22 Ocak 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

22 Ocak 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Arnavutluk "Boşluk" ir Odin için zındıktan çok mürted tehlikelidir” diyen bir eski me- sele vardır. Eğer saliklerinin iddia ettikleri gibi komünizm bir din ola- r: bul edilecek olursa, bu millet- ar te hareket için Yugoslav, Çin ve vutluk ayrılıklarının - getir- diği tehlike bütün birhür dünyanın arzettigi potansiyel tehditten daha büyük sayılmak gerekir. Sovyet Rus- ya Komünist Partisinin 22. Kongre- sinde Stalincilik bahsinde oArnavut- luk ve Çin Moskovaya açıkça cephe aldıkları günden beri komünist dün- ya için bu büyük tehlike el ile tutu- lacak kadar maddeleşmiştir . Fakat öte yandan komünist olma- yan memleketler için de, Moskova- dan ipini koparan veya (koparmış görünen komünist rejimlere yapıla- cak muamele düpedüz bir "Ortodoks komünist ülke karşısında takınılan net tavıra nazaran çok daha ayrım- tılı, nüanslı, hatta rahatsız edicidir. Tito'nun 1948 de Moskova tara- fından "aforoz" edilmesinden bugü- ne kadar Batılıların Yugoslavya kar- şısında ne kadar mütereddit, karar- sız ve güvensiz kaldıkları hatırlan- sın. Daha' bir kaç hafta evveline ka- dar Yugoslavyaya verilen Amerikan uçaklarının Kongre çevrelerinde ya- rattığı gürültü hâlâ kulaklardadır. Yardım etmeli mi? Güvenmeli mi? Ne dereceye kadar? Burada "Düşman şmanı, ie dostumdur" tekerlemesi de Z. Çünkü düşmanımın düşma- nı tün düşman değildir, nasıl ki be- nimle de tam dost olamaz. Tiran düğümü A rnavutluğun Moskova ile bağları- koparması ve arkasından ko- münist olmayan memleketlerle, bu arada bilhassa komşulariyle müna- sebet kurmaya hazır olduğunu bil- dirmesi de ortaya çeşitli meseleler çıkarmıştır. Arnavutluk yardıma (muhtaçtır ve bu yardımı halen kendisi de muh- tacı himmet olan uzaktaki hâmisi komünist Çinden temini de düşüne- mez. Bu itibarla şimdi Balkanlarda bir "Arnavutluk boşluğu? hasıl ol- muştur. Tiranın münasebet tesisi teklifine ilk kulak kabartan İngiltere olmuş- tur. İngiltere harpten hemen sonra Korfuda batırılan bir savaş gemisi için Arnavutluğun şimdiye kadar vermeyi reddettiği tazminatı ödeme- si halinde münasebet tesisi meselesi- nin incelenebileceğini bildirmiştir. 24 Mareşal Tito Kendi başına buyruk Birleşik Amerika henüz susmakta- dır Buna mukabil “Arnavutluk hoşlu- ğu"nun komşu memleketlerde, İtalya, Yugoslavya ve (Yunanistanda bazı kaynaşmalar yarattığına şahit olun- maktadır. İtalya, Arnavutluk ile e- konomik mübadeleyi bir misli arttı- ran bir anlaşmaya yanaşırken, o Yu- nanistan da bazı şartlar ileri sürerek komşu memleketlerle temasa geçebi- leceğini ihsas etmiştir. Bir kere yir- mi seneden beri Yunanistan ile Ar- navutluk arasında harp hali yürür- lüktedir. Buna' son verilmelidir. Bu da ancak Kuzey Epir meselesini hal- letmekle mümkündür. "Büyük Arnavutluk" Atina, senelerden beri Arnavutlu ğun güneyinde 5 bin kilometre kare yüz ölçümlü bir bölge üzerinde hak iddia etmektedir. Yunanistanın iddiasına göre bu bölgede 80 bin Ar- navuta , mukabil 120 bin Rum var- dır. Bugünkü buhrandan faydalanarak bu meselenin çözülmesi Yunan ma- mlarına uygun görünmekte ve böl- genin derhal Yunanistana ilhakı de- ğilse bile, bölgedeki Rumlar için bir “modus vivendi" kabul edilmesi ci- hetine gidilmesi telkin edilmekte- Ancak, bu sırada diğer bir ilgili de,sesini yükseltmiş bulunuyor: Yu- goslavya birkaç hafta evvel Make- donyadaki azınlıklar meselesini taze- lemek suretile Atinaya bu sahada tek başına at oynatamıyacağını endirekt olarak bildirmiştir. Aynı günlerde İtalyan baskısı bir Arnavutluk haritasının ele geçmesi yandın büyük heyecan ve emri andırmıştır. "Bü; vutluk" izi taşıyan bu haritada Yunanis- tana ait bazı bölgeler de Arnavutluk sınırları içinde gösterilmektedir. İ- talya bu harita ile ilgisi bulunmadı- gım açıklamışsa da, el'an bu harita- nın Arnavutluk üzerinde eski İtalyan emellerinin ifadesi olduğuna inanan Yunanlılar vardır. Bu iddia biraz mübalâğalı gibi görünmektedir. Çünkü, nihayet ha- tırlamak gerekir ki komünist rejim- den kaçan bir Hür Arnavutlar Ko- mitesi . İtalyada yerleşmiştir. Bu ha- rita da hür Arnavutların mecburen İtalyada bastırdıkları bir vesika ola- bilir. ' Kongo İşin mali yönü Kongo gailesine son vermek için Birleşmiş Milletlerin sarfettiği bunca emek ve gayrete mukabil Kon- gonun birliğini tehdit eden dertlerin birbirini takip etmesi, âdeta ümit kırıcı bir seyir almaktadır. Leopoldville'deki merkezi hükü- metin karşısına bu sefer de Lumum- ba taraftarı Gizenga çıkmıştır. Ge- çen Eylül Birleşmiş- Milletlerin Ka- tangada ayrılık ni karşı gi riştikleri taarruz vaffak olam. maları ve metecde bir iL kes anlaşmasının imzal ası küsen ve Stanl sildin ayrılıp | bir türlü, merkezi hükümette Başbakan yardımcılığım deruhte ettiği Leopold- ville'e gelmeye razı olmayan Gizen- ga, neticesiz bir silâhlı mukavemet- ten sonra şimdi azledilmiş ve göz al- tına alınmıştır. Gizengayı bu yola sevketmiş olan e mey ok nisbeten kolaydır. umbanın inden mesul olan Çene ile Kitada varılan anlaşma hiçe sayılır ve Katanganın ayrılık- çı lideri gittikçe daha çok şımarır- ken, karşı hissiz kalınmak- tadır. Daha kötüsü, derdin menşeine parmak basılmış, Çombenin Kuzey Rodezyadan yardan gördüğü sabit olmuşken, sınıra Birleşmiş- Milletler müşahitleri göndermek teklifi İngil- tere ve Rodezya -Niyasaland Fede- rasyonu Başbakanı tarafından redde- dilmiştir. Bu reddin sebebi nedir ve bu cesaret nereden gelmektedir? Katanganın ayrı bir idareye tâbi alması veya en azdan bağlan çok gevşek bir konfederasyona Oye kı- lınmasını isteyen büyük bir mali tröst vardır. Bu tröst esas itibarile AKİS, 220CAK 1962

Bu sayıdan diğer sayfalar: