RADYO İdare Sabırla koruk helva Bir zamanlar Türkiye Radyolarının siyasi tutumundan şikâyet edilir- di. 27 Mayıs Devrimiyle birlikte radyolar bir gece içinde hüviyet de- riştirdi ve mümkün olduğu kadar ta- rafsız bir hale geldi. Devrim Hükü- meti is başında iken Türkiye Radyo- larının siyasi tarafsızlığım kesinleş- tiren ve radyo idarelerine ve prog- salar yön veren bir kanun tasa- rısı hazırlandı. Fakat bu tasarı Ku- rusu Meclisten bir türlü (çıkamadı. Tasarı Meclisten çıkamadı ama. Ba- kanlıklar arasında mekik dokudu ve her Bakanlık tasarının birr tarafına el atarak onu kusa çevirdi. Bu arada radyolar kendi yağları ve liglerinde- ki binbir dertle kavrularak günümü- ze kadar geldiler. Durum bir müddet daha bu şekilde gideceğe benzemek- tedir. Bugün Türkiye Radyoları ne du- rumdadır radyo idarecilerine sorarsa- nız durum iyidir. Bazıları ise duru- mun bundan daha iyi olamıyacağı kanaatindedirler. Bir üçüncü idare- ci grubu ise, işlerin yavaş yavaş düzeldiğini iddia etmektedir. Tabii kimsenin aklına, durum (hakkında bilgi almak için dinleyiciye de bir- şeyler sormanın faydalı olacağı gel- memektedi ir. Bugün ni yayın yapan üç ii ikisi yurt içine ve > dışına Türkçe yayın yapmaktadır. Daha doğru her gün dinlenen başkent ik hem uzun dalga, hem de kısa dalga üze- rinde çalışmaktadır. Üçüncü istas- yondan ise yabancı ülkelere 16 dilde yayın yapılmaktadır. Her üç istasyo- nun çeşitli teknik problemleri olduğu gibi, idarecilik ve programcılık bakı- mından da çeşitli eksiklikleri vardır. Uzun ve kısa dalgadan yayın yapan Ankara Radyosu idarecilik ve prog- ramcılık bakımından bir türlü yeter- li hale gelememektedir. Hiç bir il- gili, bu konuda olumlu bir tedbir al- mak gayesiyle teşebbüse geçemediği için de bu durumun daha uzun bir müddet devam edeceği muhakkaktır. Arada sırada işleri düzeltmek için bazı şeyler yapmak isteyenler orta- ya çıkmakla beraber plânlı bir şe- kilde ve uzun vadeli bir o düşünüşle çalışılmadığından ötürü kesin bir so- nuç ortaya çıkmamaktadır. Meselâ Ankara Radyosu geçen yaz pek ye- rinde davranışla bir spiker kursu aç- mıştır. Fakat bu kurs etraflıca plan- lanmadığı için hiç bir spikerin işine yaramamıştır. Şimdi de aynı radyo idaresi o İngilizce kursu açmak için teşebbüse geçmiştir. Yalnız lerin değil, radyoda çalışan her isti- yenin de katılacağı bu kursların fay- dası muhakkak ki çok büyük olacak- tır. Fakat spikerlere verilen Türkçe ile ilgili kurslardan belli bir o sonuç alınmadan ingilizce kursunu açma- nın sırası bugün mü gelm düşünmek herhalde ilgililerin vazife- işidir. Ankara İl Radyosu Mahmut T. Öngören Pek yakında Ankarada, orta dalgada yalnız şehir içinden dinlenebile- cek bir istasyon faaliyete geçecektir. Ankara İl Radyosu ismini taşı- yacak olan bu yeni istasyon sayesinde Ankaralılar aynı anda ilci prog- ram dinlemek fırsatına kavuşacaklardır. Bir istasyonda varsa, hemen öbür istasyonu açıp Türk Müziği Batı Müziğini bulmak böylece müm- kün olacaktır. Ankaradaki konserlerin, operaların ve başkenti ilgilen- diren olayların naklen veya bir program içinde verilebileceği bu istas- yonun program düzeni henüz kararlaştırılmamıştır. Eğer Ankara İl Radyosu şimdi dinlemekte olduğumuz Ankara Rad- yosunun idaresinden, program materyalinden, programcısından ve dü- şüncesinden yararlanarak yayın yaparsa aynı aksaklıkların, aynı eksik- liklerin, aynı yayın hatalarının ve, programlar değişik olsa bile, aynı program ii bu yeni ve küçücük istasyonda da karsımıza çı- kacağı muhakkaktı Bu istasyon Yepyenidir. Bu istasyon bugüne kadar hiç yayın yapma- dığına göre mâsumdur, tertemizdir. Eğer Ankaralıların gerçekten hoş- nut edilmesi isteniyorsa, Ankara İl Radyosunun spikerinden idarecisine, programcısından düşünce tarzına kadar uzun dalga Ankara olmayan bir düzenle çalışması sağlanmalıdır. Radyosu Yeni istasyon daha yayına geçmeden hemen onu da eskisine ben- zetmiyelim, 30 Zam ve program e Radyosu geride afta içinde en önemli terinden birini de halletmiş o bulun- maktadır: Programları ohazırlayan- lara, radyoda konuşanlara, yazarlarına verilen ücretler mıştır. Fakat şurası muhakkaktır ki, ücret arttırmak, hâlen radyoda prog- ram yapanları memnun etmek demek değildir. Meselâ ücretler (o arttıktan sonra aynı şekilde program yapanlar- dan bazıları eski ücretlerini almış- bıraktığı- dert- ilgililer aylıklarından başka bu yük- sek ücretlerden de faydalanmışlardır. Durumun böyle olmasında bir kötü niyet veya suiistimal aramamalıdır, muhakkak ki, program personelini hoşnut etmekten çok, radyo dışında bulunup ta ücretlerin az olmasından ötürü radyoya uğramayan değerli kimseleri radyoya çekmek için kul- lanılmalıdır. Ankara Radyosu geri- de bıraktığımız hafta içinde girdiği yeni program devresinde, tamamen kendi personelinden faydalanarak ye- nilik yapmaya çalıştığı için büyük başarıya ulaşamıyacaktır. Yabancı ülkelere yayın yapan ü- çüncü Ankara Radyosu ise yabancı ülkelerden e için du. istas- yonun prog idari durumu ba- sında in mede seye ele imz tadır. Bu istasyonun da her bakımdan onarılması gerekmektedir. Bu arada Ankara iline yayın yapacak bir il m hazırlıkları da ilerlemek- te İstanbulda da Marmara bölgesine yayın yapan bir istasyondan başka 15 Ekim 1961 tarihinden itibaren dü- zenli bir şekilde yayın yapmaya, baş- layan bir il radyosu vardır. Fakat iki radyonun da durumu idaresizlik- ten, programsızlıktan ve düşüncesiz- likten acınacak bir haldedir. Marma- ra bölgesinin İstanbul Radyosu, ade- ta reklâm şirketlerinin istasyonu ha- line gelmiştir. Çeşitli dedikodulara sebep olan İz- mir Radyosu ile kimse uğraşmamak- tadır. Evvelki yıl Erzurumda açılan men hemen V. istasyonlarda ise radyocu- luk oyunu pek güzel oynanmaktadır. Sonuç olarak, her Zaman olduğu gibi, denilebilir ki, Türkiye Radyola- mektedir ve bu önemli iş çok gecik- miştir. AKİS, 22 OCAK 1962