Haftalık Aktüalite Mecmuası Sene: 2, Cilt: IV, Sayı: 59 Denizciler — Caddesi Yeni Matbaa - Ankara P. K. 582 — Tel: 18902 Fiatı: 60 Kuruş * İmtiyaz — Sahibi Metin TOKER Yazı İşlerini fiilen idare eden: Yusuf Ziya ADEMHAN e Teknik Sekreter : M. Nevzat ÜNLÜ Ressam: İzzet ÇETİN e Karikatür: TURHAN Fotoğraf: ASSOCIATED PRESS — HÜSEYİN EZER Klişe: Doğan TORUNOĞLU HaşmetEGEMEN Abone — Şartları: 3 aylık (12 nüsha) : 6 lira 6 aylık (25 nüsha) : 12 lira 1 senelik (52 nüsha) : 24 lira İlân — Şartları: 4 Renkli arka kapak (Tam sayfa): ira Kapak içi 300 lira ve metin sayfaları Santimi 4 Lira Dızıldıgı ve Basıldığı Yer Yeni Matbaa — Anka Kapak Resmimiz Osman Bölükbaşı Halk Hatibi AKİS, 25 HAZİRAN 1955 Kendi Sevgili AKİS Okuyucuları Yeni diktatörlükler, eski usulleri kullanmıyorlar. Daha doğrusu, eski usuller yerine yâni usullerle iş görmeği uzun müddet denemeye önem veriyorlar. 8u alanda rnek Arjantin'deki rejimdir. Albay Peron 1045 te ik- tidarı dürüst ve serbest bir seçimle aldı. O günden beri seçimleri orta- dan kaldırdı mı? Hayır. Sırası gel- dikçe seçim yapıyor. Bu seçimler şekil ve muamele yönünden Arjan- tinin gördüğü en dürüst seçimler arasında yer alabileceğini yabancı müşahitler söylüyorlar. u halde, acaba neden hiç kim- se, Arjantın de demokratik bir i- dare olduğunu kabul etmiyor? E- ğer demokrasi, zaman zaman san- dıklara oy pusulaları atmaktan i- baret olsaydı, Albay Peron'un kur- duğu rejime bu bakımdan kusur bulunamazdı. Batı medeniyeti anlayışında de- mokrasi ölçüleri bellidir.: 1 — Serbest ve dürüst seçim. Burada sadece vatandaşların san- dıklara oy atmaları değil, sandık başına gelmeden önce iktidarla mu- halefetin eşit şartlardan faydalan— maları hatıra gelir. — Arjantin'de, seçim mücadelesinde iktidar parti- si tek taraflı bir çok imkânlardan faydalandığı, muhalefet eşit mua- mele görmediği için, seçimler cid- diye alınmıyor an haklarına saygı. Ba- tı demokrasılerınm bugün butun özelliği bu noktada toplanır. 17 milyon Alman'ın oylarını kazana- rak iktidara gelen Hitler'in idare- siyle Batı demokrasileri arasında başlangıçta seçim bakımından fark, zıddiyet yoktur. Ayrılık in- san haklarına saygısızlıktan doğ- muştur Albay Peronun Arjantinde mey- dana getirdiği rejim, insan hakla- rına gorunuşte riayet eder gibi davranır. Muhalefet partilerini büsbütün yoketmez. Fakat faaliyet imkânlarını gerek hukuken, gerek fiilen daraltır, zavallı, gülünç hale sokar. Tenki murakebe ser- bestliği bırakmaz. Hur düşünceye düşman olur. İki misali hatırlıyalım: 1945 te idareyi ele alan Albay Peron, üniversite — profesörlerinin üşünce ve telkin serbestlıgını "milli iradenin arzusu" parolasını kullanarak yoketti. Kademe kade- me müdahaleyi artırdı. Nihayet ü- niversiteleri boyunduruğa — soktu. Profesörlerin sesleri kesildi. Pero- nist idarenin âmme hukuku yö- nünden tenkidi şöyle dursun, eko- nomik ve mali ışlerdekı hataları dahi söyliyemez oldula Peronist rejim bu netıceyı ce- za kanunlariyle, bir takım yasal hükümleriyle almaktan ziyade, ü- aramızda niversite mensuplarının ekmekle- riyle oynayarak elde etti. gıçta hür davranmakta profesörler görüldü. Fakat böyle» lerinden bir ikisi Vakitsiz emekli- ye ayrılıverince, ötekiler yola gel- mekte gecikmediler! Demokrasi ve hürriyet rejim- lerinin bir dayanağı üniversite ise, ikinci dayanağı da gazetelerdır Arjantinde tenkid yasaktır denme- di. Devlet ve hükümet başkanına saygısızlık, hakaret, itibar kırmak, halk efkârını yalan haberle heye- canlandırmak gibi nereye çekilirse oraya uzayacak yuvarlak suçlar ihdas edildi. Mahkemeler, hakim- ler de çeşitli tertiplerle baskı altı- na alındı. Bunlar gazeteleri büs- bütün susturmaya yetmedi. İkinci tedbir olarak zayıf ahlâklılar para ile veya başka nimetlerle tatmin e- dildi. İhad edenlere gelince, böyle- lerin nasıl icabına bakıldığını dün- yaca meşhur La Prensa gazetesi hâdisesinden anlamak mümkündür. Bu gazete âdeta kanun himayesin- den mahrum edildi. Grene dayandı. İşçiler greve teşvik olundu. Gaze- te batmadı. Gazete satıcıları elde edildi. Gene olmadı. En sonunda, La Prensa istimlâk edildi, sahibi vatan hiyanetiyle suçlandırıldı. Bunca güçlüğe göğüs gerebile- cek,canınıvemalınıinsan hakla- rına aykırı muamelelerin tehdidine maruz bırakarak sonuna kadar da- yanacak kaç kişi çıkabilir ? Evet, sevgili AKİS okuyucuları bilhassa bu satırları tekrar elim: "Bunca güçlüğe göğüs ge— rebilecek, canını ve malını insan haklarına aykırı muamelelerin teh- didine maruz bırakarak sonuna ka- dar dayanacak kaç kişi çıkabilir?” Bunu soran elbette ki biz değiliz. Zira biz, böyle bir durum karşısın- da bunun en basit vazife olduğuna inananlardanız. Bunu soran Nihat Erim'dir. Arjantin hadiselerinin gazetelerde ön plânı işgal ettiği bu günlerde muhterem üstadın 10 Mayıs 1054 tarihli Yeni Ulus ga- zetesinde çıkan fon yazısını kısmen sütunlarımıza almayı bir aktüalite mecmuası olarak pek yerinde bul- duk. Kısmen aldık, zira yazısının sonunda Nihad Erim Başbakan Ad- nan Menderesin Peron'un yolunda olduğunu ileri sürüyor, gidişin o gidişten ibaret bulunduğunu bildi- riyor ve bunun misallerini Verıyor— du. Yazının muharriri şimdi, "ya- lan mı söylemişim" diye duşun— mektedir. Ama... İşte, ama... Siz de o kanaatte değil misi- niz? Saygılarımızla AKİS