KİTAPLAR Üstüme Varma İstanbul (Ümit o Yaşar o Oğuzcanın Düşün Yayınevi, oo Ekin tanbul o 1961, 64 sayfa, Üstüme Varma İstanbul, şar Oğuzcanın şiirleri, Basımevi, İs- 300 kuruş). Ümit Ya- onbe.şinci kitabı- dır. Ümit Yaşar, yıllar boyu Anka- rada yaşadıktan sonra, İstanbula yerleşişinin İkinci ayında ortaya Üs- tüme Varma İstanbul adlı kitabıyla Çıktı. "A. için Z. ye kadar A, diye- giriş cümlesiyle başlayan ki- tapta 49 şiir yer almıştır. Şiirler yer yer Sait Madenin pek de başarılı ol- mayan silik desenleriyle süslenmeye çalışılmıştır. Ümit Yaşar, Üstüme Varma İs- tanbuldakiler dahil, bugüne kadar binden fazla şiir yazmış, hemen her yıl değil, her mevsim bir şiir kitabı yayınlamış bir şair olarak tanınmış- tır. Üstelik bugüne kadar yayınladı- ğı kitaplar Türkiyede pek az şaire nasip olan bir ilgi toplamış ve -ina- nılmayacak bir şekilde-, şairine para bile kazandırmıştır. Daha çok aşk şiirleri yazan şair, onbeşinci kitabında da gene aşk ko- nusunu işlemektedir. Hemen her şii- rinde bir ayrı aşkı işleyen oOğuzca- nm bu kere kitabının tümünü bir aş- ka hasrettiği (ogörülmektedir. Ama bu tekelcilik şaire yaramamış olacak ki şiir muhtevası bakımından zayıf- lamış ve kendi kendini tekrara düş- müştür. Üstüme Varma İstanbul ad- lı kitap baştan aşağı çok üçlük veya dörtlüğü daha önceden hatırlıyorsunuz. Aşk üstüne yazdık- ları ise bezginlik (overecek derecede tekrarlanmış laflardır Kısaca söylemek Oo gerekirse, İki Ea Bir Dünya, Karanlığın Gözle- Seninle Ölmek İstiyorum, Bir Da- ha Ölmek gibi kitaplarıyla şöhreti- nin zirvesine ulaşmış olan Ümit Ya- sar Oğuzcan, son kitabıyla okuyucu- larına yeni hiç birşey getirememek- te ve sâdece vaktiyle , yaptığı yatı- rımların hatırı için, tüme Varma Istanbulda kendisini okutabilmekte- dir. Eğer biraz bekleyip, azıcık ken- disini dinleyip bir yeni sesle ortaya çıkmaz, bir bilmem kaçıncı defa daha kendisini tekrara kalkışırsa, bundan böyle, eski şöhretini devam ettir- mekte oldukça güçlük çekecektir. Kendini geçemeyen şair tükenmiş şair demektir. O zaman artık Ümit Yaşar için yapılacak tek şey, vak- tiyle yazdıklarının hayali ile avun- maktır. AKİS, 27 MART 1961 İşte Üstüme Varma İstanbul ad- li son kitabından bir şiir. Adı, Ölüm Yolcusu: "Yolcuyum, topladım ba- vullarımı - İçimde bavullar dolusu keder - Bekletme, ne olur biletçi- Bu yollar, bu tren nereye gider? Öylesine çaresizim, yalnızım - Ben ölmüşüm, yaşamışım kime ne? -Va- kit dar, yol uzun, haydi biletçi -Kes bir bilet, gidiş dönüş ölüme." Bu satırlarda kokan buram bu- ram bir alaturkalık, buram buram bir bitmişliktir. o Bunları şiire yeni başlamış bir müptedi yazsa, "eh, fe- na değil" denebilir. Ama bu satırla- rı iyi şair diye tanınan Ümit Yaşar yazdı. Ümit Yaşar söyledi mi, oku- yucu pek haklı olarak onun şöhre- tinden şüphe edecektir. Üstüme Varma İstanbulda hiç mi güzel şiir yok, hiç mi okunacak, zevk alınacak şiir yok? Elbette ki var. Elbette ki olacaktır. Amit bu, meselâ bir "Kutuplara Kutuplara" ile, bir kitaba da adını veren "Üstü- me Varma İstanbul" ile halledilecek mesele değildir. Ümit Yasar Oğuz- can. Üstüme Varma İstanbul kitabıyla iflâsını ilan eden bir tüc- cara benzemektedir. Kapalı Kapıyı Açmak (Şahinkaya Dilin şürleri, Çağdaş yayınları, o Küntüncü (Matbaası Anka- ra 1961, 32 sayfa 250 kuruş). Şahinkaya Dil de tıpkı Ümit Yaşar Oğuzcan gibi yıllar yılı şiirle uğ- Şahinkaya Dil Yolun yarısını aştı raşan bir kimsedir. Ancak Oğuzcan- dan farkı, hiç bir zaman onun erdiği şöhrete erememiş (olmasıdır. Üste- lik Şahinkaya Dil bu şöhrete ulaşa- mamış olmasına karşılık Ümit Ya- şardan daha da çok mücadeleci ve gürültücüdür. Şair olarak pek başa- rın olamamasına rağmen sağa sola çatarak sesini daha çok duyurmak için çırpınıp odurmaktadır. Nitekim Kapalı Kapıyı Açmak adlı kitabının arka kapağında yer alan "Yanlış ye» ni yanlış eleştirme" başlıklı yazı da,. kitabını tenkit edeceklere o peşinen verilen bir cevap mahiyetindedir. Sa- natkâr olmazdan önce sanatkâr kap- rislerine sahip çıkan Şahinkaya Dil, kendini geçmiş olan sairlere çatarak şöhret yapmak için elinden geleni ardına koymamaktadır. Ancak bu yol, pek fazla denenmiş bir yol ola- rak, şimdiye kadar sanat dünyasın- da binlerce kişiye (göstermiştir ki, çıkar yol değildir. - Şayet bir insan iyi sair değilse, ne kadar yırtınırsa yırtınsın, ne kadar çabalarsa çabala- sın, parsa yapsın şiirin şöhret basamaklarım tırmanamaz. Son on- beş yirmi yıl içinde Türkiyede şairim diye ortaya çıkanların sayısı hiç de beş on bin kişiden daha az değildir. Bugün şöyle bir geriye dönülüp ba- kıldığında bu beş on bin isim için- den hafızada yer edenlerin sayısı ist hiç bir şekilde onu o onbeşi geçmez. Bu on onbeş kişinin ise ancak üç dört tanesi gerçekten büyük ve iyi şairdir. Onun üstündekiler orta hal- li sair olarak bir beş on yıl daha sağ- da solda hatırlanacak ve sonra unu- tulup gideceklerdir. Şayet bugün bir Florinalı Nazım hatırlanıyorsa, ha- tırlanma sebebi iyi şairliğinden de- gil, şiir özentisinden, devrinde yap- tığı garipliklerden ve o devrin ger- çekten büyük bir kaç şairinin hususi hayatına girmesindendir. Durum Şa- hinkaya Dil için de pek farka değil- dir. Çalışmak esastır oama, şairlik biraz da kabiliyet, duyuş işidir. Bu bakımından Şahinkaya pek çok sa- rat cuk oturtmaktan ileri geçeme- yen Şahinkaya Dil ve benzerlerinin ilâ da biz şiir yazmağa devam ede- ceğiz diye direnmeleri, olsa olsa bir zaman, kâğıt ve mürekkep israfı o- lur. Şahinkayamn Kapalı Kapıyı Aç- mak adlı kitabında yer alan onsekiz şiir denemesinin tek övülecek yanı dilidir. Arı tütrkçeye doğru gitmek bakımından Şahinkaya pek çok şa- irimizi ogeçmiştir. Bu, gerçekten saygıyla anılacak bir gayrettir. Ama e yazık ki bu gayret meyvalarını Şahinkaya ne yasana yazsın iyi şiir olmuyor. İyi şiir olmayınca da, arı türkçe gerçek şiire girmemiş oluyor. 31