BUNLAR HEP HAKİKATTİR Parası cebine sığmayan adam Dostlar başına! Amerikalı iki tabiat âlimi en ziya- ngapur sularında görülen bir yengeç ailesinin aşk hayatları ü- zerinde tetkiklerde bulunmak mak- sadiyle New Yorktan ayrılmışlardır. Alimlerden biri gazetecilere verdiği beyanatta tetkike tabi tutacakları yengeç ailesinin nevi şahsına münha- sır bir aşk hayatına sahip olduğunu söylemiş ve bu yengeçlerin oldukça enteresan bir sevişme devresi geçir- diklerini sözlerine ilâve etmiştir. Ali- min bildirdiğine göre dişi ve erkek yengeç birbirlerinden hoşlandıklarını izhar için evvelemirde kıskaçlarını havaya kaldırmakta ve bu Ssuretle resmen tanışmaktadırlar. Bu tanışma merasimini müteakip dişi yengeç müs takbel erkeği için bir çok dansözleri kıskandıracak kıvraklıkla aşk dans- ları yapmaktadır. Singapur yengeçlerinin diğer bir hususiyeti de evlenmelerini müteakip birbirlerinden ayrılmamaları ve ölün- ceye kadar bir arada kalmalarıdır. Üniversitesi profesörlerin- n Doktor Edvin Prien, Birleşik Amerıka Üroloji Cemiyeti kongresın— de verdiği beyanatta aspirinin böb- reklerde kalsiyum — teressübatından hasıl olan taşların teşekkülünü dur- durduğunu söylemiştir. Doktor Prien muayene edilen 19 hastadan 17 sinde günde 6 aspirin verildikten sonra ye- ni taşların teşekkülünü durdurmuş olduğunu ve mevcut taşların da bü- yümesine mani olunduğunu tasrih et- miştir. ew York Times) Boston Kedi yüksekten düştüğü zaman havada döner mi? Balina suyun altında işitir mi? Ispınoz kuşu ötme- ği ne zaman Ööğrenir. Ilgılılerın çoktanberi meşgul ol- dukları bu üç sual Londrada projek- siyonlu bir konferansta mevzu teş- kil etmiştir ir kedının düşerken alınmış bir filmi perdeye yavaş yavaş aksettiri- lerek düşüş safhaları tetkik edilmiş- tir. Kedinin bu esnada evvelâ başını ve ön ayaklarını, müteakiben vücu- dunu dikleştirdiği ve kuydugunu sü- ratle döndürdüğü, kuyruğunu hare- ket ettiremez hale geldiği zaman ba- şını şiddetle sağa sola doğru salladığı tesbit edilmiştir. Ancak kedinin sal- ladığı kuyruğundan fren mi, yoksa bir muvazene vasıtası olarak mı isti- fade ettiği anlaşılamamıştır. Balina- ya gelince, Londradaki Milli Tarih Müzesinin mütehassısları tarafından gene bu konferansta verilen izahata göre balina denize daldığı zaman ku- laklarının altında bulunan bir tazyik cihazı sayesinde işitmeğe devam ede- bilmektedir. İspinoz hakkındaki su- ale gelince konferansta konuşan bazı âlimler bu kuşun yumurtada iken öt- meği ogrendıgı fikrini ileri sürmüş- lerdir. Filhakika bu âlimlere göre ya- pılan bir çok tecrubeler yumurtadan yeni çıkan ve tecrid edilen bir ispi- noz kuşunun cemiyet hayatında ya- şayan diğer ispinozlar gibi öttüğünü göstermiştir. (A. P.) e El Diario gazetesinin neşrettiği bir abere göre Lapazın iki yüz elli kilometre doğusunda Bolivya şehrin- de Sansimon üniversitesi binası silâh- h işçiler ve talebeler tarafından iş- gal edilmiş, bunun üzerine üniversite rektörü vazifesinden alınarak yerine Bolivyalı âim Martin Kardenes geti- rilmiştir. Mamafih bu hareketler es- nasında şiddet kullanılmasını — icap ettirecek bir durum hasıl olmamıştır. Anlaşıldığına göre bu hadisede üni- versitedeki komünist tahrik yuvaları- nı temizlemek ve üniversiteye daha geniş mânada muhtariye_t temin et- mek maksadını güden "Üniversiteli- ler ihtilâlleri" sıyasi hareketi bahis mevzuudur. Bundan evvel aynı tarz- da bir ayaklanma cenuptaki Oruro şehri üniversitesinde olmuş ve gene aynı şekilde idarecilerin değiştirilme- si ile bastırılmıştı. Bolivyada diğer üniversitelerin de ıstıkbalde buna benzer hareketlere başvurmaları bek- lenmektedir. (The Newyorker) Bütün — New York polisi on beş yıl- dır bir türlü ele geçmeyen bir de- liyi bulmak için seferber edilmiştir. Araştırmaları bizzat emniyet umum müdürü idare etmektedir. Hadise şudur: 1940 dan beri New York'taki umumi mahallere ufak te- fek bomba koyan, muhtelif kimsele- rin yaralanmasına sebep olan meş- hur bir deli polise mektuplar yaza- rak, bundan böyle koyacağı bomba- lardaki patlayıcı madde —miktarını arttıracağını bildirmiştir. Günlerden beri birbiri arkasına gelen bu mek- tuplar New York Polisim telâş ve heyecana düşürmüştür. w York zabıtası, 1940 dan beri bir turlu ele geçmiyen ve bu defa ciddi tehlikeler teşkil etmeğe başla- yan bu meçhul şahsı bulmak için u- mumi bir gayret sarfetmektedirler. Yazı mütehassısları adamın yazısın- dan bunun Alman asıllı olduğunu tes- bit edebilmişlerdir. Kentucky — Üniversitesi profesörle- rinden doktor Ernst Jokl yazdığı bir makalede, orta yaştaki adamla- rın gün geçtikçe hayatiyetlerim kay- bettiklerinden ve bunun yaşadığımız asra has bir hastalık — olduğundan bahsetmektedir. Doktor makalesini bir zamanlar Amerika'da pek fazla bir şöhret yap- mış olan bir pehlivanın resimleri ile süslemektedir. Bu fotoğraflardan bi- rinde, pehlivan 28 yaşında iken gö- ğüs adaleleri dolgun, pazuları kaba- rık olarak görülmekte, 63 yaşında çekilmiş olan resminde ise göğüs sö- nük ve göbek şiş olarak tecessüm etmektedir. Profesör orta yaştaki adamların hayatiyetlerini kaybedişlerini bedeni olimpiyatlarda madalya almış olan Finlandiyalı koşucu Savolainemden, kendinden on beş yaş küçük bir te- nisçiyi büyük farklarla yenmiştir. New 1 York Times) AKİS, 25 HAZİRAN 1955