ARKEOLOJİ Fryg Sanatı Bir başarının hikâyesi Gazetelerimiz Hilton oteline — ge- sinema artıstlerınden bahse- der, sporcularımızın veya mağlübiyetlerine uzun sayfalar a- yırırken bir Türk ilim adamının ka- zandıgı başarı gözden kaçıyordu. Da- ha doğrusu bizim gözlerimizden ka- çıyordu ve Tarih - Coğrafya profesoru Ekre Kitabın adı "Phrygisehe Kunst" idi. Bu, "Fryg sanatı" manasınaydı. E- ser, alâkalıları arasında derin bir tak- dirle karşılandı. Kitabın akisleri Türkiyedekinden fazla Avrupada derindi. İlim mecmu- alarından başka gazeteler de eserin üzerine eğilme lüzumunu duydular. u ada Basel Üniversitesinin Ar- keoloji profesörü Kari Schefold İs- viçrenin meşhur "Neue Zurcher Zei- tung" unda sütunlarımıza almakta fayda gördüğümüz uzun bir makale neşretti. Bu makale şudur: Batı dünyası kendi müdafaasının bir temel direğini teşkil eden yeni Türkiye devletinin kalkınmasına hay- ere, An lu i efa olarak bütünlüğü haiz bir devlet hali ge- tirdi. Bu ni vletin vatandaşı i- rüşle yazılması gerekiyordu. l1 geleneğinin Aarzu ve icaplarından cesurane ve realist bir şekilde sarfı nazar edildikten sonra yeni bir tarih görüşü kazanmak kolay değildi. Bu itibarla ilk yılların karışıklıklarına şaşmamak lâzımdır. Bu sebepten ma- zinin, ele aldığımız eserde, bu derece objektif bir şekilde mütalâa' edilme- sini bilhassa selâmlamak — lâzımdır. Ankara Üniversitesi Arkeoloji Pro- fesörü Ekrem Akurgal'ın fryg sanatı üzerine hazırladığı monografi bu gö— rüş için ortaya konmuş güzel bir â- bidedir Ekrem Akurgal kitabının sonun- da geriye bakış adını verdiği kısım- da Türkiyenin bugünkü durumunu tarih muvacehesinde mütalâa eder- ken şöyle demektedir: "Anadolu coğ- rafya bakımından büyük tezatlar memleketidir, öyle ki morfoloji ve ıklım farkları ile birbirinden tama- küçük devletleri, prens- liklerin meydana gelmesıne tabiat- tan yaradışlıdır. Tarihin her devrin- de Anadoluda, hepsinin kendine has AKİS, 25 HAZİRAN 1955 dili ve âdetleri olan, bir çok, bazen bir düzineden fazla, kavim ve aynı ölçüde kültür bir arada yaşamıştır. Ekrem tarih boyunca Ana- doluda yalmz uç devletin Orta Ana- dolu'ya hâ yarımadanın büyük kısmına hakım olabildiğine i- şaret etmektedir. Bunlar Milâddan Önce ikinci binde Hititlerin, birinci binde Fryglerin ve Orta agda Sel- çukluların kurduğu devletlerdir. Frygia, Tanrı kadın "Büyük A- na" ve onun genç sevgilisi Attis'in memleketi olarak klasik Yunan dün- yası için hususi bir sihire sahipti. Fryglerin ilahesi Kybele'ye Milâd- dan önce daha altıncı asrın sonu A- dın Delphi'de Siphnos'luların hazine Ekrem Akurgal Hilton değil ki... dairesinde Aslan koşulu bir araba i- çinde tasvir edilmiş bulunuyordu. M. 700 tarihlerinde yasıyan ve fryg devletinin kurucusu olarak tanınan kral Midas Yunanlılarca o kadar ö- nemli bir şahsiyet idi ki onun hak- kında bilinenler çağdaşı olan Yunan prensleri hakkında bilinenlerden çok fazla idi. Karısı İzmir — civarında Kyme şehrindendi. Altından yapıl- mış plan tahtını Delphi'deki Apollon mabedine hediye etmişti. Fakat Mi- das, Kymmer'lerin Anadoluyu i lâ etmesi ile krallığını İ boğa sütü içerek intihar etti. sonra Anadolu müttehit bir devletin idaresinden çıkarak yine — küçük prensliklere ayrıldı. Ekrem Akurgal şimdiye kadar ilk 'defa olmak üzere fryg sanatı hakkın sentez yapmakta ve kıtabını ilk l n eski fryg sanatının tarihlenmesidir. 1200 de “"Şimal ka- vimleri" nin muhacereti ile Doğu Ak- deniz dünyasında büyük değişiklik- ler olmuştur. İlk önce Çanakkale'nin müstahkem şehri Troida ve hemen ondan sonra Hititlerin başkenti Ha- tuşaş tahrip edildi. Bütün bu tahri- batı yapanların başlarında Trakyalı kavimler ve onlarla birlikte fryg'ler ve Mysia'lılar bulunuyordu istev- mamış bu bölgede Hitit geleneği kop- muştur. Zaten Profesör Ekrem A- kurgal'ın ortaya koyduğu gibi Anadolu'daki fryg medeniyeti 750 tarihlerinde Böylece Hititlerle frygler arasında Orta - Anadoluda büyük bir karanlık devir mevcuttur. Nitekim Yunanis- tanda da böyledir ve Miken devri ile Dor muhacereti arasında bir karan- lık devir vardır -- Komşuları, büyük kültür sahibi Tonia'lılar frygler için örnek oldular. a nden ilham alarak kendılerıne has bır medeniyet Profesör Ekrem dört — büyük devreye ayırarak onu ilk defa olmak. üzere kronolojik bir tasnife tabi tut- muştur. Bugünkü Polatlı yakınında . harabelerı ,mevcut olan fryg krallı- ğının merkezi Gordion'un büyük tü- mülüsleri olgun çağdan, Afyon ve Eskişehir cıvarındakı dıkkate şayan sus kaya koltukları son parlak devir- dendir. Ev cephelerini süsleyen renk- li güzel kabartmalarda bu devirden- dir. Ekrem Akurgal'a göre fryg ya- zısı daha 8 inci asırda, Yunan yazı- sından alınarak, ortaya çıkmıştır. Nisbetlerin bozulduğu ve zorlan- dığı bir devirde kültürlerin birbirle- rine olan münasebetlerini doğru ve objektif mütalâa etmesini bilen bir kitap okumak insana ferahlık ver- mektedir.. Yunan kültürünü benimse- miş olmaları bakımından Etrüks'lerle İryg'leri bırbırlerıyle mukayese et- mek mümkündür. Bununla beraber fryg'ler asıllarını daha az kaybetmiş- ler buna mukabil biraz köylü kalmış- lardır. Nitekim onlar Mezopotamya'- nın yüksek kulturlerıyle de çok az temas etmişlerdir. Şu var ki Anado- lu'yu ehemmıyetını müdrik olan herkes asıl bu sadeliği ile fryg sanatını Anadolu tarihinin hürmete lâyık bir âbidesi olarak takdir edecektir.