olarak A. P. tün, bazı meselelerde son SÖZ hakkı olmalıydı. A. P. li ida- at edilmeliydi. Kulisçiler, Hükümetin tekliflerinin de evvela kendi Grup- larından geçmesi gerektiğini savun- dular. Ortaya bir de misal attılar. Memur maaşları meselesinde zam te- hiri konusu Hükümetçe karara bağ- lanmış ve Gruba bir emrivaki şek- linde intikal ettirilmişti. Bütün bun- lar, haftanın sonunda, liderlik peşin- de koşan Apaydının ekmeğine yağ sürdü. Her telden ayrı bir ses Ancak A. P. Grubu içinde haftanın sonunda ortaya çıkan bu duru- mun bir de evveliyatı vardır. Üste- lik A. P. Grubu içinde tek cereyan da bu değildir. Her şey Apaydın ta- rafından Gruba verilen' bir takrirle başladı. Bir ay kadar evvel Burhan Apaydın tarafından okaleme alınan bu takrir, parti içinde bir revizyon fikrini derpiş ediyor ve A P. nin i- dari mekanizmasının kifayetsizliğin- den bahsediyordu. Tabii, zahiri sebe- bin altında yatan hakiki sebep, Gü- müşpala ile Apaydın arasında cere- yan eden liderlik mücadelesiydi. Ev- velki haftanın sonunda takrir Gru- ba intikal edince, mesele birden alev- lendi. Fakat bu arada bir başka grup da fırsatı ganimet bilip sessizce ha- rekete geçti. A. P. nin müfrit kana- dan teşkil eden ve Evliyaoğlu - Tez- Kadri Eroğan "Safinı o seç!” AKİS, 22 OCAK 1962 kan ikilisinin sözcülüğünü yaptığı u grup koalisyonun çökmesi için sarfettikleri gayretlerine bir yenisi- ni ekleyerek Apayduncılar ve Gümüş- palacılar arasındaki Oo gerginleşmeye yüz tutan havayı körüklediler. Bu sırada bir başka isim ortaya Perin, Bakanlıklar A. P. liler arasında pay- laşırlarken yurt dışında bulunduğun- dan ve Güpüşpalanın oyu ile Basın- Yayın ve Turizm Bakanlığını Kâmu- ran Evliyaoğluna kaptırdığından, an- cak ikinci bir koalisyonda bir Ba- kanlığı gözüne kestirdi. Fakat perde arkasında Kalmayı da ihmal etmedi. Nitekim Apaydın - Gümüşpala ihti- lafı e ikin soran bir ga- zetec Bep fikrimi söylemek ( için firsat kolluyorum. Şimdi konuşursam Basın - Yayın Bakanlığında gözü var, onun için konuşuyor" derler. Ben zamanı gelince konuşacak o ve Bakanlık filan da kabul oetmiyece- gim" diyerek vakit kazandı. Evvelki haftanın sonundaki ( ola- ğanüstü Grup toplantısında Maiydi. nın takriri ele alınınca çeşitli cere- yanlar ve onların şampiyonları o at oynatacak meydanı buldular. yet bakımından değil ama, kemiyet bakımından Grupta gürültücü ekal- liyet olan ve Apaydıncılarla işbirli- gi yapan müfritler Başkanlık Diva- nı üzerinde de tesir icra etmeğe baş- layınca ve salonda ekseriyet kalma- dığı halde oylamaya geçilince. Ba- kanlardan Evliyaoglu Oo dayanamadı ve kürsüye çıkarak: — Başkanlık hata ediyor. Sa- londa ekseriyet kalmadı, oylamaya geçiyor. Bu doğru değildir" şeklin- de konuştu. Grup Başkan Vekili Kadri Eroğan birden feveran ederek kürsüyü ter- ketti ve istifayı da bastı. Bu elekt- rikli hava Grupta bir şaşkınlık husu- le getirince, Apaydın ve taifesi fır- satı ganimet bilerek pusuya çekil- dik*. " Gizli Pusuya çekilmeyen ve yeni taktik- ler peşinde koşan bir başka grup Cevdet Perin ve onbeş arkadaşının meydana getirdiği grup oldu. Perin- ciler, haftanın ortasındaki çarşamba akşamı Mecliste Neriman Ağaoğlu- nun konuşmasından sonra, saatlerin 20'yi gösterdiği sarada Belvü sın oturma salonunda gizli bi lantı yaptılar. m ii il kuvvet tesbiti yapıldı. Fakat b memnuniyet verici olmadı. Ci Perin, Grp içinde kuvvet değildi. Nitekim, saat 22,30 a kadar, devam e- toplantılar YURTTA OLUP BİTENLER den toplantıdan sonra lr ka- dar yapılan bir hava alma gezisi bile Bakanlık peşindekileri pek ferah- latamadı. Ertesi gün tekrar toplan- mak üzere karar alındı ve dağılın- dı. Fakat ertesi gün küçük Grubun toplanmasına imkân hasıl olmadı. Zira Grup kendiliğinden dağıldı. Pe- rin de hemen o akşam 21 treniyle İs- tanbula hareket etti. P. Grupu emegi a pek karışık olduğundan li milletvekilleri henüz ne imali ledecekleri hakkında sarih bir hük- me sahip olmadıklarından mesele u- mumi efkâra bir "Apaydın ve Gü- püşpala li olarak aksetti. Üs- telik. a alınan kararla Gümüş- palanın e vermeğe çağırılması ve Pala Paşanın bu talebi askeri bir alışkanlıkla sertçe reddedişi e yol açtı. paydını evahiri kurtarmak bir mir yapmasına sebep teşkil etti. Burhan Apaydın bu açıklamasını bir basın toplantısı şeklinde hafta- nın ikinci yarısında, saat 14,30 da, T. B.M.M. Basın Bürosunda, uzunca ma- sanın başında yaptı. Apaydın giriz- gâha lüzum görmeden sadede girdi ve takririn artık Gruba mal olduğu- nu ifade ederek " eyi bütün teferruatıyla sizlere nakledecektim. Fakat bu ar- tık bir Grup meselesi olduğu için, bunları wi toplantısında bahis ko- nusu edec de Sonra EN eazrieeiiein sual sor- Cevdet Perin Bakanlık peşinde