kanlar "ilgililer"le o gece temas ettiler. Ordunun şartları liderler -tabii as- lında İsmet Paşa- tarafından iki şekilde tâdil edilebildi, İsmet Paşanın kesin 1s- rarıyla 147" lere konulmak istenilen ambar- go tamamile kalktı. İlk iki maddede bir sulandırma yapılmadı. Gürsel Cumhur- başkanı olacaktı, Eminsular orduya dön- meyeceklerdi. Son maddeye İsmet Paşa bir “şimdilik” havasını ekletti. Ama bun- ların sağlanması sabaha kadar çalışmayı gerektirdi. 24 Ekim günü liderlerin Çan- kayada, Komutanların önünde imzaladık- ları protokol işte bu protokol oldu. 25 Ekim günü Ankara sükünet bul- muştu. Tabii, hevesi kursağında kalmış bazı siviller -Başgil iki ihtilalci, Özdilek ve Ulay tarafından senatörlükten bile is- tifa ettirtilip İstanbula geri postalanmış- tı- ve bazı askerler -22 Şubatın ihtilâlci albayları ve bazı başka fırsatçılar- vardı Pi esen hava ümit, neşe, başarı havasıy- L 196 Yeni Türkiyenin yeni parlâmentosu asıldığında, saatler tam 15.0$'i gösteri- yordu. Açılış konuşmasını, üniformasının içinde dik, fakat heyecanlı duran ve gözle- rı yaşlı Cemal Gürsel yaptı. Askeri erkân locası büyük komutanlarla doluydu. Gür- sel konuştuktan sonra Özdilek en yaşlı üyeyi Parlâmentonun bu ilk celsesine baş- kanlık etmek üzere çağırdı. En yaşlı üye -İsmet Paşa- fraklı olarak kürsüye çıkar- ken salonun C.H.P. sıraları, M.B.K. sıra- ları, dinleyici sıraları ve askeri erkân lo- cası alkışlarla inliyordu. Buna mukabil A.P. sıraları sessizdi. İhtilâl bir sivil odemokratik rejime dönmüştü ve ihtiyar askeri, tecrübeli dev- let adamını selamlayanlar bu dönüşün hem ne kadar güç olduğunu bilenler, hem de kıymetini idrak edenlerdi. Ötekiler, bulduklarını rahat bulmuşlardı. Türkiyenin önünde yeni bir devir açı- lıyordu.