zaman sorara iktidarı daha az yıpranmış bir hükümete teslim etmek isteyecektir. Bugün değilse bile yakın bir gelecekte Fransada bir kabine buhranı patlak ver- mesini beklemek hiç de yanlış bir hare- ket değildir. Fas Niyabet meclisine doğru.. Fransanın Fas'taki iyeni Umumi Valisi General Boyer de Latour ille Umu- mi valilik nezdindeki yetkili temsilcisi De Panafieu hava alanına gel dikleri saman ortalık daha ışımamıştı. Her iki Fransız idare adamı da son de- Otomobillerinden dığını laşılıyordu ki bu kuvvetler sadece alanın etrafına değil, aynı manda içine de yerleştirilmişlerdi. Bunlardan başka, ha- ete hazır bir uçağın önünde de Hava kuvvetlerinim merasim kıt'ası yer almış bulunuyordu İşte Fas Sultanı Muhammet bin A- rafa, yeğenlerinden birini taht işlerini görmekle vazifelendirdikten sonra, Fran- sız Fasından böyle bir heyecanlı hava i- cinde ayrılmıştır. Bin Arafa'nın Fas tah- tından uzaklasmasiyle Bakanı ile Faslı temsilciler arasında ka- rarlaştırılan ıslahat plânının ilk — kısmı da gercekleşmiş bulunuyor. Hatırlarda olduğu üzere AKİS, Fas meselesini, bundan önceldi muhtelif sa- yılarında da dikkatle incelemiş ve müte- addit defalar, Fasın taht meselesine bir hal çâreni bulunmadıkça bu Kuzey Afri- memleketinde sulh ve sükünun te- min edilemiyeceğini belirtmişti. Eski sul- tanları Muhammet bin Yusufun tahttan uzaklaştırılmasından sonra onun yerine getirilen Muhammet bin Arafa'yı Faslı- lar bir türlü sevemiyorlar ve Bin Arafa'- ya ipleri Fransanın elinde bulunan bir kukla nazariyle bakıyorlardı. Şahsında Fas bagımsızlıgının timsalini buldukları Muhammet Madagaskara sürülmesinden sonra Faslılar esasen uya- alevlenmesi, karışıklık içine atmıştı. Durum Tunusa muhtariyet veren Tunus - Fransız and- laşmasının Fransız Milli Meclisinde itti- faka yakın bir ekseriyetle tasdik edilmeli üzerine büsbütün karışmış, hele eski Sul- t hammet bin Yusufun tahttan u- zaklaştırıldığı. günün Üçüncü yıldönü- münde - 20 Ağustos'ta tamamen çığı- rından çıkmıştı. BU tarihte Fransa'nın Fas Umumi valisi olan ve Fransa'nın Fas'taki duru- munu kuvvetlendirmek için ilk olarak taht meselesine bir hal çâresi bulunma- AKİS, 15 EKİM 1955 sı gerektiğini gayet iyi anlayan Grand- val'in ikazına rağmen Fransa Bin Arafa'- yı yerinde tutmaya karar verince 20 A- ğustos'ta Beriberi kabileleri ayaklanmış- lar ve Fas'ta bulunan bir kısım Avrupa- lılara tecavüz etmişlerdi (AKİS, sayı: 70). Bu ayaklanmayı Fransızların — «mukabil hareket» ismi altında giriştikleri vahşi bir kıtal hareketi takip etmiştir. Fran- sız kuvvetleri Berberilerin bu isyanını bastırmak bahanesi ile bir hafta içinde genç - ihtiyar, kadın - erkek, hasta - sa- kat ayırt etmeden binlerce Faslıyı öl- dürmüşler ve sömürgecilik emellerinin hüsrana mahküm olduğu bir devirde pek çok masum kanının akmasına sı bıyet vererek bütün dünyanın nefretini üzerlerine çekmişlerdi. Bereket versin dökülen bu günahsız kanları boşuna gitmemiş ve Fransa'yı daldığı gaflet uykusundan uyandırmış- tır. Aix - les - Bains'e davet edilen Fas temsilcileri ile yapılan görüşmeler sonun- da Fransızlar şimı ayrılması zaruretini göre bir plan hazırlamışlardı. Bu, o za- anki Umumi Vali Grandval'in hazırla- projeden farksız olmakla beraber, Fransız kabinesi, uzun zamandır husu- met beslediği Umumi valinin istifa etti- ğini görmeden (Aix -les - Bains'de hazır- lanan plânı kabule yanaşmamıştır. Fransız kabinesinin uzun tartışma ve mücadelelerden sonra kabul ettiği bu, plânım birimci kısmı Muhammet bin A- rafa'nın tahttan ayrılmasını derpiş edi- yordu. İkinci kısım ise boşalan tahtın is- tikbalini tayin etmekteydi. — Fransızlar Bin Arafadan boşalacak tahta, tekrar es- ki Sultanın getirilmesini kat'iyyen kabul etmemişlerdir. FFasın bağımsızlığı için çalışan İstiklâl Partisi ileri gelenleri ise ötedenberi Muhammet bin Yusufun tah- ta iadesini işitiyorlardı. Aix-les-Bains gö- rüşmelerinden sonra Madagaskar'a gön- derilen bir Fransız temsilcisi Muhammet bin Yusuf ile temas etmiş ve kendisin- den Fas tahtına dönmek için bir teşeb- büste bulunmayacağına dair söz tır. Muhammet bin Yusuf Madagaskarda kendisi ile temasa geçen Fransız temsil- cisi Generad Catronoc'ya tevdi ettiği bir mektupta şimdilik Fas tahtına dönmeyi düşürtmediğini ve Alfoc-lesBains'de hazır- DÜNYADA OLUP BİTENLER lanan plân gereğince kurulacak bir ni- yabet meclisini tasvip edeceğini bıldırı- u Muhammet bin Yusuf, buna mu- General Catroux'dan Fas'ta ba- ğımsız, egemen ve Fransa'ya bir pakt ile bağlı bir Fas devleti kurulacağına dair teminat istemişti. Catroux bu teminatı vermiştir. Bir generali tarafından veril- miş sözün Fransa'yı ne derece bağladığı- nı zaman gösterecektir Aix-les-Bains'de hazırlanan plâna en esaslı mukavemet, —tahminler hilâfına, yeni sulttan Bin Arafa'dan geliyordu. U- mumi kanaat Bin Arafa'nın tahttan çe- kilmesi istendiği zaman zorluk çıkarmı- yacağı merkezindeydi. — Fakat gelişmeler tı bırakması kendisimden istendiği zaman Bin Arafa tahttan ayrılmayacağını söy- liyerek ayak diremiştir. Bin Arafa'yı taht- tan ayrılmaya ikna için e La- tour'un büyük gayretler sarfetmesi ge- rekmiştir. yandan — milliyetçilerin, diğer yandan Fransızların şiddetli baskılarına maruz kalan Bin Arafa nihayet geçen haftanın başında tahttan çekilmeyi ka- bul etmiş ve uçakla Tanca'ya hareket et- Sonradan — açıklandığına tahttan ayrılma günü olarak tesbit et- mişti. Ancak uçakla mı, yoksa bir harp gemisiyle mi Fas'ı terkedeceğine dair ka- rarı son dakikada vermiştir. Uğurlama töreni Arafa Sarayından sabahın yedi- sinde ayrılmıştır. Sultanı korumak i- çin gerekli tertibat yol boyunca alınmış bulunuyordu. Kavşaklara askeri birlik- ler yerleştirilmiş ve yollar yer yer kesil- mişti. Sultana karısı ve saray erkânından başka hususi kâtibi Kerdudi, Umumi Valinin emir subayı Ufkir ve taht işle- riyle meşgul olmak üzere görevlendirdiği yeğeni Mulay Abdullah refakat ediyor- lardı. Karısı ve hususi kâtibi Sultanla birlikte Tanca'ya gitmişlerdir. Arafa bizzat Umumi Vali tara- fiımdan uğurlandıktan sonra Aix-les-Bains de hazırlanan plânın ilk kısmı niha- yetlenmiş ve ikinci kısmının gerçekleşme- si içim gerekli hazırlıklara başlanmıştır. İkinci kısım, bilindiği gibi, bir niyabet meclisimin kurulmasını icap ettiriyor. Bundan sonra ise sırayla yeni bir hükü- met kurulacak ve Fransız - Fas münase- betlerinin yeniden tanzimine çalışılacak- tır. n bu safhaların başarı ile netı- sömürgeleri bahsinde tuttuğu yolun çı- kar tarafı olmadığını görsün ve Kuzey Afrika devletlerinden hakları olan ba- ğımsızlığı esirgemesin. Aksi takdirde ge- ren haftalar içinde Birleşmiş Milletler teşkilâtı karşısında düştüğü zor durum- lara bundan sonra ve başka teşkilâtlar- da da düştüğünü görecektir. u ise herkesten ziyade aleyhindedir. Fransa'nın 19