DÜNYADA OLUP BİTENLER füli muhalefete başlıyacakları söy- leniyordu. Fiili muhalefet sözünden ne anlamak gerekiyordu, bu ma- i. Fakat firarilerin ordu karşı bir hareket tertiplemek İste- yecekleri pek iyi sezilebilirdi. Zaten o sıralarda Cezayirdeki Fransız or- dusunda De Gaulle'e karşı gizli bir muhalefet haşladığı söylentileri de çıkmıştı. Birleşmiş Milletler Dikenli meseleler eride bıraktığımız hafta içinde General De Gaulle önce Fransa- da, sonra da Cezayirde yeni plânının hazırlıklarıyla uğraşırken New York'ta da, Birleşmiş Milletler Genel Kurula Cezayir meselesinin üzerine igilmeğe başlıyordu. Çalışmalarının üçüncü aynı ta- mamlamak üzere bulunan Genel Ku- rul, Cezayir meselesine gelmeden önce sömürgecilik meselesini ele al- mıştı. Bu, aslında pekâlâ Cezayir meselesinin uvertürü o sayılabilirdi. Asya-Afrika devletleri. Kuzey Af- rikada kanayan bu yara üzerine parmak basmadan genel olarak sö- mürgecilik meselesini ele almayı, yeryüzündeki bütün sömürge idare- lerini toptan mahkum etmeyi daha gu görmüşlerdi. o Asya-Afrika devletleri bu konuda (kendilerinden pa devletlerinin durumunu hatırla- tınca Krutçeften gördüğü örneğe uy- gun olarak masasını (oyumruklayan Sovyet temsilcisi Zorin, verdiği ka- rar suretinde yalnız sömürge idare- lerini değil, yabancı topraklar üze- rindeki her türlü askeri üsleri (Ode mahküm ettirmek istiyordu. İşin dik- kate değer tarafı şuydu: Asya-Afri- ka devletleri bu konuda Sovyetler Birliğinden çok daha realist görünü- yor, bütün sömürge idarelerinin yer lerini hemen mili! idarelere bıraka- mıyacaklarım kabul ediyordu. Tür- kiye de dahil olmak üzere Asya-Af- rika devletlerinin büyük çoğunluğu- nun imzaladıkları bir karar suretin- de askeri üslerin sözü edilmediği gi- bi, sömürge idaresinden milli hükü- metlere geçişin hemen değil, fakat mümkün olan hızla yapılması iste- niyordu. Genel Kurul daha bu karar su- meselesini görüşmeğe o başlamıştı. Asya-Afrika devletlerinin büyük ço- Şunluğunun, bu yıl, Genel Kuruldan Cezayirde Birleşmiş Milletlerin ne- 28 altında bir referandum yapıl- çıkarmak istedikleri Bu, Geçici Cezayir Hükümetinin isteğine de aynen u- yuyordu. Fransanın dostlarına (göre ise, bu konuda kesin bir karar alma- dan önce General De Gaulle'ün yeni plânının nasıl gelişeceğini beklemek daha iyi olacaktı. Zaten De Gaulle'- ün yapmak istediği de bir referan- dum değil miydi? Şu satırların yazıl- dığı sıralarda bu iki cereyandan han- gisinin ağır basacağı henüz belli ol- mamıştı. Fakat son aylar isindeki gelişmeler Cezayir meselesinin artık yalnız Fransayı ilgilendiren milli bir mesele değil, fakat bütün dün- yanın geleceğine tesir edecek millet- lerarası bir mesele olduğunu (o gös- terdiği ve De Gaulle plânı da başa- rıya ulaşması çok o şüpheli bir plân gibi göründüğü için, Asya - Afrika görüşünün ergeç başarıya ulaşaca- ğına şüphe edilmemeliydi. zareti ması kararını anlaşılıyordu. Laos İç savaş başladı (geen hafta boyunca durumu en karışık ülkelerden biri de, o hiç şüphesiz, Laos'tu. İkisi tarafsız, iki- si komünist, ikisi Batı taraftarı altı devletin arasında sıkışıp kalmış olan Laos'un kuzeyinde komünistler, or- tasında tarafsızlar, batısında da Ba- tı taraftarları duruma hâkim olma- ğa çalışıyorlar ve bunun için birbir- leriyle silâhlı çatışmaya (o girişecek kadar ileri gitmekten çekinmiyor- lardı. Laos'un bu duruma düşmesine iki hükümet darbesi denemesi sebep ol- muştu, İl,k deneme bundan dört ay kadar önce olmuş ve Laos'ta gittikçe artan Amerikan nüfuzundan hoşlan- mayan genç subaylar, işbaşma, ta- rafsızlık politikası taraftarı Preru Suvanna Fuma'yı getirmişlerdi. Prens Suvanna Fuma işbaşına gel- dikten sonra kuzey eyaletlerde faa- liyet gösteren komünist Pathet Lao kuvvetleriyle anlaşmak ve kabineye bâzı komünist bakanlar almak iste- mişti, İşte ikinci hükümet darbesi denemesi Prens Fuma'nın bil tutu- mu üzerine ve sağcı subaylar tara- fından yapılmıştı -Bak: AKİS, sayı 331-. Bu deneme Fuma kabinesinin devrilmesine kadar varmamış, fakat Savannakhet bölgesini ele sağcılar, burada, General F savân'ın" liderliği altında yeni bit harekete geçmek için hazırlığa ko- yulmuşlardı. Prens Fuma'nın sözlerine İnan- mak gerekirse A.B.D. bir aydır Sa- vannakhet bölgesini ellerinde tutan sağcılara silâh yardımı yapmıştı. İş- te bu yüzden kuvvetlenen ve cesaret bulan sağcılar şimdi başkent Vien- tian'a yürümeğe başlamışlar, bu a- rada iki taraf arasında kanlı çarpış- malar olmuştu. Bunu kuzey bölgesi- ne hakim olan komünistlerin bir ha- reketi takip etmişti. Bu haftanın so- nunda gelen ve hükümet kuvvetleri ile sağcı birlikler arasındaki çarpış- manın devam ettiğini gösteren ha- berlerden bu karışıklıkların artık ko- layca bastırılamıyacağı anlaşılıyor- du. İKA Ajansı 1 — Günlük Bültenleri 8 senelik mazisiyle en ciddi iktisadi haber kay- nağıdır. İKA Bültenleri Tüccarın rotasını gösteren bir pusuladır. ? . Türk Parası Kıymetini Koruma Mevzuatı Föy Volan'ı ise mali ha- yatımızın takibi en zor mevzuatım daima en son meri durumu tte elinizde bulunduran bir sistemdir. 3— Dış Ticaret Föy Volan'ı ithalâtçı ve ihracatçıların işlerini bilerek yapabilmesine yardım eden ve her an masasında bulunması gere- kin bir vasıtadır. Bankalar Mevzuatı Föy Volan'ı Bankacının ve Bankalarla iş ya- panların takip etmeleri zaruri neşriyat kolumuzdur. e ? İKA AJANSININ 1961 yılı başından itibaren yapa- cağı yeni bir hamle var. Bu hamle İktisadi ve siyasi hayatımızda boşluğu hissedilen bir organ daha yaratacaktır. İKA AJANSI'na abone olmak İktisadi, ticari ve mali mevzularla ilgili müesseselerin menfaatleri icabıdır. Müracaat: İKA Ajansı Ankara Merkezi Atatürk Bul. 90/6 Telt 12 7992 İstanbul Şube: Fermeneciler Güzel İzmir Han Tel: 446404 AKİS, (ARALIK 1960