KİTAPLAR TENEKE Yaşar Kemal — (Varlık — Yayınları No: 344; 1955, sayfa 112; Fiyatı 100 Ku- TUŞ. İnsanın derdi biter mi?... Asla!... İs- ter şehirli olsun, ister köylü insanın, derdi bitmez. Cebimize koyduğumuz yüz on iki sayfalık kitap da meğer bir der- din hikâyesiymiş; saatlerdir taşıyormu- şuz onu... Gönülde dert, kafada dert ta- şınır ama? Yaşar Kemal'in 'Teneke' sini alırsanız derdi cebinizde de Yalnız, kitabın sayfalarındaki çarçabuk cepten gönüle, gönüld ya yürüyor, başlıyorsunuz siz de kitap olmaya, kitaptaki derde ortak olmaya ve tepeden tırnağa dert olmaya. Sayfalar döndükçe, gözünüzün önün- de, temiz ruhlu, iyi niyetli» çekirdekten bilgili bir tahrirat kâtibi belirir. Etrafı ağalarla çevrilidir; çeltik ekimi zamanıdır; durmadan kanunsuz ruhsat Rüşvet mi? Teklif teklif üstü- akat tahrirat kâtibi Nuh diyor peygamber demiyor; kanunu iyi okumuş, basar mı hiç ağaların tongasına? Kay- makam vekili olduğu müddetçe sakat işe imza yok. İftiralar, tehditler... Günleri korku içinde Sonunda ferahlık veren bir haber gelir: Kaymakam yolda. Genç, ilk kaymakamlığını yapacak bir mülki- yeli Çeltikçi ağalarda bir telâş, bir plân, bâr hazırlık... Taksiler, kamyonlar, da- vullar, zurnalar, çiçekler, yüzlerce insan düşerler istasyona... onun kapısında kaymakam, kalbi vazife aşkı dolu, ira- deli karakteri ince dudaklarının çizgi- sinde ifadelenmiş, ihtiyarların baba, ak- ranların kardeş, küçüklerin evlât görün- düğü bir kalabalıkla yüz yüze. Halbuki Anadolu için neler anlatmışlardı, neler dinlemişti!.. Bu sıcak karşılanış duygula- Yaşar Kemal En iyi 16 EKİM 1955 röportajcı AKİS, rını coşturur. Umduğu ile bulduğu ara- sındaki tezat gözlerini kamaştırır; per- deler. Ne olursa o birkaç gün içinde o- lur. Ağaların plânı işi başarır... Ruhsat- lar imzalanır. Çeltik sahalarına su salı- nır; bir koy su altında kalır. Basarlar feryadı, yediden yetmişe düşerler yola., alma ne geliş!.. Bir gölden sırsıklam çı- karlar, bir çölün tozunu yerler, gelirler hükümet konağının önüne basarlar na- ray: «Ganim var, hökümet var...» Tahrirat kâtibi durumu kaymakama çıtlatmış, çeltik kanununu sunmuştur. Bun, sonra amansız bir mücadele baş- lar. Bir mütegallibe sürüsüne karşı bir idareci... İftiralar, tehditler, kurşun sık- malar... Fakat imanlı genç pes etmiyor... Alt tarafını kitap anlatsın, kısa çizgiler- le insanı hem dışında hem içinden ara- yıp bulan, fert duygusunu aydınlattığı gibi toplumun hislerine de ustalıkla 1- şık tutabilen kitap anlatsın. «Teneke» yi kapatırken, insan elin- de olmıyarak soruyor, bizim film yapı- cılar neden barlı balolu, öpüşlü döğüşlü filmler yaparlar da, bu gibi kitaplardan faydalanmazlar, «Teneke» yi çevirseler de «Acı Prinç» in başarı rekorunu kınalar ne olur sanki?. SEMAVER Sait Faik Abasıyanık — (Varlık ya- yınları, sayı 335, Yeni Matbaa 1955, Say- fa 112, Fiyatı 100 Kuruş.) Hayatın hei hangi bir anı bir hadi- sedir: masa üstünde duran sigara tablasının da bir hâdise olduğunu iddia etseler, neden olmasın denilebilir. Hâ- dise denen şey mutlaka, bağırmak, konuş malı, insanı kendine çekip hâdise mi yapmalıdır? Bir kısanın bir başka insanı kıtır kıtır kesmesi de şüphesiz bir hadi- sedir; ama defterini kâğıtla kaplıyan bir öğrendi, yahut kayığını yüzdüren çocuk daha mı az hadisedir? Hayat mademki bunlarla dolu ve bunlarsız olamaz, şu halde onların hepsini ayni önemde say- mak pek alâ mümkündür. Zaten bir fark vardır deniyorsa bu fark söyliyene göre- dir. Bazı sanatkârlar hayatın çığırtkan- lığını yaptıkları hailde bir kısmı hayatın sert ve dik taraflarına törpüler, insin i- cine indirir, , cana yatkın yapar. Sa- it Faik bu kıratta bir sanatkârdır; dışı- mızda geçiyor diyebileceğimiz bir yığın hâdise onun hikâyesine girince içiminle cereyan eden bir hâdise olur; keskin hatlı denilen vakalar kalemi dokunduğu an- da yumuşar: Semaverden yükselen bu- har ve sabahın saadetinde annenin ölü- münü hafifletirken, derin acıyla saadet duygusunu birbiri içinde eritir. Triton, oyuncak kotrası batırılınca, ne yapar bil- meyiz, bütün patetik muhayyilemizin u- fuk genişliğine bağlıdır. «Semaver» deki hikâyeler hayatı satıhtan değil bütün ke- safetiyle, e mekânı sıkıştırarak yaşayan bir insanın iç ömrüdür, denile- bilir.. Kitap ayrı konularda devam e- den on dokuz hikâyelik bir zincirdir, fa- kat, ayni ruhun hem hikâyeleri hem de aralıkları doldurduğu kolayca sezilir. Hi- kâyelerinde nasıl bizim dışımızdaki çok göze çarpan hâdiseleri İnsani duygular Çerçevesine sokuyorsa, günün meşguli- yeti yüzünden hiç farkedemediğimiz o- layları da görüş ve duygu sahamıza yük- seltir. «Bir Kıyının Dört Hikâyesi» Sait Faik'in sanatındaki hu hususiyete misal verilebilir. Sait Faik yapmacıksız hayatı a ayan ve bulan bir sanatkârdır; hikâye- lerinde daima kalabalığın, sunileşmiyen insanın peşinde koşusu bundandır. «Sema ver» anayla oğulun sabah çaylarının ha- zırlandığı bir kap olmaktan çok, insan düşüncelerinin, insan duygularının kay- naştığı bir potayı andırıyor. Beş duyunun ardındaki hayatı arayan hikayeci istedi- ği zaman satıh estetiğine ne kolaylıkla çıkıyor: «Düğün Gecesi» tanı bir misal- dir b : , GÜNDÜZ SAFASI (Belle De Jour) (Yazan: Josepne Kessel; Türk- n Akay. İstanbul, 6 fiyatı 100 kuruş) safası, yazarın en çok beğen- soyledıgı bir romandır. Ha- fifmeşrep bir kadının macerasını hikâye eden eser, ilk defa ve bir dergide tefrika edilirken, müthiş bir tepki ile karşılan— yor. Konunun şehvani sanıklık olmadı- kım, zekânın işleyisini anlamak için, nasıl akıl bozukluğu inceleniyorsa» sa- nıklıkla hiç ilgisi olmıyan bir askın tra- jedisini de bu yolda ışledıgını ifade edı— k h nlığını seviyor. Eser Varlık Yayınlarındandır İTHALÂT MUAMELELERİ (Hazırlayan: Türkiye İs Bankası Ankara S. Müdürlerinden Azmi Zallak. Ankara 1955 Doğuş Matbaası. XII-239 sayfa fiyatı 10 Jira) Kitap, memleket bankacılığında uzun zamandanberi hissedilen — bir — boşuğu doldurmaktadır. — Dış uamelerle — ilgli bankalarımıza ve ithalatçılara faydalı 0- lacaktır. Akreditif mukabili ithalat vesa- ik mukabili ithalât, garanti mukabili it- halât, takas, muhtelif ithalât şekillerinde maliyet tablosu, döviz bordroları: Vesikalı kredilere ait milletlerarası kaideler, dış ticaret tediye usulleri ithalât mevzuatı ve formailiteleri başlıklı yazılariyle, itha- lât muameleleri hakkında teknik bilgile- ri ve mevzuatı bir arada toplıyan Ankara'da Akba ve Berkalp kıtabevlerın— de satılmaktadır. Son kısımdaki kanun, kararname ve tebliğler en yeni tadilâta ihtiva etmektedir. Bibliyografya ile dü- zeltme cetveli vardır. 21