AKİS len de Kıbrıstaki bir ingiliz üssün- de görev yapmaktadır. Meselenin en dikkate değer tarafı, Adadaki türk istihbarat teşkilâtının kayıtla- rında, bu zatın bir "İntelligence Service ajanı"" olduğu yazılıdır ve bu yüzden, milli mukavemeti yürü- tenler, bu zatla birlikte, Fazıl Kü- çüğün Müsteşarı bulunan kardeşi Cemâl Müt deye de pek güven- memektedirler. Fazıl Küçüğün, bü- tün bunları bildiği halde, bu zatı kendisine en yakın' mesai arkadaşı olarak seçmiş olması da konunun bir başka ilginç yönünü teşkil et- mektedir. Kısacası bugün, Kıbrıs meselesi- ne ne tarafindan bakılırsa bakılsın, iktidarının beceriksizliğini ve bir takım yanlış düşüncelere daya- nan davranışlarım görmek müm- kündür, Halen ölü bir noktada bu- m Kıbrıs probleminin Türkiye e Ada türkleri lehine hallini böyle bir iktidardan beklemek abesle iş- tigal olur. Zabıta Havuzdan çıkardan ceset Kamuoyu şu günlerde, soruştur- manın selâmeti düşüncesiyle, ti- tizlikle gizli tutulan ve mahallinde basit bir ölüm olayı olarak bilinen korkunç bir cinayet haberi alacak- . Genel Kurmay yetkilile- ri ile bazı Emniyet mensuplarının haberdar olduğu bu cinayet, An- karanın Keskin ilçesinde işlenmiş ve buradaki Jandarma Komutanlı- ğında görevli bir assubay, meçhul kişi veya kişiler tarafından boğula- rak öldürülmüştür. Ceset, cinayet- ten ancak 59 gün sonra, ilçe c civa- rındaki bir çiftliğin havuzunda bu- lunmuştur. Genel Kurmay kayıtlarında ya- kın zamana kadar "firar" işlemi gö- ren bu olay, Mart ayı ortalarında, havaların ısınmaya başlamasıyla beraber aydınlığa (kavuşmuştur. Bağlı bulu Mi b tanlıkça da firarda olduğu, sanılan ve aranan 30 yaşındaki Üstçavuş Halil Yaşar- oğlunun cesedi, çiftlik sâkinlerinin ihbarı Üzerine, çiftliğin, buzları eri- yen, iki metre 'derinliğindeki, su do- lu havuzundan çıkarılmıştır. Cese- din boyun kısmında, kaybolmaya yüztutmuş bazı berelerin tesbiti ü- zerine yapılan otopside, assubayın boğulmak suretiyle öldürülmüş ol- duğu kesin olarak tesbit edilmiştir. 1 Nisan 1967 Buna rağmen, hiçbir karanlık nok- ta kalmaması için, assubayın gerleri, incelenmek üzere. Genel Kurmay tarafından, özel bir kuri- yeyle İstanbuldaki Adli Tıp kurulu- na gönderilmiştir. Yapılan tespite göre cinayet, tak- vimlerin 15 Ocak tarihini gösterdiği çok soğuk bir gecede işlenmiştir. erken saatlerde, arkadaşın- dan borç olarak aldığı parayla Şe- hir Lokantasına içki içmeye gelen Üstçavuş Halil, saat 20.30 civarında iyice sarhoşlamış ve lokantanın garsonlarından birisiyle kavga et- miştir. Kavga api Ümit adlı garsona ağır Ş e küfür et- tiği bildirilen Di Biz son- ra, orada b alış tarafından lo- kantadan çıkarılmış, fakat, "ağız dalaşı" şeklinde beslen kavganın dışarda da devam edeceği anlaşı- lınca, durumdan ilçe jandarması haberdar edilmiştir. Olay yerine ge- len bir grup jandarma, lokantanın önünde toplanan kalabalığı dağıt- mıştır. Ölüme giden adam yerkesin olayın yatıştığını sandı- $ı bir anda kalabalığın içinden fırlayan ve üzerinde bir gömlek ve pantalondan başka birşey bulunma- dığı söylenen Üstçavuş Halil Yaşar- oğlunun, kasabanın iç mahalleleri- ne doğru koştuğu görülmüştür. Gi- diş o gidişi.. Kendisini bir daha kimse görmemiştir. Blarma ekip- lerinin sabaha kadar ilçe ve çevre- am yaptıkları aramalar da bir so- nuç vermemiştir. Üstçavuş, olay da- gecesinin sabahı ve ertesi gün, ha ertesi gün de işinin başına gel- meyince, kaçtığı hükmüne varılmış YURTTA OLUP BİTENLER ve komutanları tarafından bütün il- gili makamlara "firar"ı verilmiştir. Bu firar kaydı, cesedin bulunduğu güne kadar, yani tam 59 gün devam etmiştir, Şu günlerde, gerek Keskin Jan: darma Komutanlığındaki görevliler ve gerekse diğer ilgili Emniyet ma- amları bu esrarengiz cinayetin so- ruşturmasıyla meşguldürler. Orta- da, olay gecesi cereyan eden kavga- dan başka hiçbir ipucu, yoktur. Ni- tekim, soruşturmayı yürütenler bu- nun üzerinde önemle durmaktadır- lar. Bir jandarma yetkilisi, Assu- bayın o gece kavga ettiği Ümit a- dındaki garsonun ayni gece bir da- ha lokantaya dönmediğini tesbit et- tiklerini bildirdi ve "soruşturma- nın selâmetle yürütülebilmesi bakı- mından şimdilik başka bir açıkla- ma yapamıyacağını" da sözlerine ekledi. ubay ya boğulduktan sonra kasaba sınırları dışına çıkarılarak cesedi çiftlik havuzuna atılmıştır, ya da sağ olarak çiftliğe kadar gö- türülmüş, yani kaçırılmış, orada bo- gulmuştur. Bir söylentiye göre de, olay ye fazla sarhoş olan Assu- bay, ilçeye 3 kilometre mesafedeki bu çiftliğe kadar koşmuş, sonra burada havuza düşerek boğulmuş- tur. İntihar etmek için de kendisi- ni havuza atmış olabileceği ileri sü- rülmektedir. Fakat gerek otopsi ra- porundan, gerekse olayın cereyan şeklinden bunun ustaca işlenmiş bir cinayet olduğu sonucuna varıl- mıştır. Doktorların yanılmış olabi- leceği uzak bir ihtimaldir. Cesede ait ciğerlerin incelenmesinden son- ra kesin durum belli olacaktır. 23