1 Kasım 1932 Tarihli Kadro Dergisi Sayfa 15

Maliyet fiatı hiç değilse Şarki Avrupa vasatisini aşmıyan 160,000 ton Türk şekeri, Bugün Türkiye nüfus başına vasati ancak altı «6» kilo şeker is- tihâlk ediliyor. Nüfus başma «6» kilo şeker istihlâki ancak bir fakır alâmetidir. Kaldı ki bu miktar da, esası tetkik olunduğu zaman, milletin büyük kütlesi olan geniş köylü tabakalarının değil, bilhassa büyük limanların va bazı büyük şehirlerin hiaz- sesine düser. Yoksa bu büyük kütle henüz şeker kullanmıya lâ- yıkile başlamış değildir. Halbuki, iktisadi kuruluşumuzun ve yükselişimizin temeli ve esas duvarı, her şeyden evvel, iç paza- rın mevzuu olan bu büyük kütleyi emtia mübadelesine çekmek, yani ona iş, para ve alım kabiliyeti vermektir. Bu büyük unsu- run hayat seviyesini ve medeni ihtiyaçlarını bugünkü iptidat vye basit seviyede bırakmak, bizzat memleketin yeniden yapılışı işinden vazgeçmek demektir. Bunun içindir ki çeşitli istihlâk ve yüksek alım kabiliyeti yeni Türk köylüsünün vasfı olacaktır. Nüfusunun ©» 75 ini zencilerle yarı vahşilerin teskil ettiği Ok- yanusya adalarında bile nüfus başımna düsen seker istihlâki va- sati «l11» kilodur. Binaenaleyh memleketimizin yüzünden geri- lizin ve milletimizin yüzünden fakirliğin damgasını silmek ve onu çok ve çeşitli esya müstehliki bir bele getirmek, iktisadi milliyetçiliğimizin davası ve mevzuudur. Milli şeker siyasetimizin birinci kademesini ikinci kademesin- den ayrı mütalaa ve birini diğerine takdim etmiye çalışmak fenni bir görüs değildir. Bu siyasetin bütün hedefleri bir birine bağlı ve bu hedeflerin tahakkuk yolları bir birine mütedahil, hatta birbirile müşterektir. Bir taraftan mevcut seker sanayiinin rasyonelleştirilmesi ve teskilâtlandırılması, diğer laraftan mem- leketin, şeker işinde kendi kendine yeter bir hale getirilmesi, yani geker istiklâli ve nihayet memlektimizi, nüfus başına sene- de en az «12» kilo şeker istihlâk edilen bir zengin memleket ve o nispette hüyük bir şeker müstahsili haline getirmek isi, tek sis- temli bir faaliyetin ayni cinsten unsurlarını ve prensiplerini teş- kil eder. Bu öyle bir faaliyet sistemidir ki, ancak milli vasfı ile vasıflan- dırılabilir. ve ancak millet namına ve milletin teşkilâtcı elile 15