BİR TEK Demokrasi her yerde birdir. Yalnız gerçeği vardır, sahtesi var- Batı memleketlerinin hiç bi- rinde demokrasinin tereddisinden, faziletinden, üstünlüğünden bahse- ilmez. Rejımın ismi Önüne bir ta- kım sıfatlar eklenmeye çalışıldı mı, işte o zaman korkunuz. Madem ki iktidarın bir demokrasiyi tesis et- me kararı var, onu yolundan ne a- lakoyuyor? Hodri meydan! İşte hâkim teminatı, işte basın hürriye- ti, işte Universite muhtariyeti, işte ispat hakkı.. Bunlarla başlanır ve Anayasanın demokratik bir rejime uygun şekilde tadılıyla yol tamam- lanır. Böylece Türkiyede de insan bak ve hürriyetleri teminat altına girer. Ne miting sebebi kalır, ne kimsede miting niyeti.. Ama işlemeyen telefonlara zam yapılır da o zam tenkid edilirse, muhalefet hiyanet yolundadır. A- ma istikrarsız ve fena idare edil- miş bir İktisadi politikanın neticesi dört bir tarafa borçlanılır da o tu- tum tenkid olunursa, — muhalefet memleketin mali itibarını sarsmak- tadır. Şeker almak için bakkalla- rın, kahve almak 1çın kahvecilerin önünde halk birbirine 'girer de dar- Sadık Aldoğan DEVAM ŞARTI cüleri aynı sebepten mahkemelerde iken iktidarla kim temas etmeye ya- naşır? Zeminin müsait hale getiril- mesi, işte bu manilerin en süratli şekılde ortadan kaldırılmasiyle olur. İktidar ilk önce o yoldan iyi niyeti- ni gösterir İkinci adım, kısılan hürriyetlerin iadesidir. 2 Mayıstan sonra çıkarı- lan kanunlar ele alınır. Bunlar çıka- rılırken bugün kabinede yer alan Samed Ağaoğlu gibi demokrat lider- ler bile antidemokratik olduklarını açıkça beyan etmişler, çıkmamaları için uğraşmışlardı. O halde aynı ik- tidarın bunları "vazifelerini yapmış" ilân edip tadili yoluna gitmesinden daha tabii ne olabilir? İspat hakkı kabul edilir, nüfuz tacirleriyle, po- litikayı servet — vasıtası sayanlarla mücadele imkânı başına verilir. İşte iktidar - muhalefet teması ancak bundan sonra - başlıyabilir. Ancak bundan sonra iki tarafın i- leri gelenleri bir masanın başına karşılıklı olarak oturabilir ve mem- leketin geri kalan meselelerini ele alabilir. Zira yukarda sayılanlar hep kaybolan eşeklerimizin iadesinden i- barettir. Bu millet iktidarı Demok- ratlara teslim ettiği zaman o eşek- lık tenkid edilirse, muhalefet ikti- Hapisligrede n dizginlerini kendi elinde tutu- sadi suikastçıdır. Postaya zam, telgrafa zam, vapu- yordu.. Bunlar 1954 ten sonra dağların arkasında yek a zam, trene zam, sigaraya zam, içkiye zam, pa- — Olmuş mukluya zam, şekere zam... Bunlar düzgün bir. ikti- Rejım meseleleri,diş politika meseleleri, ıktısadî sadi gidişin alametleridir de zamların lüzumunu mü- — meseleler.. Hepsi hal yolunu bekliyor. İktidar ve mu- nakaşa etmek hatadır, ıktır. Kırşehir halkı seçimlerde Cumhuriyetçi Millet Partisine rey verir vermez Kırşehir vilâyeti kaza ha- line getirilmiştir. Demokrasinin tereddisine mani ol- mudur? Yüksek Seçim Kurulu bizzat Cum- harbaşkanının ve Başbakanın seçim nutuklarını se- îm kanununa aykırı bulmuş, arkadan hakimlerin te- aütlük müddeti otuz yıldan yirmi beşe indirilmiş- tir. Rejimin fazileti bu mudur? İktisadi bir hareket olan kalkınmamız hakkında fikir beyan eden bir ik- tisad doçenti Milt Eğitim Bakanının ve Zafer'in hış- mına uğramıştır. Demokrasinin üstünlüğünden anla- şılan bu mudur" Ya ispat hakkını vermemek İçin direnenler, ya "azot fabrikası kuruyoruz ya, ispat hakkı da ne oluyor" diyenler? Onları mı tereddi et- memiş, faziletli, üstün bir demokrasinin amansız mü- dafileri olarak alkışlıyacağız ? Eğer iktidar organı- nın memlekette huzurun devamı için koştuğu şart- lar bunlarsa daha en azından üç sene bekleyecek de- suçtur, alçaklıktır, vatansız- e Halbuki yapılacak iş o kadar basittir ki.. Bunun için iktidarda bir zihniyet değişikliği, yahut de- ğişik zıhnıyette insanların iktidar içinde iş başına gelmeleri kafidir, öyle insanlar ki kendilerini tenkid edenleri canavar saymasınlar. Her şeyden evvel zemin partilerarasında bir uz- laşmaya müsait hale getirilir. Bir kısım muhalefet liderleri hapishanelerde, bir kısım muhalefet liderle- ri mahkemelerde iken huzurdan bahsetmek insanla- rın ve toplulukların ıstıraplariyle alay etmekten baş- ka şey değildir. Bir kısım gazeteciler hapishanelerde, bir kısım gazeteciler mahkemelerde iken. müşterek nokta bulmak için his kimse bir araya gelmez. Bir kısım muhalefet sözcüleri seçimlerdeki konuşmala- rından dolayı hapishanede, bir kısım muhalefet söz- AKİS, 10 EYLÜL 1955 halefet iyi niyetle, samimiyetle bunların bazıları üze- rinde bir mutabakata varabilir. O noktalarda muha- lefet iktidarı destekler. Mutabık kalınmayan husus- larda herkes kendi görüşünü seçim zamanı millete bildirir. İki seçim arasında memleket ebedi bir seçim kampanyası havası içinde yaşatılmaz. — Huzur, işte budur. Sükünet işte budur. Eğer bu mevzularda haksız olan muhalefet ol- saydı millet ona dönüp de bakmazdı bile.. İktidar yu— karda sayılan işleri gerçekleştirsin, bakınız hiç kim: muhalifleri dinliyecek, hiç kimse onları destekleyen bir tek satır yazacak mıdır? Demokratik hürriyetler teminat altına alınsın, görülecektir anarşinin a sı memlekette kalacak mıdır? Niçin yüz binlerle insan Kasım Güleklerin, Osman Bölükbaşıların nutuklarım dinlemiye koşuyor? H e göz yaşartıcı bombalar veya coplarla dagıtılmak tehhkesıne Tağmen Korkulur ki "Kıbrıs mutarekesı kısa süren bir tatlı hatıra olarak kalsın. Zira bu memlekette me- suliyet mevkiini 1958 e kadar işgal edecek olan De- mokrat Partidir. Hareketin ondan gelmesi icap eder. Halbuki Kıbrıs dâvasında bile muhaliflerine el uzatan o olmamış, muhalefet kendiliğinden mütareke ilân et- miştir. Aynı muhalefetin, Zafer'in istediği gibi, hü- kümetin adını kabaca "Kalkınma" koyup mukaddes ilân ettiği iktisadi politikasını ve rejim bahsindeki tu- tumunu bugünkü halıyle desteklemesine en ufak bir ihtimal dahi yoktu Yirminci asrın ikinci yarısında memleketlerde a- narşinin nasıl ve neden çıktığı mükemmel şekilde an- laşılmış bulunuyor. Hürriyetlerin kısıldığı yerlerde huzurun zerresini bulmak kabil değildir. Bunun reji- mi diktatörlüğe götürdüğü de sadece Prof. Fuad Köp- rülünün hatalı zannıdır. Hadiseler şahiddir ki bu, ilk seçimlerde iktidarı tepetaklak devrilmeye goturmek— tedir. "Diktatör" artık Şarkınım filmlerinde bulunuyor.