lerin birer misalidir. Daha neler söylenmiyebilinir ki... Fakat bütün bunların soylenmesı i- çin ücretlerin asla, her şe ye ragmen aşağıya 1nd1r11emıyecegını rın bilmesi, bir e haklı bır şıka— yette bulunuldugu zaman sözlerinin bir makes bulması icap etmektedir. Nerede bu zihniyet, nerede bugünkü hareket tarzı? Yaz sezonunu bir ölü sezon adde- den bir radyo idaresi nerede görül- müştür? Bir kocaman mevsim bo- yunca, bir radyo idaresi plâklarla i- dare edilmek yoluna gidildikten son- mükemmel yapıldığını kabullenmek imkânı kimin elinde vardır. Sanki yaz mevsiminde — va- tandaş Tradyo dinlemez, sanki yaz mevsiminde — şehirde ve memleket- mucibesi ile sanatkârların ücretlerini kesmek "ister çalışsın ister çalışma- sın" diye de bir sert lâfla göz kor- kutmak Allah bilir ne dereceye ka- dar doğrudur. Her işin başında ehli olan bir kim- se mevcut olduğu müddetçe, o iş yü- rür. Hele o şahıs kendisinin idaresin- den emin değil de, başkalarının söz- lerine ve telkınlerıne kapılmak sure- ti ile iş görmek mevkiinde ise, ora- dan hiç bir müsbet işin çıkmasına imkân ve ihtimal tasavvur edilemez. Bu kimsenin hakikaten dıreksıyonu eline almaması, ikindi ve üçü a- damlar vasıtası ile 'bir ıcraat yap— müessesede hiç bir zaman gurultuyu ve gayri memnun zümre- nin mensuplarını azaltmaz. Bilâkis günden güne çoğaltır. Bir kimsenin her işte ve her ha- rekette haklı ve doğru olması kabil değildir. Nasıl kabil olsun ki, o da bir insandır ve hatalarla dolu hayatı olmasa bile 'hatalı bir iş görebilir. Radyo müdür vekilinin yapması lâ- zım gelen hareket, idaresinde bulu- nanlardan - her kım olursa olsun - ha- talı bir harekete tevessül edeni gör- dü mü, her şeye ve herkese rağmen onu da cezalandırmasıdır. Yoksa, her zaman ilk icraat plânında olmaktan daima uzak kalacaktır. Böyle olma- sını da kimse istemez ve bilhassa radyonun ıyı işler halde olmasını is- tiyen her iyi niyet sahibi insan bun- dan ancak ve ancak üzüntü duyar. AKİS'E mutlaka Abone olunuz sPOR Basetbol Basketbolcularımızdan Ve hep Avrupa Fenerbahçe gidiyor Bu hafta içerisinde basketbol takımı laşmalar yapmak yaya gıdecektır sı sebebiyle henüz Fen top- lu olarak geçen hafta çalışmaya baş- lamıştır. Takımın şevki idaresini e- linde tutan Yılmaz Gündüz'ün bu se- yahate katılmaması Fenerbahçeliler için büyük bir kayıptır. Bunu düşü- nen idareciler takviye — maksadiyle Modaspordan Turhan Tezolu almış- lardır. Bu mevzuda gazetecilerle ko- nuşan Fenerbahçe takımının antre- nörü Samim Göreç "Bu seyahat Av- rupada Fener takımını kudretini gostermek için bir vesile teşkil ede- cektir." demiştir. Bu sözde hakikat payının fazla olduğuna inanmak doğ- ru değildir. Çünkü; henüz mevsim başıdır. Ve yukarıda da işaret ettiği- miz gibi daha sporcular denizden ye- ni ayrılmışlardır. Bir arada çalışmak mkânı hasıl olmamış ve gençler he- nüz nefes ve form tutamamışlardır. Nitekim hafta ıçınde Karagücüne karşı Kadıköysp hava saha- sında yaptıkları hazırlık maçında uğ- radıkları mağlübiyet sırf bu sebep- ten ileri gelmiştir. Seyahat tarihi bi- raz daha ilerde olsaydı ve Fenerbah- çe bu müsabakalar için daha ciddi bir çalışmaya tabi tutulsaydı kuvve- tini o zaman Avrupada göstereceğine inanırdık... Şimdi değil. Fenerbahçe muhtelif karşı- üzere Yugoslav- Bulgurlu ve Akça seyahati - Yugoslavyaya id olan bas- ketbol takımının'kafile başkanlı- ğını Ertuğrul Akça ve idareciliğini de Muhittin Bulgurlu yapacaklardır. Her iki şahsın beraberce seyahatle- ri spor çevrelerinde bir takım söy- lentilere yol açmıştır. Malüm olduğu üzere Muhittin Bulgurlu hususi or- ganizasyonlarda yolsuzluk yapıldıgı ifşaatında bulunmuş ve idareci- leri itham etmişti. Ertugrul Akça ise Bulgurlunun avukatlığını yapmakta- dır. Her iki şahsın hakarete uğrayan idareciler tarafından mahkemeye ve- rildikleri bir sırada Yugoslavyaya se- yahat etmeleri manalı görüldü. Ku- lağa gelenler doğru ise bu seyahat esnasında mezkür idareciler Yugos- lavya'dan Fenerbahçenin eski antren nörü Mihaloviç'in yardımı ile Sara- jövo kulübünden yeni vesikalar ala- caklardır. Vakıa yolsuzluğa ismi ka- rışan büyük kulüp idarecileri Muhit- tin Bulgurluya mahkemenin ilk cel- sesinde ispat hakkı tanımamışlardı. fakat öte yandan Maliye müfettişle- ri işe el koymuş olduğu İçin bu vesi- kalar ileride tevhit edilecek olan ha- karet ve suistimal dâvalarında — işe yarıyacaktır. Futbol Mevsimin eşiğinde Profesyonel küme lig maçlarının başlamasına tam bir hafta katot. Yeni mevsime bir aydan beri çalış- makta olan kulüpler şimdi hazırlık- larını sona erdirmiş bu lunuyorlar Yalnız büyük kulüplerde daha ziya- de bir huzursuzluk ve bir kaynaşma göze çarpmaktadır. Yeni antrenör- lerle çalışmaya — başlayan Vefa ve Fenerbahçedeki futbolcuların moral- man çok fena durumda oldukları mü- şahede ediliyor. Bunun sebebi malüm- Her iki kulübün futbolcularına kendılerım gösterebilmek — için gay- ret sarfetmektedirler. Sureta bütün futbolcuların - yaşlı ve genç - aynı oynama şansı vardır. Yeni antrenör- ler evvelce basma — verdikleri beya- natlarda bilhassa bu hususu belirt- "kim takım için faydalı olur, kim daha erken form tutarsa o oy- nar”" demişlerdi. Bu sözler eğer ta- mamen hakikat olsaydı kimsenin bir şey söylemeye hakkı olmazdı. Fakat e yazık ki idarecilerin gene bu işe el attıkları görülmüştür. Antrenorler tesir altında bırakılmış ve daha doğ ru bir deyimle ellerine birer liste tu— tuşturulmuştur. Hâl böyle olunca da- ha bidayette takımdan yürüdüğünü gören futbolcuda moral namına bir şey kalmıyor. Vakıa bütün bu işler yapılırken maksat hiç bir zaman or- taya bütün çıplaklığı ile konmuyor. Kulis arkası faaliyetlerde ince zekâ örnekleri veren idareciler hislerini saklamak hünerini gösteriyorlar. Hu- zursuzluk bu şekilde başlıyor. Bunun devamının ise iyi netice vermiyeceği- ni söylemeye lüzum yok. Nitekim bir aydan beri yapmış olduğu hazırlık maçlarında Fenerbahçenin iyi bir du- rumda olmadığı gözden kaçmamıştır. Geçen hafta Ankara seyahatinde zo- AKİS, 10 EYLÜL 1955