YURTTA OLUP BİTENLER ver gitmedi, esir düştü. (o Yaralıydı. Seydülbeşir esir kampında bir müd- det çile doldurdu. Serbest bırakılır bırakılmaz doğruca İstanbula koştu. Onbeş günlük kısa bir intizarı mü- teakip Anadoluya kaçan Gümüşpala, İstiklâl Savaşına genç bir teğmen o- larak katildi oOKütahya ve Sakarya cephelerinde, sonra ee Meydan Savaşında çarp 1925 yılında genç ei bir başka savaş bekliyordu. Şeyh Sait isyanı- nı bastırma harekâtına katılan genç yüzbaşının macerası burada bitmedi. Bir yıl sonra Koç isyanına da işti- rak eden Gümüşpala, 1928 yılında Ankara 189. Alayın 8. Bölük ku- mandanlığına tâyin olundu. Üç yıl bu görevde kakta. Çalışkan ve iyi bir askerdi 1931 yılında Harp Akade- misine girdi. 1934 yılında burayı (bi- tiren genç subay, İzmir Birinci Şu- be Müdürlüğüne imi yu bu güzel şehrine hareket e Bundan sonra bnm giden genç kurmay, bir kere daha bir is- yan hareketinin bastırılmasıyla İlgi- li vazifede bulundu. Erzincandayken Tunceli isyanının bastırılması için gönderilen birliğin içindeydi. Bu ha- reketi müteakip yarbaylığa terfi et- tirildi. Genç Kurmayın 1940 yılına kadar hayatı buralarda geçti. 1940 da İs- tanbul Boğazlar Nakliyat Kuman- danlığına getirildi. İstanbulda muh- telif görevlerde bulundu. terfi ettiğinde, 12. Kolordu Kurmay Başkanı olarak görevlendirildi. Gümüşpalanın Generalliğe 1948 yılına rastlar. Bu sırad müşpala Bolayır 422. Alay Kuman- danıydı. Tuğgeneral Gümüşpala bun- dan sonra İkinci Ordu Kurmay Yar- başkanlığı vazifesine getirildi. Sene- ler, Gümüşpalanın muntazam terfi- ini sağladı. Sırasıyla Tümgeneral, Korgeneral ve nihayet 1958 yılında Orgeneralliğe (oyükseldi ve (OÜçündü Ordu Kumandanlığına getirildi. müşpala ihtilâl sırasında. Üçüncü Ordu Kumandam bulunuyordu. Emekli Generalin üç oğlu, üç kızı ve dokuz torunu vardır. Özel hayatı tam bir askerinki gibi geçen Gümüş- pala, iyi bir aile babasıdır. Askerlik hayatı boyunca okumağa pek vakit bulamıyan General şimdi adamakıllı okumağa başlamıştır. Yemek o seç- mez. Vakit; bulursa sinemaya gider. Çıban başı Günlerini, partisini hâle yola koy- mak ve politikayı öğrenmeğe ça- lşmakla geçiren ihtiyar askerin haf- tanın sonunda ziyadesiyle (meşgul olduğu olay, İzmirde nezaret altına alınan Adalet ( Partililerin durumu oldu. Genel Başkan olaya hakikaten 16 Zuhal Yorgancıoğlu Ümit fakirin ekmeği üzülüyordu. Hele Devlet Başkanıyla yaptığı görüşmeden sonra üzüntüsü daha da arttı. Aynı günlerde, İzmirdeki olayla Gümüşpala kadar ilgili bir başka şahsın ise fazla bedbin olmadığı gö- rüldü. Bu, son derece şık giyinmiş, güzel bir hanımdı ve soyadı Yorgan- cıoğluydu. Sanık Mehmet Yorgancı- oğlunun eşi bulunuyordu. O gün İz- mir Emniyet Müdürlüğünün mermer merdivenlerinde bekleşen foto muha- birleri, hareketleriyle daha ziyade bir film artistini andıran, son dere- ce şık bir hanımla karşılaştılar. Zü- hal Yorgancıoğlu oldukça rahat ha- reket ediyor ve konuşmaktan çekin- miyordu. Kocası suçsuzdu. Bir ihba- rın kurbanı olmuştu -İşin garibi Gü- müşpala da bu fikirdeydi-. Bayan Yorgancıoğlu Emniyet Müdürünün odasmda birbuçuk saat kadar kaldı. me gülüyordu, İfade vermiş- “Aslında üzgün olanlar, Emniyet mensuplarıydı. Tevkiflerin erken ya- pıldığı fikrini savunan Emniyetçiler meselenin daha derinine inmek im- kânının mevcut olduğunu söylüyor- lardı. Ama gene de elde edilen vesi- kalar oldukça enteresan Oo sayılırdı. Meselâ Mehmet Karaoğlunun üze- rinde kendi el yazısıyla bir liste çık- mıştı. Bu, Adalet Partisinin Ege teş- kilâtının kimlerden kurulacağım gösteriyor ve insanı bir hayli düşün- dürüyordu. Listede kamilen eski D.P. ocak ve bucak başkanları arzı en- dam ediyorlardı. e Gerçi bu bir suç sayılmaz, bir mesele teşkil etmezdi. Elbette açıkta kalmış bu insanlar bir siyasi partinin çatısı altında top- lanacaklardı. Ama, idarecilerin hare- ketleri listeyi son derece enteresan kılıyordu. Nitekim şahitler Karaoğ- ---—- , Manisa İl teşkilâtı (okurulur- tiğini belirttiler. Marş çok acemice ve İhtilâlin Osman Paşa marşına ö- zenilerek yapılmıştı ama, bir zihni- yeti ortaya koyuyordu. Şöyleydi: "Çıktık açık alınla" "On yılda her savaştan" "On yılda beş milyon Demokrat" "Yetiştirdik her yaştan Hele, mâruf Demokrat Öyan Ki- barın sözleri, doğrusu âlemdi! Kibar, Adalet Partisinin isminin çok yakın bir gelecekte A.D.P. olarak değişti- rileceğini söylemişti. İstanbuldan İz- mire gelirken hava alanında anlattı- $I bir hikâye vardı ki. pek hoştu. Hikâye, düşük Cumhurbaşkanı Ba- yara aitti. Bayar devr-i iktidarında ir gün, Kibara: "— Bak Kibar, siyasi hayata atı- lıyorsun. Dikkat edeceğin tek husus, kelleyi kaptırmamaktır. Kelleyi kap- tırmazsan, isterlerse 100 yıl hapset- sinler. Nasıl olsa bir İktidar değişir, kurtulursun" demişti. Kibar bunu anlattıktan sonra Yas- sıadaya bakmış ve manâlı omanâlı gülmüştü Hâdiseler birbirine teşbih tamamlanıyordu. halkalanınca, Politikacılar Karamanın koyunu Bitirdiğimiz haftanın sonlarında bir gün, Temsilcüer (o Meclisinin ça- lışmalarım takip eden gazete muha- birleri C.H.P. nin eski Genel Sekre- teri Kasım Güleğin İsmet İnönünün yanından pek alı al, moru mor ay- rıldığını görünce bir şeyler döndü- günü anlamakta güçlük çekmediler. Gülek hemen Bülent Ecevitin yanı- na koştu ve onunla uzun uzadıya bir şeyler konuştu. C.H.P. nin eski ve talihsiz Genel Sekreteri o gün ak- şama kadar suratının asıklığını gi- deremedi. C.H.P. nin yüksek çevre- lerinde, Kasım Gülek tarafından. çı- karılmakta olan Tanin gazetesinde bir süredir oynanan oyunlardan do- layı büyük bir o memnuniyetsizliğin hüküm sürdüğünü bilenler eski Ge- nel Sekreterin şiddetli bir ihtara ma- ruz bırakıldığını tahmin ettiler. Ama Temsilciler Meclisindeki hâdiseden iki gün sonra Gülekin gazetesinde bu oyunu' oynayan baş aktör Aziz Ne- sin Devlet Başkanının basili toplan» tısında fena bir zılgıt yeyince çevril- AKİS, 27 MART 1961