İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Nuri Sait Paşa vermiyen — dost Borcunu rolü olsaydı, yüz milyonluk alacak davasının şimdiye kadar karara bağ- lanması gerekeceğini söylemek yan- lış olmaz. Dostumuz Irak "dostluk başka, alış veriş başka" sözü icabın- ca hareket eder görünmektedir. - Meselenin hallini güçleştiren se- bepler nelerdir, bilmiyoruz Barem miktarı bir anlaşmazlık mevzuu ola- bileceği gibi; ödeme şekli ve vasıtala- rı da güçlüklere sebep olabilir. Bu hususlarla ilgili bir açıklama şimdi- ye kadar yapılmamıştır. Tahminlere bakılacak olursa, Türk hükümeti I- raktan borcun sağlam döviz veya İngiliz lirasıyla tediye edilmesini is- temektedir. Irakın bize bu para kar- şılığında her hangi bir ihracatta bu- lunabilmesine imkân yoktur. Belki petrol bunun dışındadır. Bizim ise şu linmektedir. Türk hükümeti alacağını kurtarmak kadar, bir miktar da dö- in etmek ister görünmekte- Ticaret Yeni dış ticaret rejimi ve Ticaret Bakanı dış ti- rejiminin, genel olarak, ge- çen senekinden farklı olmadığını Fu- e ihra- catla ilgili tedbirleri Öğrenmiş bulu- nuyoruz. Bunlarda eneye nazaran görülen başlıca fark ihra- .ların tamamlanması v çata ödenecek prımlerın mıktarında— ki degışıklıklerdır linde ihracatımızın daha ço dolar, sterlın ve E.P.U leketlerine yapılması teşvik edilecek şekilde hareket edilmiştir. Meselâçe- kirdeksiz kuru üzümü yukarıdaki memleketlere ihracı halınde odenecek '30 kuruştur. Bu me et dı- şındakı anlaşmalı memleketlere ya- pılacak ihracata verilecek prim ise 12 kuruştur. Bahsettiğimiz ikinci tip memleketler. E.P.U dışı memleketler ve hususiyle peyklerdır Pamuğun ih- racında da, geçen' sayımızda işaret ettiğimiz gibi, aynı husus göz önün- de tutulmuştur. EPU memleketleri ile E.P.U dışı peyk devletlere yapı- lacak pamuk ihracında 1/3 1lük bir nisbet bulunacaktır Yani E.P.U. da hiline 3 ihracata karşılık, haricine l ihracatta bulunulabilecektir. Bundan maksadın mümkün oldu- ğu kadar çok döviz temin etmek is teği olduğu açıktır. Elde edılecek dövizlerin'hepsinin Merkez Bankasın- da devletin,emrinde toplanacağı çok kuvvetle muhtemeldir. Bu durumda ihracatçı tüccarların daha ziyade prim yoluyla tatminine gayret sar- fedileçektir.'Devlet emri altında top- lanan dövizleri, kendi takdirine göre, ihtiyaç mevzularına ve sahiplerine tahsis edecektir. harekete sevk eden u ki, içinde bulundugumuz dovız sıkın-, tısının önümüzdeki devrede de devam i korkusudur, Yoksa devletin si normal iktisadî bir durum sayıla- maz. Hükümeti bu türlü bir politika gutmeye bılhassa gırışılmış atırım - temelleri atı- lıp inşa bekliyen fabrika vesair te- sisin mevcudiyeti zorlamaktadır. Te- min edilecek dövizlerin bu yolda bü- yük Mmikyasta aırımlarının ihtiyaçlarına ayrılacagı açık bir ger- çektir. Böyle bir hareket ise hayat pahalılığı mevzuunda ihracât-ithalât vasıtasiyle her hangi bir ferahlandır- ma tedbirinin duşunulmekte olduğu- na işaret sayılamaz İhracat işlerinin birbiri arkası a- lınan ve alınacak kararlarla yiiriitiil- meyeçalışılacagıgorulmektedır Böy- ece, mevcut sistemin sakat tarafları peyderpey düzeltilmeye ve dünya pi- yasalarının durumları takip oluna- rak en uygun tedbirlerin alınmasına çalışılacağı zannedilebilir. İthalata — dair — açıklama İhracat mevzuunda — durum budur. İithalâta dair henüz mühim açıkla- malarda — bulunulmamıştır. Yalnız yine geçen sayanızda belirttiğimiz gibi, ıhracatçı tüccara ambalaj mad- tanınmış bulunmaktadır. Bunlar dışındaki ithalât tamamen hükümetin kontrolü altında cereyan edecektir. İhracatçı ihracatı muka- bilinde sadece mal bedelini Ve tesbit olunan primi alacaktır. Takas yoluy- la yapacağı ihracat mukabili ise kar- şı tarafın teklıf ettıgı kendisi için de n bulduğu mâlları ithal e- debılecek veya bunların ithal hakkını ithalâtçı tüccara satacaktır. Hükü- metin elindeki dövizle ihtiyaç hisset- tiği malları kendisine eh uygun pi- yasalardan temin edebılecegı açık bir şeydir Karaborsadan temin edilen döviz- lerle beslenen ve yürütülen kredili ithalâtın tatilinden bu tarafa ti belli bir politika teşkil ve takip edebilmemizi adeta imkânsız- laştırmaktadır. Bütün ümitler ihra- catın müsbet bir gelişme gösterme- sine bağlanmıştır. İthalâtta nisbi bir ferahlık ancak ihracata bağlanan ü- mitlerin büyük mikyasta tahakkuk etmesiyle dan gelebılecektır Fakat sırf bu yılki mahsül duru kânlarımızla ekonomimizin hasreti- ni çektiği ferahlığı beklemek fazlaca iyimserlik olur. 300 milyon özel kredi Bir — Ankara gazetesi geçen hafta riçinde İstanbul mahreçli bir ha- ber vermiştir. Haber Amerikadan 300 dıldıgıne dairdir. diğine göre, müt Türk tüccarı, memleketimizin kredı ihtiyacını göz önünde, bulundurarak, Amerika Bir- leşik Devletlerinde özel fırma ve ban- le 300 milyon doları geçen özel kredi- ler temin etmişlerdir. Gene bildirildi- gıne göre. krediler para şeklinde ol- ayıp mal şeklindedir. Verilecek mal- ların kalitelerinin yüksek ve fiyat- larının uygun olduğu ayrıca ilâve olunmaktadır. Bu mesele hükümete bildirilmiş; fakat şimdiye kadar bir cevap alına- mamıştır. Bu gibi işlerle alâkalı çev- relerin, hükümetin tetkiklerini bir an evvel bitirip lüzumlu gördüğü — tekliflerden imkânlarını — hazırlam fikrine sahip oldukları keza haberde kaydedilmektedir Haberde kredilerin vadesine, dair bir bilgi mevcut değild Kredilerin ne çeşit mallar için tanınacağına ait i bi malümat da verilme- tekliflerinin kabul ve- ya red edilmelerinde bu iki hususun bılınmesı mutlak lâzımdır. Bundan ba ka teklif edilen malların gerek kalite ve gerekse fiyat bakımından dünya piyasalarındaki rakip mallar karşısındaki — durumlarının bilinme- sinde büyük fayda vardır. Kredi ile elde edilecek maun fiyatının yüksek yahut kalitesinin düşük olması kre- IKİS, 10 EYLÜL 1955