müasını mümkün kılmıştır. Mekik verileri ilkin yer-istasyonlu TDRSS Uydüudcrı Üüzerinden White- sands'daki (Amerika) bir alıci İs- tasyona gidiyordu, Orada bir bil gisayar -Veri Ayıklama Ünitesi- Öberpfaffenhofen için önem tca- şıyan bilgileri ayıklamaya tâbi tu- tuyordu. Uzay deneylerine ilişkin veriler içeren bilgi poaketleri ile uzay gemisinin yönlendirilmesinin denetlenmesine hizmet eden ve- riler birbirlerinden ayrılıyorlardı. (Böylece, Houston'daki Amerikan denetleme merkezinin yaptığı gö- rev sayesinde, bu İşle Almanların da ilgilenmelerine artık gerek kal- mamiş oluyordu.) Bu da, Oberp- ftaffenhofen için, kendisine gelen veri akınını önemli ölçüde azallti- yordu (saniyede birkaç yüz Kilo- bit'i 52 Kilobit'e düşürüyordu). Uydulardan gelen bilgiler somullaştırılıyor: Bilim adamları bunlara göre olağanüstü kesinlikte haritalar geliriyorlar. Whitasands'dan hareketle bu veriler DOMSAT uydusu üzerinden Washington yakınındaki God- dard Uzay Uçuş Merkezi'ne doğ- TU yol alıyorlardı. buradan da, bir İNTELSAT-uydusu üzerinden ÂAm- mer Gölü kıyısındaki Raisting'de bulunan Alman Yeryüzü Telsiz Da- iresi'ne iletiliyorlardı. Bir kablo ile bu veriler daha sonra Oberpfaf- fenhofen'e yollanıyorlardı. Tüm bu süreç beş saniye devam edi- yordu. Yeryüzüne yakın yörüngeler için bu türden bağlanlı sorunları tipik bir durum arz ederler; keşif uçuş- larındaki araştırma uydularında bunlar ortaya çıkmaz. Bunlar için- de şu anda en ünlüsü kuşkusuz "Giotto”dur-Halley kuyruklu yildi- ziyla buluşacağı yol üzerindedir.- Giotto, kuyruklu yıldızın adağınd SÜ0 kilometreye kadar yaklaşmak zorundadır. (Uzay koşullarında, sonucu belirsiz bir çarpışma rota- sıdır Du.) Giotto, yeryüzüne renkli resimler yollayan aygıtlarla tıka basa doludur, bu aygıtlar kuyruk- lu yıldızın manyatik alanını ve bi- leşimini araştıracaktır. Tüm ölçüm araçları, uzay gemisi bilgisayarı- nın denetimi altındadiır: Bilgisa- yar, sondajların durumunu sürekli olarak denetler, sıcaklığı ve toz parçacıklarını kaydeder ve gere- kirse doğrular. Özellikle ölçüm ve- rilerini yollar yeryüzüne, tam ola- rak belirimek gerekirse Darm- stadt'daki Avrupa Uzay Bürosu'- nun (ESA) denetim merkezine ile- tir bu verileri: Orada bu veriler gü- vence dlftına alınırlar ve değer- lendirilirler. Halen Giotla ESA'nın bilim adamları tarafından telsiz komut- larıyla yönlendirilmektedir (ora- daki güçlü hesaplaşma ünitesi daha başka beş uydu ile de ilgi- lenmek zorundadır). Ancak, bu tür girişimlerde yeryüzü ile kurulan bağtının sınırları olduğu açığa çıkmaktadır: Giotto'ya bir telsiz komutunun iletilmesi, arada 70 milyon kilometrelik bir uzaklık bu- lunduğunda, yaklaşık dört daki- ka almaktadır (bazı durumlarda bu çok uzun bir süredir). Bu ne- denle, Giotto'nun bilgisayarları, yayının kesilmesini önlemek için, zorunlu durumlarda bizzat karar alabilecek tarzda programlan- mışlardır. Ayrıca yeryüzünden de komutlar gelmektedir, ama bilgi- sayacır ciddi bir durum sözkonusu olduğunda bu komullara paralel bir tarzda düşünmesini sürdür- mektedir. Günün birinde telsiz bağlantısı tümden kopacak olur- sa, Giotto'nun yazgısını bilgisaya- rinın zekösi ve UçUüş sifasinda edinmiş olduğu deneyimleri be- lirleyecektir. Kısa Bir Süre İçinde Bilgisayarın Kendisine Bile Veri Yığını Çok Gelmeye Başlayacaktır Bu tür teknikler gelecekte yet- kinleştirileceklerdir. Uydular için “uzman sistemleri” (sorunları man- tıksal olarak çözümleyen ve bird veri bankasının bilgi hazinesiyle Ççözümler bulan sistemler) gelişti- rilmektedir. Bu suretle, günün bi- Tinde uzayda, esnek bir tarzda ve önceden kestirilemeyen sorunla- ra tepkide bulunabilecek bağım- sız keşiflere kapı açılmiş olacaktır. Bu planların gerçekleştirilmesi için, yapay zekânın ve bilgisayar tekniğinin araştırılmasındaki iler- lemelerin devamı bir zorunluluk olmaktadır. Bilimsel uyduların da- ha ikinci kuşağı, araştırmacıların bunlar üzerine uzun kafa yorma- larına yol açmaktadır: Bugün Gi- otlo saniyede müfevazi denebile- cek Ğ4 K-ikil yolluyorsa, şimdiden kestirilemeyen bir zamanda, bu, S00 ila 700 milyon ikili bir büyük- lüğe ulaşacaktır. En güçlü görün- tüleme aygıtları halen saniyede ancak yaklaşık 470 milyon ikil or- taya çıkarabilmektedirler. ESA'nın tasarımınc göre, şöyle bir çözüm bulunabilecektir: Veriler yeni ay- gıtlarla süper bir hızla görüntüle- nirken, değerlendirmeler daha yavaş bir işleme tâbi tutulacaktır. Tekniğin almış olduğu boyutla- rın bu denli geniş olmasına rağ- men, İnsanın bu konuda henüz fu- zuli bir varlık haline gelmediğini, uzay laboratuvarının yayını sirci- sında geçen tuhaf bir olay açığa çıkarıyor: Üzcay gemisi bilgisaya- rı. atomik bir saatin sapmalarını düzeltmekle görevlendirilmişti. Bil- gisayar da bu görevi canla baş- la yerine getirdi, ama saat çok- ftan düzelmiş olduğu halde, bilgi- sayara yine tekliyormuş gibi geli- yordu. Durumu düzelten şey, ba- sit bir insani çözüm oldu: Astronot- lar bağlantı kablosunu elleriyle kopardılar. Herbert Pahl'den çeviren: Güven Savaş KIZILTAN — y|CONUYOĞO/C —a 321 ğf —— — . — 0 ee A e L