10 Eylül 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

10 Eylül 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1955 İzmir Enternasyonal fuarı Çok lâf, az rağbet görürdük. Fakat ne olursa olsun, gü- zel pavyon hazırlamış olmak, mem- leketinin bütün imkân ve varlığını, hangi gaye ile olursa olsun, — teşhir etmek ve tanıtmak istemiş olmak her halde bir kabahat değildir. Kaldı bazı şartlar önümüzdeki devreler- m peyk devletlerle daha sıkı tıcarı Ve iktisadi münasebetlere giri- şeceğimizi gösterir tarzda gelişmek- tedir. Bu itibarla da pavyonlarına faz- laca gayret sarfetmeleri haklı görü- lebilir. u yıla gehnceye kadar fuardakı pavyonuna hakikat ük bir mek ve dikkat sarfeder gordugumuz Batı Almanya'nın bu yıl ayni arzu ve gayrete sahip olmadığı görülmek- tedir. Teşhir edilen eşyalar bakımın- dan olsun geçen yılların pavyonların— dan daha az göz doyurucu, daha a cazibeli, daha az itina gösterilmiş 0— larak fonksiypnunu ifa — etmektedir. Aynı şeyler İngiliz ve Fransız pav- yonları için de söylenebilir. Halbuki bunlar yanında Yugoslav ve İsrail pavyonları geçen yıllara nazaran bi- z daha güzel ve iyi olmaya gayret Pavyonlarına bu defa zumunu duymamış plan devletlerin bizim bilhassa tıcarı— iktisadi münasebetler halinde bulun- duğumuz devletler oluşu dikkati çe- kicidir. Bir kısım pavyonların' az e- mek ve itina görmüş olmaları yahut tamamen veya kısmen boş olmaları, bir taraftan dış ticaret faaliyetleri— mizin son bir kaç yıllık neticelerinin eseri olabileceği gibi, bir taraftan da devletlerce fuarda teşhir — olunmak istenilen mallara dair Ekonomi ve Ticaret Bakanlığının tesbit . ettiği kontenjan sisteminin iyi işlememesi ve yapılan tahsislerin kıfayetsızlıgı— nın bunda tesiri olduğu muhakka AKİS, 19 EYLÜL 1955 24, İzmir Enternasyonal Fuarına yerli ve yabancı 3000 e yakın firma iştirak etmiş bulunmaktadır. —Fuar açılmazdan bir müddet evvel İzmir Belediye Başkanı, fuara dair izahlar- da bulunmak üzere, tertip ettiği bir basın toplantısında izahları sırasın- da bu yıl ilk defa olmak üzere, bir Türk Pavyonunun kurulacağını, bu suretle fuarın bizim bakımımızdan, ıhracatçı karakteri almaya başlıya— cağını bildirmişti. Tasavvurun bu yıl da fîılıyata çıkarılamadığı — görül- mekte Türk pavyonları Bir Türk pavyonu kurulamamışsa hemen bütün İktisadi Devlet Teşekkullerıne ve. bunların faaliyet- lerine pek geniş yer ayrılmıştır. Sü- merbank, bir dereceye kadar, ' istisna edilirse, diğerleri için ayrılan yer- ler ve sahalar bir hayli müsrifçe tu- tulmuş. Koskoca binalar içlerinde teşhir edilen birkaç öteberi ve ra- kam tablosuyla gözlere ve zevklere hiç hoş gelmemektedir. Bunların pek çoğunu, ancak birine tahsis edilen bir binada toplayıp daha manalı ve güzel bir şekilde teşhir yoluna gi- dilmiş olsa idi, isabetli hareket edil- miş olunurdu, zannedıyoruz Fakat bu takdirde de onca binayı neyle dol- durmak kabil olacaktı meselesi or- taya çıkardı ki;, bu bize burada zih- nimize takılan bir noktayı açıklamak arzusunu vermektedir. Fuarın içinde, kurulduğu Kültür Park yılın geriye kalan on bir ayında sadece bir park- tır. Bir yeşil sahadır. Ve her halde bu sahanın ilk ve en mühim hususi- yeti, on iki ayın bir ayında fuara ze- min teşkil etmekten çok güzel bah- çeleri, tarhları, çeşit çeşit çiçek ve ağaçları ile halk için bir gezi ve din- lenme yeri olmasıdır. Halbuki her yıl bir aylık fuar için kurulup ondan İKTİSADİ VE MALİ SAHADA sonra da bir daha ancak ertesi sene kullanılacak binaların sayısı yıldan yıla artmaktadır. Bu binalarda bir estetik güzellik aramak beyhudedir. biiliğini öldürmektedir. Boş saha bu- unması günahmış gibi bunları yılın on, bir ayı hiç bir işe yaramıyacak zevksiz ve şekilsiz binalarla doldur- mak yetmiyormuş gibi, bir kaç yıl- dan beri kâh gazino veya büfe Kur- mak, kâh pavyonlara yer açma kastiyle güzelini çimenlikler ve par- teller yok edilmektedir. Fuarı daha çok muvakkat yapılarla geçirip par- kın tabiiliğini muhafazaya itina e- dilse, muha ki İzmir belediyesi şehre büyük 'hizmetlerinden — birini etmiş olacaktır. Maliye 100 milyon alacak Irakla Turkıye arasında — mevcut aşmaya göre Türkiye, Irak. petrollerinde yıllık muayyen bir his- seye sahiptir. Fakat nedense birkaç yıldan beri -Irak bu borcunu ödeme- miştir. Borcun yekünu yüz milyon Türk lirasını bulmuştur. Bir kaç yıldan beri tahsil oluna- mayan, bu yıl da tahsili şüpheli bu- lunan bu alacak, 1955 yılı bütçemi- zin gelirler kısmında bir gelir kale- mi olarak' yer almış durumdadır. Böylece bu alacak, giderler bölümün- de mevcut yüz mılyon liralık bir gi- derin karşılığını teşkil — etmektedir. Alacak tahsil edilsin edilmesin bu miktar harcamanın yapılacağı eder. Fakat hükümet aldığı bir seri zam kararlarında bu neticeyi hesa- ba katmış olarak hareket etmiş ol- sa gerektir. Çünkü her hangi bir şe- kilde açığı karşılıyacak kaynak te- min edilmemesi halinde hukümet karşılıgı olmayan harcamalar mak durumunda kalacaktır Bu derece açık bir vaziyetin ise büt- çe maliye prensıplerıyle izah e- dılebılır tarafı yoktu Hükümet bir taraftan muhtemel neticeyi çeşitli zamlar meydana ge- tirmek suretiyle dikkate almış gö- zükürken, diğer taraftan da Irak hü- kümeti ile müzakere halindedir. Yüz milyon liralık petrol hissemiz üzerin- e cereyan etmekte olan müzakere- lerin ne netice vereceği belli değil- dir. Müzakereler oldukça uzun bir. zamandan beri devam — etmektedir. Her iki hükümet müzakereler hak- kında umumi efkara her hangi bir arasındaki, muhtelif suretlerde teza- hür eden, dostluk gösterilerine ba- karak meselenin musbet bir netice- ye bağlanacağım mek — doğru mudur, değil midir, bılmıyomz Dost- luk veya buna benzer hallerin bu gi- bi meselelerin hallinde kuvvetli bir

Bu sayıdan diğer sayfalar: