sında bilmem kimin yelkenli ile dünya turuna çıktığına, Kadıköyspor'un İran'- dan dönüşüne dair haberler var. Fakat haftanın en mühim spor hareketlerin- den bir damlacık bahsedilmiyor. Bu a- rada Daldandala Gazetesinde yapılan bir de spor röportajı vardı. Bu sesli röpor- tajda Türkiye kadınlar tenis şampiyo- nu Gönül Erk konuştu. Gönül Hanım şampiyonaya iştirak etmeden evvel ka- zanacağını çok kati bir şekilde bildiğimi söyleyerek bu ısmarlama şampiyonluk ve yaptığı maçlar dolayısiyle hiç bir heye- can duymadığını gururla ifade etti. Ken- dine güvenen bir insan için hiç şüphesiz çok iyi bir haslettir amma, bu tek kadın şampiyonumuzun ki gibi olursa biraz faz- la olmaz mı acaba? Futbolda meşin topun yuvarlak oldu- ğuna her zaman inanırız. Zira kuvvet öl- çüsü ne kadar muazzamı olursa olsun meşin topun azizliğine uğrayan kudretli ve mağrur takımlar az mıdır? İşte, Bey- koz'un Fenerbahçe'yi çelememesi, Anka- ra'da Yolspor'un başşehrin en eski ku- lübü Ankaragücü'nü 2-0 mağlübedişi! Hepsi peşin hüküm vermenin ve ken dine fazla güvenmenin leceğinin bariz misalleri nelere malolabi değil midir? Meşin top gibi tenis topu da yuvar- lak olduğuna göre onun da, elinde ra- i ile peşinde koşan tenisçiye bir a- zizlik yapacağına niçin inanmayalım? daha küçük olduğuna göre insanı aldatması da daha kolay olmaz mı? Te- nis topunun azizliğine uğrayanlara bir misal de verebiliriz. Bu yılın Türkiye ş_şmpiyonasmda Ankara şampiyonu Cihat Özgenel, İstanbul ikincisi Behbut Cevan- şir karşısında favori olmasına Trağmen mağlüp olmaktan kurtulamadı. C. S. Basketbol TertipKomitesindeki ihtilâf B ir tertip komitesi vardır. Bu komi- tenin vazifesi önümüzdeki sezon İ- cinde basketbol branşında yapılacak 0- lan muhtelif temasları bir düzene koy- mak ve muhtelif işleri organize etmek- tir. Fakat azaları, yani kulüplerin tem- silciliğini yapanlar arasında o derece fi- kir ihtilâfları mevcuttur ki komite aza- ları birbirlerile uğraşmaktan basketbole vakit bulamamaktadırlar. Yeni olması- na rağmen hadise yaratmak bakımından basketbol diğer spor şubelerinden hiç te aşağı kalmıyor. Evet, son- ayların hâdi- selerine kısada bir göz gezdirmek bu hakikatli anlamak üÜüçün kâfidir. Tertip Komitesi, malum olduğu üzere, bir a evvel yapılan bir seçim neticesinde te- şekkül etmişti. Fakat daha sonra çalış- ma imkânını bulamadığı için istifaya mecbur kalmıştı. Yeniden yapılan seçim- de ise tamamen büyük kulüp hâkimi- yeti göze çarpıyordu. Yapılan hizipleş- meler küçük kulüplerin komiteden sö- külüp atılmasına sebep olmuştur. Şim- diki halde umumi kanaat bu komitenin de bir iş yapmadan istila edeceği mer- kezinde toplanıyor. N.S 34 ATÇILIK Yarışlar Programda değişiklik Yanlış — talimatnamesi, komiserler heye- tine, mücbir sebepler altında bir yarışı veya bir yarış gününü ayni mev- sim içinde yapılması şartı ile tehir et- me selâhiyetini vermiştir. İşte bu selâhi- yetine dayanan komiserler heyeti, bilme- diğimiz mücbir sebepler bularak bu haf- ta yapılması gereken Sonbahar Mevsimi- nin en büyük klâsik koşusu olan Cum- hurbaşkanlığı Kupası koşusunu 30 Ekime bırakmıştır. Bu suretle, mevsimin bü- yük koşularından olan Ta Bakan- lığı Kupası ve Ziraat Bankası yarışları- nın da günü değiştirilmiştir. Sebepleri ne olursa olsun, günü ön- ceden bildirilen büyük yarışların tarih- lerinde yapılacak değişiklilklerin, bu ya- t sahibi ve antre- receğini, yarışçılığın ne demek olduğu- nu herkesten iyi bilmeleri lâzım gelen komiserler tarafından düşünülmesi gere- kirdi. Yarışa iştirak eden bir at, bilhas- sa büyük ikramiyeli klâsik koşulara katı- lacak bir ait, o tarihte formunun zirvesi- ne varmasına temin edecek bir idman ve es'ul olan antrenörü, atını o şekilde hazırlar ve koşulara iştirak ettirir ki, at falan tarihte yapılacak olan klâsik ve kuvvetinin kemaline erişmiş bir va- ziyete sahip olsun. Bu neticeye varmak isteyen antrenör, bütün hazırlıklarını büyük koşunun yapılacağı yapar. Programda yapılacak rasgele te- hir ve tâdiller, bu bakımdan yarışçılığı- mızın gelişmesini önlemektedir. üksek Komiserler Yarışların idaresinde en son sözü soy- leyecek olan teşekkül, Yüksek Komi- serler heyetidir. Bu heyet, talimatname- nin tatbiki ile ilgili bütün hususlarda son mercidir. Verilen kararların kesinleş- mesi için bu heyetin kararları tetkiki ve tasdiki gerekir. Hal bu iken, bu heyet 1955 mevsimi içinde, bir defa olsun, top- lanamamıştır. komiserler — tarafından verilen ve bu teşekküllerin selâhiyet çerçevesini aşan mevzulardaki kararlara, ilgililer ta- rafından yapılan 'bir çok itiraz da bu sebeple kesinleşmek imkânını bulmamış- tır. Bu sebeple kazai merciler nezdindeki teşebbüslerin yolu da tıkalı kaldığından, haksızlığa uğrayanlar veya uğradıklarına zannedenler 'bakımından, Yüksek Komi- serler Heyetinin bar türlü toplanamamış olması son derece elem verici bir keyfi- yet manzarası arzetmektedir. Atların durumu C umhurbaşkanlığı Kupası Koşusu bu şekilde geriye bırakılırken, bu koşu- nun revanşı kabul edilen Ziraat Bankası koşusu da öne alınmış bulunduğundan bu hafta yarış meraklıları Cumhurbaş- kanlığı Kupası yarışı yerine Ziraat Ban- kası koşusunu seyredecekler. W. Giraud aharının safkan İngilizleri arıza ve sebeplerin tesiri ile bu mevsi- min başında hiç de iyi bir vaziyet gös- teremediklerinden, yarışlara sıklet mer- kezi, Karamehmet ve Eliyeşil ahırları ile Simsaroğlu ahırına mensup atlar mü- cadelesi şeklinde cereyan edecek tir. Sim- saroğlu'nun Gazi Koşusu galibi Bikinisi de pistte görünmediği için bu mevsimin klâsik koşuları cazibelerinden bir hayli kaybetmiş vaziyette bulunmaktadır. 1953 yılının Gazi Koşusu galibi Gusun, uzun bir ayrılıktan sonra çok ümit verici bir şekilde piste avdet etmiş bulunmaktadır. Kudretli ahır arkadaşı Cihangir'in de yardımı ile yeşil formaya yeni şerefler kazandırıp kazandıramıyacağını bu haf- ta yapılacak olan Ziraat Bankası koşu- sunda gösterecek olan piste dönmüş olması İngiliz elövajı bakı- mından son derece memnuniyet verici bir hâdised Kendi kendıne ceza Gecen Cumartesi günü yapılan yarış- larda, üç ve daha yukarı yaştaki B grupu — safkan araplara mahsus ya- rısa kayıtlı olan Ersin ve Cici I. bir isimli atların, resmi programda ayni so- yadını taşıyan iki ayrı sahibe ak olma- larına rağmen, yarışta ayni renkleri taşı- yacağının bildirilmesi bir çok tereddüde yol açmıştı. Ayni formaları taşıyacak 0- lan bu atlar bir baba — oğula ak oldu- ğuna göre, Karabucak'lara ak yarışlara bir eküriye mensup gibi maları şeklindeki tessüs etmiş usule u- yarak, eküri sayılıp sayılmayacağı müna- kaşa ediliyordu. münakaşalar olup biterken, yarış koşuldu ve Kâmil Tamer'e ait Ersin tarafından kazanıldı. Bahsi- müştereklere katılanların çoğu Ersin'den çok Kemal Tamer'e ait olan Cici I. e oynamışlardı. Tereddüd ve münakaşala- rın son derece kızıştığı bir sırada hopar- lörlerden bu iki atın eküri olarak kabul edildiği bildirildi. Meselenin bir cephe- Bir tarafın fikrine göre, ay- ni sahibe ait olmayan bu şekildeki atla- rın eküri olarak kabul edilebilmeleri i- çin kayıt beyannamelerinde bu hususun belirtilmesi lâzımdı. Esasen, yarış tali- matnamesinin — renklerin tescilline ait hükümlerinde her at sahibine ak renk- lerin ayni olamayacağı sarahatle ifade e- dilmiş bulunduğundan, bu iki atın ay- ni renk altında koşmalarının ancak ayni ahıra mensup olmaları ile mümkün ola- cağı iddia ediliyordu. Aralarında Cici I. isimli atın sahibinin de bulunduğu Ko- miserler heyeti, durumu tetkik ederek, Cici'nin sahibi Kemal Tamer'in tali- matnameye aykırı hareket ettiğini sabit görerek «bu defalık 100 lira para ceza- sına çarptırılmasına» karar verdi. Talimatnameye riayet etmeyen bir komiser ne kadar fena bir tesir bırakır- sa, kendi kendine ceza veren bir komiser de o kadar iyi tesir uyandırdı. AKİS, 15 EKİM 1955