Tesadüf eseri Yassı adanın dışında kalan genç politikacıyı sinesine bas- makta tereddüt etmemişti. Bir Ah- met Gürkanm da Adalet Partisine intisabı Gümüşpalayı pek fazla ilgi- lendirmiyordu. D.P.nin bu atesü es- ki Milletvekilinin -bütün şansı 1957 seçimlerinde (o kaybedişidir- o politika anlayışım tahlile oihtiyar Generalin ne vakti, ne de gücü vardı. Öyle ki. General tamirde cereyan eden olayların bile sonucundan emin görünüyor ve Yassıadaya girip çık- masına oOrağmen Yorgancıoğlunun masumiyetine (inanıyordu. buna, o inandırılıyordu da denebilir. Zira ağ iyi kurulmuştu. Allahtan ki, lehine işleyen bir mekanizma ihti- yar Generalin daha ileri gitmesine devamlı set çekmekteydi. İhtilâl Hü- kümeti meselenin üzerine iyice eğil- miş, şu veya bu partinin içine Sız- mağa çalışan belirli kişilerin gayret- lerini önlemeğe başlamıştı. İşini uy- duranlar -ki bu oldukça kolay olu- yordu- Adalet Partisinin sinesine ka- pağı atacaklardı. saman ve bu zaman zarfındaki hareketleri böy- le müteber kişileri ayıklamakta ge- cikmeyecekti. Adalet Partisi bu su- retle kervana sekerek de olsa katı- lıyordu Bir eski arkadaş Adalet Partisinin Genel Başkanının haftanın başında yaptığı son de- rece önemli bir ziyaret bu ağır ak- sak gidişin rotasını çizdi. Bayramın üçüncü günüydü. Başkente gelen Gümüşpala Devlet ve Hükümet Baş- kanı Gürsel tarafından kabul edil- di. Bu bir bayram ziyareti değildi. Bir hasbıhal, bir dostluk, bir hatır sorma Ziyareti de değüdâ. Saatlerin 14.30 u gösterdiği sıra- larda Köşke giden Gümüşpala, ya- na saate yakın bir zaman Gürselin yanında kaldı. Konuşma oldukça dostâne, ama biraz nasihat havası içinde geçti.İki asker, silâh arkadaş- lığının da verdiği yakınlıkla açıkça konuştular. Gümüşpala, Köşkün kapısında gö- ründüğünde etrafını saran gazeteci- lere gülümsedi ve soru sorulmasına vakit bırakmadan, ezberlediği meleri sıralamağa başladı: — Gürsel benim kumandanımdır. vindim. Eski hâtıralardan konuştuk". Ama, kolay kurtulacağa benzemi- yordu. Bir basın mensubu : "— İyi ama Paşam. Gürsel bay- ram Ziyaretlerini bir formüle bağla- mıştı. Ziyarete gelenler hâtıra def- terini imzalıyacaklar, böylece herke- sin isteği yerine getirilmiş olacaktı. AKİS, 27 MART 1961 Eğer söylediğiniz gibiyse, siz bir is- tisna teşkil ediyorsunuz" dedi. Emekli General oezberinin dışına çıktığı için a birkaç saniye du- rakladı. Son Canım, Gürsel benim kuman- danımdır dedim ya" diye cevap ver- di ve basın mensuplarım şapkasıyla selâmladı, otomobile atlayıp işin i- çinden sıyrılmak istedi. Otomobil ha- reket etmişti ki birden tiz bir feryat Idu: Bir dakika efendim-" Gümüşpalayı taşıyan lüks araba Ani bir fren yaptı. Otomobilin açık penceresinden uzanan genç bir adam, tepeden inercesine : "— Paşam, partiyi kapatacaklar mı?" dedi. İhtiyar asker şaşırdı. e Boynunu bükerek : " — Hayır kapatmıyacaklar. le bir şey söylemedi" dedi. Anlaşılan, konuşma bir hayli ente- resan cereyan etmişti! Böy- EN TESİRLİ MURAKABE — Resmi YURTTA OLUP BİTENLER Bir askerin hayatı Gümüşpala, bitirdiğiniz o haftanın *onunda başkentten ayrıldığında kendisiyle temas edenlerde "Bir iyi adam" intibaıı bıraktı. Fakat sâ- dece. "Bir iyi adanı!" Yoksa hiç kim- se A.P. nin Genel Başkanında bir si- yasi deha keşfetmedi. Hakikaten de adetâ arkasından itile itile ve bilhas- sa tzmirin bir kaç Demokratının teş- vikiyle bir yeni siyasi teşekkülün ba- silcilerinden biridir. Gümüşpala 1897 tarihinde Edirne- de doğdu. Küçüklüğü, doğduğu ma- hallede geçti. Orta tahsilini aynı ce- orduya katıldı. dan sonraki hayatı değişik yerlerde ve oldukça enteresan geçti. Teğ- men olduğu yıl kendisine Filistin cephesine gideceği (o bildirildi. Filis- tindeki çekilme sırasında talihi yâ- hizmete tahsis edilen nakil vasıtalarının kullanılışındaki suiistimali önlemek için halkın yardımının istenmesi geniş alaka uyandırmış bulunuyor. Üzerlerinde ibaresi bulunan otomobil veya lüks kaptıkaçtılar res- mi hizmetle alâkası bulunmayan yerlerde görüldüğünde okuyucular ga- zetelere telefon edip durumu ihbar etmektedirler. umumi efkarın batılı mürakabe usulünün güzel Böyle davranan ve numunesini verenler arasında AKİS okuyucuları geniş yer tatmaktadırlar. AKİS, kendisine aksettirilen hâdiseleri bir defa da bizzat tetkik ettikten sonra alâkalı mercilere bildirmektedir. Bu konuda gelen mektuplar da -altlarındaki imza çıkarıldıktan sonra» aynı makamlara tevdi olunmaktadır. Resmi otomobil saltanatına son vermenin yola bundan başka bir şey değildir. Gayret! Tabii bir başka şart, alâkalı mercilerin de gerekli önemi vermeleri, arada sırada teşhir silahını otomobil suiistimalcilerine karşı kullanmalarıdır.