YURTTA OLUP BİTENLER rolun bozduğuydu. İspat hakkının taraf- tarları yaz başında Genel başkanla yap- tıkları fırtınalı bir mülakatta bu hakkı getirmeye niçin lüzum gördüklerini a- çık açık bildirmişlerdi. Eğer Dr. Müker- rem Sarol bakanlığını muhafaza etseydi Fevzi Lütfü Karaosmanloğlular, Ekrem Üstündağlar, Fethi Çelikbaşlar, Güreliler hep ona feda edılıyor- larmış hissi delegelerde uyanacaktı. ise 'bir sizden, bir bi olunuyordu. Formül biraz garip- tir ama hakikattir: Sarolcular. Dr. - rolu feda etmekle kuvvet kazandıklarına kaniydile Sabık Devlet Bakanı bundan kısa bir müddet evvel İstanbula gitmiş ve o- rada âdeta unutulmuştu. Genel Başkan onu son temel atma merasimlerinden hiç birine götürmemişti. Üsteldik yakınla- rı kendisine, Dr. Mükerrem Sarol'un mu- hafazasının güç olduğu telkinini yapı- yorlardı. Dr. Mükerrem Sarol Büyük Kongrede ispat hakkı taraftarlarma kar- handikap mek için Dr. dan bulunan bir formülden ibarettir. A- ma işin aslında sabık Devlet Bakanının dahil bulunduğu bir kabineyle Büyük Kongreye gidilmek istenmemiştir. AKİS, daha birinci sayısında Dr. Mükerrem Sarol'un fazla şimşek çeken bu parato- ner olduğunu ifade etmişti. Hakikaten şu bir buçuk sene içinde sabık Devlet Bakanı o kadar çok şimşek çekmiştir ki Demokrat Parti tâ 'temellerinden sarsıl- mıştır. Dr. Mükerrem Sarol'un istifası çok geç kalmış bir istifadır. İki ana fikir Bundan sekiz, dokuz ay evvel Demok- rat Partinin yüksek sevk ve idaresi- ni deruhte edenler Dr. Mükerrem Saro- lu feda etmekle çatlakları kapayabilir- lerdi. Ama artık geddikleri açılmıştır. Da- ha zecri tedbirlere ihtiyaç vardır. Zira sekiz, dokuz ay evvele kadar Demokrat Parti içinde iş başında bulunan zümre- nin icraatını beğenenler ve beğenmeyen- ler bulunuyordu. Mücadele bunların a Tasımdaydı ve icraatı beğenmeyenler be- ğenmedikleri gidişin sebebi olarak Dev- let Bakanını görüyorlardı. Eğer o sıra- larda Adnan Menderes - bir ara düşün- düğü gibi — ideal arkadaşından ayrılabil- seydi: pek çok kimseyi tatmin ederdi. A- ma bugün D. P. içindeki mücadele baş- ka mülâhazalara bağlı bulunmaktadır. Artık iş başındakilerin icraatını yürek- ten öven, beğenen kalmamıştır. Hemen herkes durumun vehametini anlamış ve işlerin iyi gitmediğine inanmıştır. Bir takım bol rakamlı nutukların bu hissi değiştirmesine de pek imkan yoktur. Zi- ra hakikatler ortadadır. Ancak kurtul- mak için ne yapmalı? Bazı kimselere gö- re bugün başta bulunan zümre yıkılır- sa D. P., iktidarı elinden kaçıracaktır. O halde bu zümreye sıkı sıkıya sarılmak lazımdır Zaten Genel Kurul da kendisi- 10 ne sarılmayanları «tesanüdü bozuyor» di- ye görülmemiş bir cüretle partiden ih- raçları için Haysiyet Divanına veriver- miştir. Fakat partide başka bir ka- naat vardır: parti, iş başındakiler de- ğiştirilmek suretiyle yeni bir hayatiyet kazanır, yokuşu tekrar çıkmaya baş- lar. Eğer baştakiler değişmezse D. P. 1968 de seçimleri mutlaka ve mutla- ka kaybedecektir. Fakat seçimleri kaybet- memenın bir çâresi vardır 1950 den. ev- 1950 den evvelimi ideallerini nimsemek, muhalefette verilen' tutmak, böylece yeniden 'halkın sevgili partisi haline gelmek. İşte <«İspat hakkı taraf tarları» diye bilinen ve adetleri za- hiri adetten tek daha fazla olan zümre- nin fikri budur. Her şey bir kadro mese- lesidir. 1960 den bu yana iş başında olan kadro, partiyi bu ihale getirmiştir. Par- tinin o kadroyla beraber batmasına göz yummamak, harekete geçmek, kaptanı de ğiştirmek suretiyle gemiyi kurtarmak lâ- zımdır. Bunun yolu ise Büyük Kongre- de açık bir mücadele yapmaktır. Liste furyası Bu sırada hemen bütün Ankara'da el- Sarol listesi, Benderlioğlu listesi, lü listesi, ispat hakkı taraflarları si... Bunların, çoğu, taraftarlarının ler hariç - Adnan Menderes'ten geliyor- veya onum tasvibimi almış bir eda takınıyorlardı, onlara öyle bir etiket ya- pıştırılıyordu. Fakat listelerden anlatı- gurubun karşı karşıya Adnan Menderesçiler bil- hassa dört ismin Genel İdare Kuruluna girmesine çalışıyorlardı: Dr. Mükerrem Sarol. Fuad Köprülü, Refik Koraltan, Et- mem Menderes. Bunların etrafına baş- ka isimler işleniyordu ve değişiklik O isimlerde oluyordu. Bazı listelerde Sa- met Ağaoğlu, Rauf Onursal, Sıtkı Yır- calı, Atıf Benderlioğlu, Nuri Özsan vardı. Bazıları Ağaoğlu ve Yırcalı'yı al- mamışlardı. Çoğunda Tevfik İleri ve Kurbanoğlu bulunuyordu Ad- nan Menderes'in son büyük kongrede müdafaa ettiği iki sevgili adayı .Üzeyir Avunduk ve Zühtü Hilmi Velibeşe de bazı listelerde yer alıyorlardı. Gene Ge- nel Başkanın yakını olarak bilinen Ke- nan Akmanlardan ve Sebati Atamandan bahsediliyordu. Doğrusu istenilirse bir keşmekeştir gidiyordu ve kimin kimi tut- tuğu bilinmiyordu. İlk mücadele: Başkanlık Büyük Kongrede ilk mücadele baş- kanlık mevzuunda olacaktı. Bu haf- tamın başında İzmir milletvekili Rauf Onursal Demokrat Parti Genel Merkezi- ne çağırıldı ve kendisine Kongre başkan- lığı teklif edildi. Daha doğrusu bu vazi- fe verildi. Fakat ispat hakkı taraftarları, başkan olarak Ekrem Hayri Üstündağı aday göstereceklerdi. Ekrem Hayri Üs- tündağ ve Rauf Onursal... Delegeler ki- me rey vereceklerimi tayinde pek fazla tereddüt etmeyeceklerdi. Hele Egeliler i- çin düşünmek dahi abesti. Bu yüzdendir ki bazı Menderesçiler Ekrem Hayri Üs- tündağın karşısına bir Egeliyi değil, Ka- radenizden Tevfik İleri'yi çıkarmayı dü- şünüyorlardı. İkinci mücadele Genel İdare Kuru- lunun son kararları münasebetiyle pat- lak verecekti. Sarolcular, ihtimal ki dâ- valarını başka türlü müdafaa edemiyecek lerini bildiklerinden Trakiplerini sustur- mak ve onlarım ellerinden mücadele im- kânlarını almak yoluna sapmışlardı. Ka- raosmanoğlunu, Çelikbaşı ve ispat hakkı- nın eski, yemi düğer taraftarlarını Kong- reye sokmayacaklardı. Ama Kongre, iki tarafı dinlemeksizin acaba bir karar ver- aslında Sarolcularla ispat hakkı taraftar- ları arasında fikir ihtilâfı mevcuttur, Sa- rolcular haklı görünmek için zor kullan- maktadırlar. İhraçların mânası bundan ibarettir. Çeşitli temayüller i delegeler arasında ba te- mavüller vardı. Evvelâ Bakanların Genel İdare Kuruluna girmemeleri yo- lumda geçen Kongrede alınan prensip kararımın bir mecburiyet haline getiril- mesi isteniliyordu. Bu yüzden Sıtkı Yır- calı, Samed Ağaoğlu ve Emin Kalafat Genel İdare Kuruluna tekrar seçildikle- ri takdirde bakanlıktan istifa edecekler- di. Bundan başka, 'hükümet ile partiyi daha iyi ayırmak için başbakanlık ile Ge- nel Başkanlığın ayrılmasını arzulayanlar vardı. Bu takdirde Sarolcuların Başbakan namzedi Adnan Menderes, Genel Baş- kan namzedi Ethem Menderestir. Yani idare, Menderes'lerde kalacaktır. . i maksad Demokrat Parti, Dördüncü Büyük Kongresine işte bu hava içinde git- mektedir. Her türlü şahıs ve hizip mü- lâhazalarımın dışında iki cephenin iki ayrı maksadı olduğu anlaşılmaktadır. Adnan Menderes eğer Büyük Kongreden tam zaferle çıkarsa, yani hem Genel Baş- kanlığı alır, hem de Genel İdare Kuru- luma istediklerini seçtirirse Meclis gu- rubu üzerinde tam bar hâkimiyet kura- caktır. Karaosmanoğlu - Üstündağ - Çelik- baş buna karşı belki de parti içindeki son mücadeleyi yapmaktadırlar. Maksad- ları şu şahsı veya bu şahsı devirmek de- ğil, sadece ve sadece Demokrat Partiyi tuttuğu hatalı istikametten alakoymak- tır.. Bunda muvaffak olurlarsa demok- rasi yolundaki son mani de aşılmiş ola- caktır. D. P. Büyük Kongresinin tarihi e- hemmiyeti işte buradadır ve — vatanın dört bucağından gelen delegeleri bu mesuliyetlerini müdrik olarak reylerını kullanacakları herkesin en büyük ümi- didir. AKİS, 15EKİM 1955