CEMİYET Hanım milletvekilleri kavalye bol- luğu içinde... Her türlü kıtlık var her tarafta, maddi-mânevi, fakat Mecliste kavalye kıtlığı olduğu iddia edilemez. Geçen salı gün Muallâ A- karca, gözlerinde kara gözlükler, son derece neşeli kahkahalar atarak -Hep gamlanacak değil ya- Meclis lokan- tasında yemek yiyordu. Etrafında 5 kavalye vardı. Hepsi de, A.P. li. Yâ- ni "her biri bir orduya bedel" cinsin- den! Söz, sahibinindir! Meclise devam eden milletvekili sa- yısı gittikçe azalıyor. Sözlü soru «ayısı dm gittikçe yükseliyor! Birkaç gün evvel 20 sözlü soru, 15 milletve- kili 2 Bakan vardı Geçen gün 50 sözlü soru, 15 mil- letvekili, 1 tanecik Bakan vardı. Bu gidişle sözlü soru sayısı 450'ye çıktığı, gün milletvekili sayısı da sı- fıra düşecek... İşlerin yürütülmesin- de de pek büyük fark olmıyacak her- halde!.. Yılın değil, belki bu son 50 yılın en muhabbetli kocası Kazım Orbay. Bir hanım anlata anlata bitiremi- yordu. Onları hastahenede görmüş. Kazım Paşa durmadan eşinin alnını, nabzını yoklarmış: "— Nonoşum, nasılsın?" diye. Halbuki herkes Paşayı hep hare- ketsiz, ciddi, hattâ bir nebze 'soğuk buluyor. , herkes e de, "Nonoşum, nasılsın?" diyemez $$ ya adamcağız!.. Osman Köksal Bahçelievlerde mü- zı bir daire satın almış. Mu- ii işlemeğe başladı: milyon verdi.. 350 bin.. 300 bin Hancılık — 1382 - 17 AKİS, 22 OCAK 1962 Yooo! Adamın verdiği kendisine tanınan ikramiye hakkının tutanı kadar bir şey. Dilin kemiği yok ki... Sakıt hanımları, şu mantığı yürütü- yorlar: "Madem ki kocalarımız yok, idare bize düştü. Yön verelim dev- let işlerine.." A li. Bakanları "akrabadan" sayıyorlar, toplanıp toplanıp, mese- leleri halletmek için onlara koşuyor- lar. Makamlarına değil, evlerine... En çok ziyarete uğrayan evler, İsaril mahallesinde oturan Bakanların ev- leri, Hanımların iddiaları ş — Efendim, memleket meselele- rini görüşüyoruz beraber Tandı A. P. li Bakanlar! Hem dev- lete hesap ver, , hem talebeye hesap ver, hem partine hesap ver, hem sa- kıt hanımlarına hesap ver! Hesap makinasına döndüler mübarekler!.. Yakından (o tanıyınca sevimli, sıcak, tabii bir insan olan Vali Teoman Paşa şu son. günlerde bir şeyden Me bir şeyden de değil. Bir özünden memnun: "Yahu, bu millet mitinglerden usanmış, mi- ting a demişti Olaylar sö- zünü teyid e Almanya sorulandan memnun değil: "İnsan bir duvar görmek için ta Almanyalara çağrılır mı?" Duvar, Batıya akışı önlemek için Rusların Doğu Berimde inşa ettikleri uzun duvardır. ane görmek istiyordunuz Paşam?.. Vali Süreyya Pavyonunda, Topaloğlu ile Cavit Oralın içtikleri su ayrı gitmi- yor! Sudan başka herkesi meraklan- dıran bir çift te her gelişlerinde masa da oturuyor. Erkek genç bir adam. Kadın çok, çok güzel ismini kimse öğrenemediğinden. Saba Melikesi a- dını taktılar meraklılar kendisine!.. Hariciyede (o tâyinler yapılmışken durdu... Selim Sarper, Yüksel Men- deresin dosyasını ortaya çıkarmış. Arkadaşları azıcık beklesinler. Çün- kü bu, beklemeğe değer bir sebep! Basın Balosu- ermek niyetindeler. Ankara Gazetecileri bu yılki balolarını pek parlak şekil- Ankaranın en mümtaz hanımlarının işti- rakiyle bir Şeref Komitesi kurdular. Toplantıda çenebaz bilinen basın er- leri sözü ve karar hakkım hep hanımlara bıraktılar. Bir gazetesi dedi: “-Biz söyle yapmasını değil yazmasını beceririz. Siz bir güzel balo yapın, bakın biz ne tatlı şeyler yazarız." Toplantıda bulunan ve basının endahtuu teşkil eden bazı bakan ha- nımları manalı manalı dudak kıvırdılar ama... 29