YURTTA OLUP BİTENLER Demokrasi Menderes - Warren Dostluk okkayla... Siz kemerlerinizi sıkınız! hemen tamamiyle kararmış, Istanbulun üzerine inen rutubetli sıcak hafiflemişti. Babiıâlideki vilâyet binasının dış kapısından içeriye si- yah, kapalı bir otomobıl irdi ve mer- mer merdivenlerin onunde durdu. O- tomobilde Amerika Birleşik Devletle- rinin bayrağı dalgalanıyordu. İçinde bir kadın ve bir erkek vardı. Orta boylu, beyaz saçlı adam, şoförün aç- tığı kapıdan indi, kadına bir şeyler söyledi ve merdivenlerden çıkarak binaya dahil oldu. Polisler selâm du- ruyorlardı. Otomobil, geldiği gibi sü- zülerek iki tarafında kulübeler bu- lunan dış kapıdan çıktı. Beyaz saçlı adam Amerikanın Türkiye Büyükel- Avra Warren, kadın ise Mrs. i. Büyük elçinin o akşam saat sekizde Başbakan Adnan Men- deres'le randevusu vardı. Mülakat talebi Avra Warren'den gelmişti. Bu sırada Adnan Menderes vali- nin odasında bazı bakanlarla görüşü- yordu. Üzerinde iki düğmeli, kruva- ze bir elbise vardı. Gömleğinin yaka- ları dik, kravatı inceydi. Canlı ve ta- ze görünüyordu. Floryadan kısa bir müddet evvel inmişti. Orada denize giriyor, spor yapıyor, — dinleniyordu. Dinçliği o sayedeydi. Fakat çehresi- ne yakından bakanlar fikri yorgunlu- ğunun derin izlerini kolayca görebi- lirlerdi. Yazları başkent Ankarada değil, İstanbulda geçirmeyi tercih ediyordu. Ankara hakikaten sıcak oluyordu. Uruguaya gıpta Koca Amerika kıtası üzerindeki memleketlerin en demokratının Uruguay oldugu anlaşılmış bulu- nuyor. New York'ta bu hususta bir anket yapılmış ve mütehassıs- lardan — muhtelif memleketlerde muhtelif — hürriyetlerin kullanılış tarzlarına göre bir nisbet dahilin- de rey vererek demokrasinin nere- de tam mânasiyle hüküm sürdüğü- nün teshiri istenilmiştir. Görül- müştür ki listenin başında Urugu- ay geliyor. Amerika Birleşik Dev- letleri ise daha aşağılardadır. Av- rupaya gelince, orada — birincilik Fransada, ikincilik İskandinavya memleketlerindedir. Uruguay... Amerikanın cenu- bunda küçücük bir cumhuriyet! Ama insan haklarına, ama fikir ve söz hürriyetine, insanların korku- dan azade olmasına orada dünya- nın her tarafından fazla ehemmi- yet veriliyor. Bilhassa basın Uru- guayda Amerikadakinden bile da- ha serbest, daha müstakildir. An- keti yapanlar Uruguayın hemen yanındaki büyük Arjantinde bir ar- damın çıkıp mevcut "hür basın” ananesini çiğniyerek gazetecileri nasıl susturduğunu işaretten ken- dilerini — alamıyorlar. Peronun memleketi, demokrasi listesinde sonuncu yeri işgal etmektedir. Ta- bii Amerika Birleşik Devletlerinde- kı itibarları bakımından da Uru- uay ile Arjantinin mevkileri, lis- tedekı mevkilerinin eşidir. Uruguaylıların Güney Ameri kada yaşayan öteki mılletlerden ne ırk bakımından, ne sosyal, ne de ekonomik durum yönünden fark- ları vardır. Devlet olarak istiklâl- lerinin üzerinden aynı miktar yıl İstanbula, tatil yapmak için gelmi- yordu. Çalışıyordu. Bu, cu mhurıyet hükümetinin tarihinde ilk defa kıydı Başbakanların tayinle Meclıse girip o mevkie getirildikleri devirler- de dahi hükümetin başında, — mesul mevkide bulunanlar Ankarada çalı- şıyor, herkes gibi bir muayyen mü' det İstanbulda dınlenıyorlardı Hal- buki Adnan Me! s, âdeta başken- ti Istanbula getırmıştı Bakanlariyle görüşmek istediği zaman, onları Flor- yaya celbediyordu. Evet, başkent sı- cak oluyordu. Ama bu, hükümet başkanının aylarca müddet başkent- ten uzak kalmasına sebep teşkil et- memeliydi. Paris de yazın çok sıcak, kışın çok soğuk olur. Ama orada, yazları Deauville'de, kışları Cannes'da çalışan bir başbakan şimdiye kadar görülmüş değildir.. Buna — mukabil başbakanlar da senelik tatillerini a- lırlar ve başkentle teması muhafaza ederek bu tatillerini istedikleri yer- geçmıştır Tabii hasletleri, kanla- teşi de komşularınınkınden degışık değildir. Memleketin "coğ- rafi vaziyeti, hususıyetlerı ve ma- ruz bulunduğu tehlikeler" meselâ Arjanninkilerin eşidir. O halde, üçük Uruguayın demokrat mem- leketler listesinin başında, büyük Arjantinin sonunda yer almasında- ki sebep nedir? Çok fazla düşünmeğe lüzu yoktur. Sebebi milletlerde degıl devleti idare edenlerde aramak daha doğrudur. Anketi yapanların belirttikleri gibi Arjantinde hür basının ananesi çoktan yerleşmişti, ir La Prensa memleketine dünya çapında prestij temin edıyordu k çok kimse için Arjantin Prensa nın İntışar ettiği topraklar- dı. Buna rağmen Peron, basını sus- turmağa muvaffak olmuştur Uru- guay'ın talibi ise, başında Peron tipi liderlerin bulunmamasıdır. E- ğer orada da idealistlerin yerini diktatörler alsa, Uruguayın da de- mokrat memleketler İistesinin ba- şından sonu! ası imkânsız değildir. Mılletlerın rolü, diktatör- lerin işlerini kolay veya zorlaştır- maktan ibaret kalmaktadır. İngil- terede romwell'in istediği kararları veren hâkimler çıkmış- ır. x -: Küçük Uru rika Birleşik Devletlerı dahıl butun dünya gıpta ediyor. And gıpta edi- lecek olan, demokrasinin en iyi i- dare tarzı olduğunu anlamış Uru- guaylı devlet adamlarıdır. Peron bir gün yıkılıp gidecektir ama, U- ruguayı idare edenler milletlerinin sevgisiyle daima sardı kalacaklar- dır. lerde geçirirler, hiç kimse de onlara karışmaz. Bir tek devlet adamı ca- kama mahalli olarak Fransız Riviye- rasını seçmişti: Bao Dai Kapalı görüşmeler Avra Warren valilik odasına saat t 20 de girdi. Başbakan ken- disini ayakta karşıladı. İki devlet a- damı, maroken koltuklara oturdular. Mülakat, kapıda saat tutan gazetecı- lere göre 50 dakika sürdü. Muhabi ler Amerika Büyükelçisini yakaladılar, fakat ağzından bir lâf alamadılar. Biraz sonra' Başbakanın yanma —Amerikalı iktisatçı Max Thornburg'un girdiği görüldü. O sa- dece 36 dakika kaldı. İçerde Ameri- kan yardımiyle alâkalı müzakerele- rin yapılmakta olduğuna şüphe yok- tu. Hakikaten ele alman mesele, ye- ni Amerikan yardımıydı. 300 milyon dolarlık kredi, artık eskimişti. Mars- hall yardımının devamı olan F.O.A. AKİS, 25 HAZİRAN 1955