Hazır elbıseyle kırda ibret alsak Amerikadan sis elemana ihtiyaç gösteren bir şey- dir. İsmet Paşa Kız Enstitüsü bu ih- tıyacı karşılamak üzere yeni bir şu- e, “hazır elbisecilik" şubesi açmaya karar vermiş ve mütehassıs eleman- ları yetiştirmek üzere, bir öğretme- nini "Fazilet Akyıldırım" Amerika- ya ihtisasa göndermişti. Şimdi Fazi- let Akyıldırım yurda döndü. Berabe- rinde uzun bir rapor ve büyük bir ümit getiriyordu. — Gaye, diyordu, giyimine faz- la zaman, fazla para, fazla yer ayı- ramayan, çalışan veya hayat meşga- leleri çok olan, sokakta görünen, yü- rüyen kısacası bir memleketin ekse- riyetini teşkil eden kadına yardım etmektir.. Böylece, baktığımız za- man, sokakta tertemiz giyinmiş, şık kadınlar nazarı dikkatinizi celbede- Bu unu Türkiyede yapmak ür Fazilet Akyıldınm Amerika seya- hatinden evvel, Pariste bulunmuş ve Dior ile Fath terzihanelerinde çalı- şan elemanları yetiştirmekle maruf AKİS, 25 HAZİRAN 1955 büyük atelyelerden birinde, ihtisasını yapmıştı. Kendisine Paris ve Ame- rikan terzihaneleri arasında kıyasla- ma yapması rica edilince gülerek şoyle diyo : Bu, h emen hemen imkânsız. Ikisi de bambaşka şeyler.. Pariste, bılıyorsunuz hep "sur mesure - ölçü üzerine' çalışırlar Atölyelerde bir elbisenin muvaffak — olabilmesi için, hiç bir fedakârlıktan — kaçınılmaz. Desinatör modeli kâğıda çizer, müte- hassıslar onu manken üzerinde tat- bik ederler. Bundan sonra, beş attı, basan on kişilik bir heyet gelir, mo- deli tetkik ve tenkid ederler.. Model baştan bozulur, yeniden tatbik edi- lir. Zaman mevzuubahis değildir. El- bise istenilen şekle gırınceye kadar, u elbise üzerinde uğraşırlar Paris, dikişte iplik istikameti me- todunu esas tutar.. Aynı modeli ve- rev iplik, boy iplik veya en iplikle tatbik ettiğiniz zaman neticeler ta- mamiyle değişiktir. Bir elbisenin muhtelif kısımlarına en çok gidecek iplik istikametini tayin etmek bir ihtisas işidir ve böylece mecmualar- da görüldüğü zaman çok şey ifade etmiyen bir model gözle görüldüğü zaman tamamiyle başka bir mahi- yet, bir güzellik arzeder. İşte bütün bu incelikler, teferruatlar Parisin dünyaca meşhur modellerini yara- tır. Şık kadınlar bu modelleri satın alır veya büyük ücretler mukabilinde tatbik ettırırler Böylece Paris mo- dası daha ziyade zengin kadınlara hitap eder. Amerikaya gelince o, bu modayı, konfeksiyon'la halka, bütün kadınlara indirmiştir.. Sokakta her- kes temiz, herkes iyi giyinmiştir. A- merikalı kadınların birer üniforma ile dolaştıkları da doğru değildir. O kadar çok fabrika o kadar çok çeşit KADIN vardır ki aynı elbiseyi gıyen iki ka- dına rastlamak bile güçtü Zaman mefhumu Amerikalının saniyesi kıymetlidir, erikada her şey Zzaman mefhumu esas tutularak yapılır. Bu ne kadar malüm bir şeyse de, bil- hassa dikiş mevzuunda, onların nasıl çalıştıklarını anlamak için, evvelâ onların bu zaman anlayışını kavra- mak şarttır. Konfeksıyon almış yürü- müştür ve hiç bir şey artık onu dur- duramaz.. Piyasaya cins cins, çeşit çeşit çok ucuz veya daha pahalı elbi- seler süren fabrikalar da gayet çe- şitlidir. Bazı — fabrikalar, — elbisenin parçalarını ayrı ayrı çıkarır, bu par- çalar gider başka bir fabrikada bir- leşir. Bazı fabrikalar parçaları gene ayrı ayrı çıkarmakla beraber bu par- çaların birleşmesi işi de, aynı fabri- kanın bir başka atölyesinde yapılır. Böylece bu fabrikalarda çalışanlar bazen dıkış bile bilmezler. Meselâ be- nim ığım pansiyonun sahibi o0- lan kadın 19 senedir etek büzgüsü yapıyordu. Bu onun artık bir ihtisa- sı olmuştu. En son sistem çalışan fab- rikalara gelince, bunlar top halinde- ki bir kumaşı tezgâhın bir başında kesmeğe başlarlar ve bir saat içinde kumaşın, tezgâhın öteki ucundan gi- yilmeğe hazır elbiseler halinde çık- tığım görürsünüz Bu el çabukluğuna, bakarak baştan savma hissini duymak yanlış olur; çünkü, konfeksiyon işinde en mühim şey patron yapmaktır.. Patron hazırlıyan müteehassıslar ise bu işe icap eden bütün zamanı vermektedirler. Pat- ron çalışmalarına verilen ehemmiyet, gösterilen titizlik şayanı hayrettir. Patronun en ufak pensi, bir yırtmaç bu aceleye iş yapılıyor Hazır elbiseler Ucuz ve rahat