Daha sonrada lâf kalabalığına ge- tirerek, sır vermek itiyadında olma- dığı mealinde (o birşeyler mırıldandı. Gazeteciler işin içyüzünü anlamakta güçlük çekmediler. e Bölükbaşı daha önceleri, sorulmasını arzu ettiği, fa- kat gazetecilerin sormadıkları sual- ler için "Yahu, şu suali de sorsanıza" der ve gene kendi cevap verirdi. Bu âdeti gazetelerde eğlence vesilesi ol- duğundan, Bölükbaşı taktik değiş- tirmişti. Sualleri yazılı olarak daha önce- den istemek hareketinin amını Faskan Gürselden alan Bölükbaşı, basın toplantısında önceden malüm olmıyan m hiçbir şey e a nin bitmesinden si der azeriler şifahi sualler sor- mağa çağırınca, hava o gerginleşti. Zira şifahi suallerin mihrakını, niha- yet su üstüne çıkan C.K.M.P. Genel İdare Kurulundaki şiddetli ihtilâf teşkil etti. Genel İdare Kurulu üye- lerinin çoğunluğu, C.K.M.P. nin, hat- tâ Milli İnkılâptan sonra dahi bir türlü gelişememesinin mesuliyetini, tek meziyeti meydan hatipliği olan Genel Başkanın kifayetsizliğine yük- lüyorlardı. Genel İdare Kurulun muhalifleri, bir mektup göndererek Bölükbaşıya "Ya istifa et, ya bir ke- nara çekil” ültimatomunu dayamış- lardı. Bölükbaşıya bakılırsa, haber kül- liyen yalandı. Böyle şeyler dedikodu ve tezvirden ibaretti Ama böyle şey- lerin; gazetecilere bir gövde gösteri- si olsun diye devşirilen, aralarında Üniversiteliler ve hanımlar da bulu- .K.M.P. li topluluğu ara- sında konuşulması (Bölükbaşıyı son derece müşkül duruma sokuyordu. Kırşehirli lider kızarıp bozardı. Hele bir iç politika muhabirinin C.K.M.P. nin altı senelik liderine, damdan dü- şer kağ — Bir de istifanızı verin baka- lum ne olacak? Genel İdare Kurulu kabul edecek mi?" demesi, Bölükba- şıyı tuşa getirdi Hazırcevap lider bir tuhaf oldu ve her tekerlemesine, sıcak veya soğuk nüktesine kahkahaları basan C.KM. P. liler de susunca, toplantı salonu- AKİS,, 15 MAYIS 1961 na bir ölüm sessizliği çöktü. oOUzun müddet nutku kesilen Bölükbaşı, ne- den sonra başı önde kendine has şi- vesiyle, mırıldanır gibi: — ciddi tavsiyenizi ayrıca iie) diyebildi. Bölükbaşı müteakiben, "şeytani" bulduğu suallere cevap vermiyeceği- ni söyledi. Gazetecileri C.H.P. li ol- makla suçlamağa kalkıştı. Fakat ge- ne de gazeteciler merhametli davra- narak, aşağı Okademeden C.K.M.P. liler arasında Bölükbaşıyı daha fazla hırpalamak istemediler. Bölükbaşı - Tahtakılıç Askerlik o hatırası! Genel İdare Kurulundaki muha- lifleri, Bölükbaşının, işine gelmedi- gi zaman hastalığını ileri sürerek toplantılara katılmadığından şikâyet- çidirler. Nitekim, tam istifasının is- tendiği haberlerinin yayıldığı sırada Bölükbaşı "istirahat için" İstanbula gelmiş ve sempatizanlarının arasında psikolojik bir tedaviye girmiştir. Ga- zeteciler, oParkotelde eli böğründe dolaştığını da gördüklerinden, mia- dını doldurmuş Genel Başkanın sıh- hi durumunu sordular. Büsbütün çi- leden çıkan Bölükbaşı: — Daha birkaç İktidar devire- cek kadar kuvvetliyim!" diye hay- kırdı. YURTTA OLUP BİTENLER Âmâ hiç kimse, hazretin şimdiye kadar herhangi bir iktidarı devirmiş olduğunu hatırlıyamadı. Bölükbaşı, daha sonra, hiçbir uz- vi hastalığının olmadığını ileri sür- dü. Herkes işi gücü bırakmış kendi- siyle uğraşıyordu. İnönü, Temsilciler Meclisinden iki ay izin almış, kimse ses çıkarmamıştı. (o Halbuki kendisi bir ay izin almış, kıyametler kopmuş- tu. İnönü bir kalp spazmı geçirmişti, gazeteler okendisi için böyle birşey yazmışlar mıydı? Üzerinde sadece 15 senelik mücatlelenin Kisi yorgun- luk vardı, o kada Ama gazetelerin itibar etmedik- leri basın toplantısından 18 Mat ka- dar önce gene İstanbulda, fakat baş- ka bir semtte, diğer bir C.K.M.P. 11 lider, Bolükbaşıyı peşinen tekzip et- ti. İkinci C.K.M.P. 11 lider, muhalif klikin lideri durumundaki Milli Eği- tim Bakanı mutedil Ahmet Tahtakı- lıçtı. Tahtakılıç, balı günü saat 18.30 da, Fındıklıdaki Güzel Sanatlar A- kademisinin holünde UNESCO Tür- kiye Milli Komisyonu Yedinci Devre Genel Kurul toplantısının açılışı mü- nasebetiyle Terilen (okokteyl' partide hazır bulunuyordu. Milli Eğitim Ba- kanlığına getirilmesinden sonra kaş- ları çatılan oTahtakılıçın etrafında toplananlar, C.K.M.P. deki kahra- manlarından biri olduğu kıpırdanış- lara temas etiler. Tahtakılıç, bir gün önce tertiplediği basın toplantısında, aynı konu üzerindeki sualleri çok be- nimsemiş (göründüğü Milli Eğitim Bakanı sıfatıyla konuşmakta olduğu mülahazasıyla sükütla (o geçiştirmiş- ti. Kokteyl partide de, C.K.M.P. den bahsetmeğe istekli değildi. Ama 1s- rar üzerine, kaypak ifadeler kullan- masına rağmen, bir o sallanmanın mevcudiyetini zımnen açığa vurdu. C.K.M.P. nin 1 numaralı Şenel Baş- kan adayı elindeki kadehten viskisini yudumlarken İstanbulun sevilen as- keri General Güventürkün iyice ku- lak verdiği anahtar bir cümle sar- fetti ve: "— Evet" dedi, “Bölükbaşıyla a- ramızda metod farkları var.