lıdır. 2 ktisadi krizi hal için iç po- litika endişeleri bir tarafa bırakıl- malıdır. — Buna muhalefetin de uy- ması gerektiğine kani bulunuyoruz. 6 Dünyaya iktisadi, mali, si, adlı emniyet telkin etmek dayız nların en ciddi meselele- rimizi teşkil ettiğini zannediyoruz. — Türkiye Orta Doğunun Ame- rikası olabilir. —* Ama nasıl? (Ame- rika ikinci bir Amerika görmek mi istemiyor acaba?) 8 — Bittim milletin benimsediği ve inandığı bir milli iktisat programı lazımdır. — Bize tuhaf gelen bir ikin- ci noktanın bu olacağı yukarıdaki i- zahlarımızın 1şıgı altında kolayca an- laşılabilir. ir demokraside bütü milletin benimseyeceği bir 1ktısat programı ne demektir? Böyle bir şey olabilir mi? Buna muhalefet, sami- mi olarak inanıyor mu? Bu kendisi- nin lüzumsuzluğuna, kendisinin hük- metmesi demek değil midir? İktidar bütün yaptıklarının milletçe - aslın- da milletin ekseriyetince - benimsen- diğini iddia etmiyor mu? Şikâyete sebep olan bir çok konularda başlıca dayanağı bu fikir değil midir? Milli bir program fikri neticede iktidarın muhalefetin fikirlerine, yahut muha- lefetın iktidarınkilere imale olunaca— ğı mânasına gelmez mi? izim ka- naatimizce ayni meselelere dair siya- si partiler adedince program olmalı- dır. Milletin tasvibine mazhar olan tatbik olunur. Burada şunu demek. is- temiyoruz: iktidarın her türlü yan- lış ve hatalı politikası iktidarın ekse- riyete istinat etmesi sebebiyle mut- laka mubahtır. Muhalefet partileri kendi iktisadi anlayışları çerçevesi dahilinde muayyen — meselelere dair görüşleri ile iktidarı hatalı ve yanlış gidişlerinde sadece Jlâfta kalmıyacak bir şekilde ikaz edeceklerdir. Memle- ketimizde çok partili hayatın başla- dığından beri bunun hasreti içinde- yiz, 9 — taraftan kaçınılma]ıdır — Muhalefet sözcüsü içeride ve dışarıda yapılan israflardan bahsediyor nun önlenmesinin lüzumlu bir şey ol- duğu fıkrıne iştirak ediyoruz. Üstelik edelim ki israfların bunlardan da ağırı, mevcut milli nakların en müsmir ve faydalı olacak işler için kullanılmamasıdır. Memle ketimizde, acı fakat hakikat, bılınen sebeplerle bunun büyük — mikyasta yapılmakta okluğunu soruyoruz. 10 — İktidar güçlüğü kabul et- miyor, yahut küçük göstermiye çalı- şıyor. — Fikre iştirak ederiz. Zira çok zararlı gördüğümüzü açıklamış- tık. Enflasyon mevcuttur, para- mız) kıymetinin üçte birine düşmüş- tür. — Müstenidi söylenmiyen bir id- Hangi yıl esas alındığına göre kıstaslar neticesi düşme iki üçtür de, dört bölü üç değildir. Anlaşılması güç bir şey. 12 — Demokratik usullerle AKİS, 25 HAZİRAN 1955 idare edilen bir memlekette hükümet aca- ba ne vakit istifa eder? — işte bir sual ki, itiraf edelim, ilk iktidar deği- şikliğinden bu tarafa müteaddit ha- diselerden sonra kendi kendimize da- ima sormuş ve fakat cevabını bula- mamışadır. Muhalefetin sualine biz bir 1k1ncısını ilâve edelim: Hükümet, Meclis tarafından ne Vakıt duşuru— lü u sualin cevabı belli olunca, çok derdimiz kendiliğinden halledile- cektir. Ekonomi Muhalefet ve iktisadi siyaset İçinde bulunduğumuz şu telâşlı gün- muhalefetin memleket me- hakkındaki görüşlerini açık- tebliğ neşredilmiştir. Bu, Halk Partisi meclisinin selelerı layan bir Cumhuriyet C.H.P. Meclisi Çivi, nal, mıh v.s... tebliğidir. Bilhassa iktisadi durumu- uz ile alâkalı, dikkat çekecek bazı açıklamaların yapılması bekleniyor- kat maalesef ümitler tahakkuk etmemiştir. Tebliğin iktisadi hayatı- mız ile ilgili üçüncü maddesinde ay- nen şunlar bulunmaktadır: “İktidar, iktisadi ve mali mevzu- lar üzerinde programdan mahrumdur. Günlük tedbirlerle bocalamaktadır. Plan ve programa, lüzum görmediğini de esasen ifade eylemiştir. ndaş harp yıllarının — zaruri şartlarından doğan sıkıntılarla dahi kıyas edilemiyecek derecede darlık ve yoklukların baskısı altındadır Çivi, mıh, kalay, demir, nal, ilâç, şeker, kahve, çay gibi en zaruri ihti- yaç maddelerini vatandaş bulama- maktadır. Mali takat üstünde hesap- sız ve plânsız teşebbüsler, para değe- rine bir türlü istikrar verilememesi, İKTİSADİ VE MALİ SAHADA dış ticaret Ve tediye muvazenesindeki açığın gittikçe' artması, iktisadi du- rumumuzu bunaltıcı bir çıkmaza sok-, muştur. İstihsal ve nakil işleri, yedek par- ça bulamamak yüzünden aksamakta— dır. Bunlara ılaveten ham ma yok- muesseselerı çalı— ve memlekette Bütün bu mali' ve iktisadi sıkıntılara çare bulunma- masının ancak memleket iktisadiya- tının plâna ve programa bağlanması- na ve partiler ve politika ' üstü bir mleket meselesi olarak ele alınma # li sına bağlı olduğuna inanıyoruz.'" Goruldugu gibi tebliğde hiç bir i şey mevcut değildir. İfade edi- lenler herkes tarafından pek de- falar söylenen vakıalardır. Muhale- fetin bazı maddelerin yokluğunu tes- bit edip ilân etmesinin ameli faydası, hemen hemen hiç yok denecek dere- cede azdır denilebilir. Hele teker teker sayma yoluna gitmesi kolay kolay manalandırılamaz. Bu- gün kalay, nal veya ilâç yoksa yarın başka bir şey yok olabilir. sokaktaki vatandaşa kadar, bilmeyen yoktur. Bilmemesi de imkânsızdır. Şu halde mevcut durumun sadece tes- bitinden fayda bekliyemeyiz. Memleketin ana muhalefet parti- si olan C.H.P. den beklenen şey ikti- dar partisinin içinde — bulunduğunu söylediği programsızlık halinden ken- dişini de kurtarmasıdır. Muhalefete geçtiği günden beri C.H.P. iktisadi, mali sahada teferruatlı ve esaslı hiç bir tenkid ve fikir beyanında bulun- mamıştır. Tenkidler çoğu zaman ba- zı umumi ifadelerle yapılmış — veya mahdut sahalara inhisar etmiştir. Bu- hali iki sebebe atfetmek mümkün- dür. Ya C.H.P. kıskançsa hareket e- diyor - ki buna pek fazla ihtimal ver- mek istemiyoruz veya kendisi takip edilmesi gerek hattı hakkında vazıh bir fikre sahip değil- dir. Birkaç defadır ki bir iktisat Şü- rasından bahsediliyor. Halk Partili- ler bu fikri sıkı bir şekilde benimse- miş görünüyorlar. Fakat acaba böy- le bir şüradan ümit edilen netıcelerı almak kabil mıdır" llk olarak icra organı olan hükü in — memleketi idare edebilecek kabılıyet sahip - sı lâzım geldi eğer dirayetli bir şekilde har ket ed se mecli- sin itimatsızlığına uğrıyarak işi da ha dirayetli ellere bırakmasının mef ruz olduğunun hatırlanması lâzım- dır. İçinde bulunduğumuz durum ba- zı şüpheleri davet etmiş bulunmakla' beraber biz ukarıdakı faraziyeden mlek faaliyetlerinin Millet dan kontrol ve dirije edilmesi gerek- mektedir. Kurulması istenen bir danışma uzvu olabilir. dia etmek pek mümkün değildir. dia edilecek olursa Şüra mı hüküme- te, hükümet mi şüraya hükmedecek" suali ortaya çıkar, Bunları.'