Duruşmaların Anatomisi Cürüm ve Ceza Yassıadada, rının zaten bilinen sunmaktadır I Liderler: Bunlar, Celâl Bayar ile Her şeyleri öylesine girifttir ki bir ayırma yapmak kabil de ğildir. D.P. ikti- darına, onlar şah siyetlerinin dam- asını (o vurmuş - lardır. Di ba- n ayrılarak, bi birleşerek, ama dâima aynı istikamette leyerek D.P. ik- tidarını diktatör- lük hedefine sü- rüklemişerdir. B ve ruh mesabesindedir - ler. , ıl iç Kabine: . iktidarında Ba- kanlar o sınıflara tâbi tutulmuşlar- dan habersiz, U- derlerin bu "İç bağlanmıştır. "İç Kabine" men- suplarının e tipik Fa- n Rüştü Zorlu Tevfik ileridir. HI Sâdık Yardımcılar: Liderler, a- AKİS, 15 MAYIS 1961 Anayasanın bir hususiyetini bir o defa e ” denilebilecek bir ihlaliyle | alakalı sınıfladırma deta "ayak i - şi" sayılabilecek- fi vazifeleri en zi- de küçük men- faatlerle okendi- lerine o bağladık- meli a a yük- emire Fada bir şahsiyet sahibi olmayan, karak- teri zayıf, küçük çaptaki bu adam- ların tipik numuneleri Koral- tan, Medeni Berktir. IW Cellâtlar: D.P. iktidarının bir ta- kım "İp Çeken Çingeneler"i ol- muştur. Liderler bunları ne za- man aşlarını çatsalar, omaşa diye o kullanmış- muşlar, Meclis ü- zerindeki hakimi âletleri (o yapmışlardır. talihleri İkiye ayırmıştır. Tahkikat Ko- etmişlerdir. Ban- Ahmet Hain- yetlerinin Bunları En azılılar Meşhur kisyonunu teşkil ların tipik numuneleri di Sancar, Nusret Kirişçioğludur. V Silâhşörler: Yukardaki sınıfın ö- teki kısmı, daha ziyade Meclis müzakerelerini şi razesinden fil i karma işinde kul lanılmışlardır. Bunlar, mütema- diyen havlayan, fakat ısırma işi dahi kendilerine emaneti edileme- yen bir takım gü rültücülerdir. Liderler, onları istedikleri yerlerde bağırtmışlardır. Bunların tipik nü- muneleri Osman Kavrakoğlu, Hik- met Bayurdur. v1 Sözümona Bakanlar: "İç Kabi- duruşmaları takip edenler, D.P.. iktida- aha tesbit imkânını bulmuşlardır. AKİS denemesini aşağıda okuyucularına ne'nin dışında ka an Bakanlar, n kalabilmek için tahammül gösteren bir takım küçük adamlardır. Hadi- selerin aldığı istikamette dahi fac- ia bir rolleri olmamıştır. Bunların tipik numuneleri Hayreddin Erk- men, Halük Şamandır. D. P. milletvekilleri Eyyamcılar: lunan, hiç külfe- ti olmayan bir vazife saymışlar- yan, gidilen isti- kameti görüp ü- zülen, fakat şahsi rahatlıklarını, bol harcırahlı Avrupa, Amerika se- yahatlerini tehlikeye sokar endişe- siyle küçük parmaklarını ya hiç, ya pek sessizce kaldıran bu sınıfın ti- pik numuneleri Nazlı Tlabar, Basri Aktaştı Yaylacılar: Gerçi "Yaylacı" tabi- ri, itibarını D.P. nin son günle- rinde kaybetmiş bir tâbirdir ama, bazı milletvekil- leri ellerinden geldiği kadar mü cadele eden ve partiden "dışarı- ya nazaran içerde belki daha faydalı olabilirim" düşüncesiyle ay- rılmayan, hattâ atılmalarını bekle- yen sınıfı teşkil etmektedirler. Bun- ların tipik numuneleri Kemal özço- ban, Sıtkı Yırcalıdır. 19