mâlarını bekledi. men suâli yapıştırdı; istediginiz politikanın mahiyeti ne- refaha kavuşması için kuvvetli bir duruma gelmesi Haksızlıkların tamiri! Ama ne zamandan beri yapılanların? Adama, V. C. kampanyası açıldığında tazyik yapmışlar. "Ya bu işe ge- çersin, ya pasaportunu veririz" di sağlam çıkmış. V.C. ne girmemiş, her belâyı göze almış. damı dışarı etmişler, yerine ben- delerinden bilini getirip oturtmuşlar. Sonra, İhtilâl olmuş. İhtilâl, ku- lağından tuttuğu gibi, V.C. maskarasını atmış, ötekini işine iade etmiş. D.P. kodamanı» Belediye Başkanına kart yollamış : "Partimize bü- yük hizmetleri dokunan ocak başkanımızı bir münasip yere koy ve eli- ne bolca para geçmesini sağla!" Belediye Başkanı bakmış, her Köşe za- ten dolu. Kodamanın hatırı da var. Görülmemiş Kalkınmayı ve Nurlu İstikbâli bir türlü kabul etmek istemeyen inatçının işine son vermiş, ocak başkanına buyur etmiş. 27 Mayıs olur olmaz, hele Belediye Başka- nının sumeni içinde kart da bulununca ocak başkanını Balmumcuya sev- ketmişler, işin asıl sahibini çağırıp yerine oturtmuşlar. Sonra öteki, be- raat etmiş. Salıvermişler. Şimdi, bir edebiyatı Haksızlıklar tamir edilsin! İyi, edilsin. Ama ön- ce, haksızlıkların başlangıç noktasının tâyini gerekmez mi? Boncuklu İbrahimin şamar oğlanı, unutulmaz Adalet Bakanı Hüseyin Avni Gök- türk bir kalemde, "Görülen lüzum üzerine" Temyiz Başkanından üyele- re bir takım adliyeciyi tekaüt etti. Yerlerine de, "mutemet adamlar" getirdi. Gidenlerden biri, Basın davalarına bakan Üçüncü Dairenin Baş- kanı Baha Arıkandı. Oraya, Göktürk kadar unutulmaz Celil Cevherlioğ- lu getirildi, İhtilâl, "Görülen lüzum üzerine" unutulmaz Göktürkün unu- tulmaz Cevherlioğlusunu kapının dışına bırakıverdi. Bilir oOmisiniz ki bugün İstanbul A. P. Senatörü olan Cevherlioğlu seçim kampanyasında “İşte, düşmanımız gazetecileri kodese tıkan kahraman!" diye takdim Olunmuştur? Cevherlioğlu da, haksızlığa uğramış inline arasın- dadır! Misâlleri, bu mecmua boyu uzatmak kabildir İhtilâl hiç haksızlık yapmamış mıdır ve V.C. kayi yası devam eder- ken işlerinden olanlar sadece politik sebeplerin kurbanı mıdırlar? Bu iki sualin ikisine de "Evet" demek, insafla alâkalı olamaz. Gerçekten, her zaman, bir takım yaşlar kuruların yanında yanmıştır. Ama, haksız- . sadece 27 Mayıstan sonra eski Demokratlara yapıldığını söyle- , buna mukabil Halkçıların D. P. iktidarından hiç bir şey çekme- diklerini ileri sürmek gülünç, yemiz ve maksatlı bir iddiadır. Geçenlerde Samet Ağaoğlunun karısı, Mecliste, kocasının 90 aydır Ölüler Evinde tutulduğundan sızlanmıştır. 20 ay! Adamın suça, bir Anayasayı ayaklar altına almak. Hiç bir şey yapmış olmasa, bir ihtilâle sebebiyet vermiş. Suç bu ve 20 ay! Bilir misiniz ki sadece Yusuf Ziya Âdemhan D. P. li- lere daha 1955'te "Romanın yandığını görmüyor musunuz?" diye ses- lendiğinden ve Nihat Erimin Menderese müşavir tâyin edilmesine pek şaştığından tam 24 ay, o Ölüler Evinde, hem de konforlu Kayseri hapis- hanesinde değil, âdi suçlular arasında yatırılmıştır? Haksızlıkların tamiri İstenilirken, bir başlangıç noktası seçilmeme- si imkânsızdır. Bu memlekette, haksızlık 27 Mayısta başlamamış, 27 Mayısta bir haksızlık zincirinin halkaları tamir için ele alınmıştır. Bu arada yeni haksızlıklar yapıldığını inkâr eden yok. Ama lütfen, işi gü- rültüye getirmeyelim. Olur mu dir. Halen Hükümetin faaliyetleri ve iki partinin, münasebetleri koalis- yon anlayışına uygun bir şekilde ce- reyan etmemektedir. Her iki partinin iki siyasi grup olarak Meclis içinde müşterek çalışması halinde mesele- Bir gazeteci Ohe- "— A. P, içinde tatbik etmek Apaydin bu suale gülümsiyevek | jerin halledileceğine kaniim." cevap verdi: Bu sözler tamamile doğru oldu- "— Hareket tarzımız şudur: oğundan ve gerçek ihtiyacı ifade et- Memleketin bir an evvel huzura ve tiğinden üzerinde hemen ittifak edil- Hükümetin azim- di. Ancak, böyle bir işbirliğini acaba Gümüşpala istemiyor muydu ki? 14 Ragıp Gümüşpala Liderlik (o imtihanı Muhabir bu defa sualini takviye etti ve: — Yani C. H. P. ye daha fazla mı yaklaşılmasını ( istiyorsunuz?" diye sordu. Apaydın bu suale kesin bir cevap verdi: "— Evet Madalyonun öbür yüzü A paydının basın toplantısından son- ra grup kararı gereğince Gümüş- palanın başkente gelmesine intizar edildi. Fakat yıldırım tele rağmen Pala Paşa Egedeki gezisine devam etti ve pek umursamadı. Fakat asıl telâşa düşen Gümüşpalacı A. P. liler oldular. Binan Bosna hemen trene at- layarak liderine İzmirde iltihak etti. Bir başka eski Apaydıncı olan, fa- kat son dakikada selâmeti Gümüşpa- lanın yanında bulan Alp Doğan Şen de İzmire gitmeğe karar verdi. Ama treni kaçırdığından Ankarada kaldı. Bu sırada A. f. Genel Başkam Ragıp Gümüşpala yanında mutemet adamı Genel Sekreter Osma olduğu halde Egedeki nabız yoklama gezisi- ne devam etmekteydi. İşçiler Bir çatı aranıyor Hatip sözlerini bağladığı zaman. salonda bulunanlar bir kaç saniye duraladılar. üren sessizliği bir- den bir alkış takip etti. Dinleyenler içten gelen bir tezahüratla, konuşa- nı MEM Alkışlanan hatip sözleri "— ik hakkımızı (oalmanın, şunun bunun siyasi oyununa kurban AKİS, 22 OCAK 1962