6 Ağustos 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 3

6 Ağustos 1955 tarihli Akis Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haftalık Aktüalite Mecmuası Sene: 2 Cilt: IV Sayı: 65 Denizciler Caddesi Yeni Matbaa * Ankara P. K. 582 — Tel: 18992 Fiatı: 60 Kuruş İmtiyaz Sahibi: Metin TOKER e Umumit Neşriyat Müdürü Cüneyt ARCAYÜREK e Bu nüshada Yazı islerini fiilen idare eden mes'ul Müdür: Yusuf Ziya ADEMHAN Teknik Sekreter: M. Nevzat ÜNLÜ İzzet ÇETİN Karikatür: TURHA Fotoğraf: ASSOCIATED PRESS — Hüseyin EZER Klişe : Doğan TORUNOĞLU Haşmet EGEMEN Abone Şartları : 3 aylık (12 nüsha): 6 lira S aylık . (25 nüsha): 12 lira 1 senelik (52 nüsha) : 24 lira e İlân Şartları : 4 Renkli arka kapak (Tam sayfa) : 350 lira Kapak içi 300 lira ve metin sayfaları Santimi 4 Lira Dizildiği ve — Basıldığı yer: Yeni Matbaa — Ankara Kapak Resmimiz Süreyya Pehlevi Kraliçelerin Güzeli Kendi Sevgili AKİS Okuyucuları Karışık ve gürültülü patırdılı bir bayramı daha geride bırakmış bulunuyoruz. Hemen hemen on se- neden beri bu, böyle devam edip gidiyor. Bizim "partiler arası mü- nasebetler" dediğimiz ve aslında memleketı kaplayan hava olan si- yasi durum gerginliğini muhafaza ediyor, sert süsler, yakışıksız hü- cumlar karşılıklı şekilde cevaz gö- rüyor, hiddetler ve şiddetler ala- bildiğine tatbik sahası buluyor. Bundan dolayı teessur duymama- ya imkân y İktidarı C.H.P. nin bulunduğu yıllarda hep zannederdik ki huzur- suzluğun sebebi sandalyelerine ya- pışmış olan, onları bırakmamak i- rpman bir zümredir. Hep zan- nederdık ki D.P. iş başına geçtiği gün bütün buhranlar ortadan kal- kacak, vatanın üzerinde sakin bir - © M - z © y ğ vun 3 z vun o — B M B b a D > B < bir hayat, daha müreffeh bir mem- leket, daha kuvvetli bir devlet kurma yolunda var kuvvetiyle ça- hşacaktır. Celâl Bayarların, Ad- nan Mendereslerin sözlerinden baş- ka bir mana çıkarman imkânı yoktu. C.H.P. iktidarda mılletın e içindedir. mani kaybolunca, bir iktidar va- tandaşların gerçek arzusuyla iş başına gelince sinirlilik, endişe, vehim ve korku da yok olacaktır. Biz D.P. yo her şeyden çok bu- nun için bağlanmış, her şeyden çok bunu sağlamak maksadiyle beş yıllık mücadelesinde onu ha- raretle desteklemiş, seçimlerde re- yimizi ona vermiştik. 1050 den bu yana geçen beş senenin ortasında ve bir bayramın sonunda "vatan sathı" uda gördüğümüz huzursuz- luktan, ufukta sezdıgımız ise kara bulutlardan başka bir şey değil- dir. Bunun karşısında derin bir ü- zuntuye kapıl ma m ? Hiç olmazsa hürriyetlerimiz bahsınde 1950 nin hemen arefesin- deki geniş müsamahaya, anlayışa, zihniyete tekrar kavuşabildiğimiz gün sevıncımızden eteklerimiz çalacak ve birbirimize — sarılarak sokaklarda oynayacağız. O müsa- mahaya, 0 anlayışa, o zihniyete ki 1950 nin hemen arefesinde millet- çe harp ilân etmiştik. Gelenin gi- deni arattığı darbımeselinin acı ha- kikatini öylesine anlamış bulunu- yoruz ki.. Sevgili AKİS Okuyucuları, iki partili rejıme geçtıgımız günden C.H.P. nin iktidarı D.P. ye devret- tiği gune kadar bir devir hatırlı- yor musunuz ki muhalefet partisi- nin Genel Sekreteri - veya 0 mev- kie tekabül eden yeri işgal eden lideri - tam 56 defa savcılığa çağ- rılarak ıfadesıne müracaat edilmiş bulunsun? Ama o günlerde Kasım aramızda Güdeğin bugün sarfettiği sözler- den bir misli, beş misli, on misli daha ağır sözlerin sarfedildiğini elbette hatırlarsınız. 1945 ile .1950 arasında hangi tarihte hapishane- lerde, tevkifhanelerde veya mahke- melerde bugünkü kadar çok ga- zeteci bulunuyordu, lütfen söyler misiniz? Ama biraz düşünürseniz o günlerde, gazeteciler için şimdi suç sayılan yazılardan bir misli, misli, on misli ağır yazıların gazetelerde her ünü aldığını hatırlamamazlık edemez- siniz. Hangi sene tenkidler kulak- an kulağa yapılırdı, hangi sene muhalif gazeteleri memurlar kor- ka korka okurlardı, hangi devirde profesörler smdınlmışlerdı, hangi devirde hâkimler tesir altında bı- rakılmaya çalışılırdı? Her halde 1950 nin hemen arefesinde değil. Zavallı bizler, o sıralarda demok- rasimizin altın devrini yaşıyormu- şuz da farkında bile degılmışız Hem sadece Demokrasimizin mi? Harpsiz geçirdiğimiz harp senele- rinin üzerinden pek az zaman mış bulunduğu halde hayat da da- ha ucuz, daha kolay, daha rahat değil miydi? Şımdı o günleri has- retle anmak İ mi reylerimizi Demokrat Partiye vermiştik? İşte, huzursuzluk içinde bir bayramı daha geçirmiş olmamı- zın hakiki sebebi budur. İktidar- lar, ağızlariyle kuş tutsalar, hür- rıyetlerımızı vermedikçe bu " tan sathı" nda kendilerine Ahmed Emin Yalmandan veya onun es- babı mucibesiyle fikirlerini ayar- layanlardan başka destek bulamı- yacaklardır. Ve Vatan başyazarı muhalefete rapor veriyorum diye "Seçimlerden üç yıl evvel sistem halinde yapılan açık hava toplan- tılarını iyi niyete yormaya imkân yoktur. Dört senede bir kere gel- mesi lâzım gelen seçimlere ait sinir- li hava dört sene müddetle her gün devam ettirilecek olursa buna hiç bir memleketin siyasi bünyesi da- yanamaz, kul halinde tedir ki asıl ıyı niyete yormaya mkân bulunmayan hareket "bir hürriyet rejimi kuracağım" diye ş başına gelenlerın "memleketi kalkındırıyorum ya. Eürriyetlerı gunbegun kısmaları- ır. Vaadlerini tutma yoluna girme- ikleri - müddetçe — zihniyetlerine karşı mücadele bütün kuvvetiyle ve milletin heyeti umumiyesinin desteğiyle devam edecektir. Hürri- yetlerimizin pahasına gayrı muay- yen bir istikbalde gerçekleşecek cennet vatan istemiyoruz. Anlatabildik mi? Saygılarımızla AKİS

Bu sayıdan diğer sayfalar: