15 Mayıs 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

15 Mayıs 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BASIN Gazeteler Beyaz Sarayda bir Fransız (Gecenlerde bir gün, dünyanın başlı- ca ciddi gazetelerinden biri olan New York Times gazetesinde, birin- ci sayfanın saf alt köşesini üç sü- tun üzerine dolduran bir haberi oku- yanlar ve bir resme bakanlar, dünya gazeteciliğinde yeni bir devrin baş- lamakta olduğunu anlamakta gecik- mediler. Zira gazetenin birinci say- fasının sağ alt köşesinde arz-ı endam eden haber, dün şan ciddi meseleleriyle ilgili değildi. Üstelik resmin de fazla kafa meşgul edecek bir tarafı bulunmuyordu. New York Times'in birinci sayfa- sında üç sütun üzerine verilen haber "Beyaz Sarayda yeni Fransız alı- çı"baslığını taşıyordu, İri puntolu başlığın hemen altında ise, yeni ah- çı Verdon'un ahçı şapkalı, ahçı ön- lüklü muazzam bir fotoğrafı vardı. Yazı. New York Times'in hususi muhabiri Claiborne tarafından kale- me alınmıştı ve şöyle başlıyordu: “Şimdi Beyaz Sarayın yeni bir ahçıbaşısı var. İsmi, Rene Verdon 36 yaşındadır ve uzun boyludur. Hem Amerika da hem de dışarda iyi bir ahçı olarak tanınmış olan Verdon işi- ne, geçenlerde, Kennedy'nin Başba- kan Macmillan ve 16 misafiri İçin verdiği öğle yemeği ile resmen başla- dı. Yemekten sonraki intiba, hiç bir şeyin İngiliz - Amerikan bağlarını kuvvetlendirmekte, Fransız alıçılığı kadar ileri rol oynıyamıyacağı mer- kezindeydi. Verdon akşam üzeri Kennedy aile- sinin akşam yemeğini hazırladı." Yazı şöyle devam ediyordu: "Beyaz Sarayın basın sözcüsü Pi- erre Salinger, bu günlerde pek çok yabancı misafirin beklendiğini açık- layınca Verdon'un Beyaz Saray için muvaffak angaje sebebi (o anlaşılmış oldu. Sözcü, şefe ödenen paranın Ba kanın hususi parasından ödeneceğini, Verdon'un resmi yemeklerde mutfak- ta yapılacak işler için tavsiyelerde bulunacağını söyledi. Salinger, Ver- don'un (oMiddieburg, Virginia'daki Glen Ora Başkanlık köşkünde çalış- mıyacağını sözlerine ilâve etti. Şimdiki duruma göre Verdon Be- yaz Saraya iki ay için angaje edil- miş bulunmaktadır. Fakat bu müd- detten sonra da kalıp kalmıyacağı- na dair Başkanlıktan herhangi bir emir çıkmamıştır. Beyaz Sarayın, yemeklerinin ne- faset' bakımından nadiren methedi- len bir mutfağa sahip olduğu bilin- AKİS, 15 MAYIS 1961 mektedir. Söylentilere göre oKen- nedy'ler Şubattan beri bu (yüzden yeni bir ahçı aramaktaydılar. O gün- lerde Londradaki Fransız Büyükelçi- sinin ahçısı Endonezyalı Bul Van Ha- n'ın Beyaz Saraya alınmasına çalı- şıldığı söylentileri dolaşıyordu. Bir müddet sonra bütün Amerikada şefin Kennedy'ye söyle bir Ci la çektiği öğrenildi: , bu seyahati yapamıyacağım Ve siz sizin şefiniz ol- mıyacağım" Daha sonra Beyaz Sarayın, gerek döşenisiyle, gerek Kennedy'nin O hu- susi surette yerleştirdiği hususi mut- fağı ve geniş yemek odasıyla bir ev manzarası almağa başladığı resmen açıklandı. Mutfaktaki eşyalar, küçük bir sayfiye evinin eşyalarından baş- ka stilde değildir. Yeni bun dolabı, misafir akınını lâyıkiyle karşılaya- cak büyüklüktedir. Cilâlh kısımlar otellerde kullanılan cinsten, iki pas- lanmaz çelik raf, hususi bir havalan- dırma tertibatı ve ak ağaç kaplama- lı et kütüklerini ihtiva etmektedir. New York Times'deki haber Dünya dönüyor Verdon, klâsik bir sosun esasını ha- sırlarken resmini gazeteci- lere mutfaktaki aletlere karşı hay- ranlığını, gayet iyi seçtiği "vraiment remarguable" kelimeleriyle ifade et- mekten kendini alamadı. Beyaz Sa- rayda mn yağın m yemeğindeki i olarak hazırlanmıştı. Teme ik Chablis şarabıyla pişen ve Vincent sosuyla servisi yapılan alabalıkla başladı. filetosu, domates ve tereyağıyla ya- pılmış sosla kaplanmıştı. Baş yeme- ği, büyük boylarda kuşkonmazla Mal- ta sosu takip eti. Malta sosunun esa- sı, Hollanda sosunun portakal suyuy- la karışımıdır. Yumurtanın beyazı ve şekerle ya- pılan sos, çilek ve çikolatalı dondur- ma ile beraber verildi. Daha şefin "desir d'avril" dediği beyaz kr ma ile süslenmiş eflâtun şekerleme getirildi. Aşamki hususi yemekten sonra, Başkan şefe tebriklerini iletti. Verdon, yemeklerinden ziyade or- manlarıyla tanınmış, Fransanın balı sahilinde bulunan Pouzauges köyün- de doğmuştur. Babasının bir pasta salonu vardır. Küçükken Verdon ba- basına yardım eder, köydeki komşu- larına sabahları ekmek satardı." Bıkkın kütleler iddi Nevir Terk Times'in birinci sayfasına lâyık bulduğu bu yatı dünya basınının su anda karşı kar- şıya olduğu bir dertle ilgilidir. Oku- yucu kütleleri yıllardır aynı şekilde tekrarlanan (haberlerden bıkmışlar- dır: Soğuk Harp, Silâhsızlanma Kon- lm m rleşimiş Milletler, Rus lide- rinin tku, Amerikan liderinin nut- “Bu yüzden her tarafta gazete ti- rajları düşmektedir. Geçenlerde İn- gilterede toplanan ve bu konuyu gö- rüşen bir konferansta da bu netice- ye varılmıştır. Zira okuyup yazma bilenlerin adedi artmakta ve gazete- lerin kalitesi düzelmekteyken okuyu- cu miktarı azalmaktadır. Tabii bun- da televizyonun rekabeti rol oynamı- yor değildir ama, asıl halktaki bık- kınlıktır ki gazete e düşür- mektedir. Bu yüzden de halka, o cid- di o haberlerin e Kennedy'nin ahçısı büyük manşetlerle tanıtılmak- tadır. Böylece en ciddi gazetelerin dahi, bir ailenin bütün fertleri ta- rafından alâkayla okunabilecek fasıl- lar taşımasına dikkat edilmektedir. Nitekim New York Times'n aynı sayısında, Kennedy'nin ahçısıyla alâ- kalı haberin yanında bir başka haber şu başlığı taşımaktadır: "Kennedy'- nin golf topu gizli servis mensup- larından birinin basına çarptı." 27

Bu sayıdan diğer sayfalar: