da "Yapamadı, istemedi" İntibamın uyanmasına yol açacaktır. 13 Kasını ayıklama hareketi, ikinci bir beyaz ihtilâldir. 13 Kasımdan sonra teşek- kül eden Milli Birlik Komitesinin, es- kisinin yaptığı düzensizlikleri orta- dan silip süpürmek yoluna gitmesi beklenmekteydi. 147'ler meselesini halletmeden çekilip' gitmesi, demok- ratik bir iklim yaratmakla görevli M.BK. için, Üniversitelere bakılırsa pek fena olacaktır. Toplanacak bir meyva durumuna gelen 147'ler mese- lesinin neden geriye bırakılıp, ayağın ucuna gelmiş bir zaferin tepildiği pek anlaşılamamaktadır. Aklın ve haya- lin almadığı bir husus da, bâzı M.B.K. üyelerinin "Aldatıldık" mazeretleri- dir. 147lerin tahammül edemedikleri ise, 114 sayılı kanunun menzilinin dışında kalmak saadetine erişmiş ba- yakat esasına göre Üniversitede kal- dıklarını ileri sürüp (böbürlenmeleri- dir. Bir vaziyet, gene gazetelere yan- ış aksetmiştir. 147'lerden bâzılarının yeni görevlere tâyin edildikleri sü- tunları işgal etmiştir.. Meselâ, Ord. Prof. Ferit Hakkı Saymenin Eskişe- hir Ticari ve İktisadi İlimler Akade- misi İş Hukuku Kürsüsüne, Giritli- nin aynı ilim müessesesinin Anayasa Kürsüsüne, Tunayanın da, Maçka Teknik Okulunun İnkılâp Tarihi ho- calığına getirildiği ileri sürülmüştür. İşin esası, yeni görevlere tâyin değil, 114 sayılı kanundan önce mevcut ek görevlere devam edilmesinden başka birşey değildir. Hâdiseler trafiğinin son günlerde- ki olağanüstü önemine ve kesafetine rağmen basında bir türlü bayatlamış YURTTA OLUP BİTENLER 147'ler meselesindeki omüteakip ge- lişme, M.B.K. nden veya İnkılâp Hü- kümetinden beklenmektedir. Zira, Ü- niversiteler son o sözlerini söylemiş- lerdir. Ankaradakiler nba bütün bunlar olup biter- ken başkentteki Öğretim üyeleri de boş durmuyorlar ve meselenin üzeri- ne doğrusu adamakıllı eğiliyorlardı. Yapılan toplantılarda gergi bu dost ahbap sohbetlerinde söyledikle- rinden, yüreklerinin yanık olduğu belli oluyordu. Affedilmeyen öğretim üyelerinin hemen hepsi, affedilenler hakkında kendilerine bir şey sorul- madığı, sicillerinin kendilerinden is- tenmediği ve bu muamelenin tama- men ayrı bir kanaldan idare edildiği- ti Öğretim üyelerinin, objektif bir li- ikinci sınıf haber haline gelemiyen oni ileri sürüyorlardı. Halline Uğraşanlar dırılması veya 5. maddenin değiştirilmesiyle mümkün olabilir. Hatırlanacağı üzere 114 sayılı kanunun fi. mad- desi görevlerinden affedilen öğretim üyeleriyle yar- dımcılarının bir daha Üniversitede görevlendirilmele- rine manidir. Bu madde kalktığı veya Üniversitelere, affedilen öğretim üyelerini geri almak hususunda yetki verilecek şekilde değiştirildiği takdirde, sözü geçen ha- tanın düzeltilmesi mümkün olar. Üniversitelerimiz bu şıklardan birisinin elde edilmesi için teşebbüse geç- miş bulunmaktadırlar. Fakat, neticenin no seklide ve ne zamana kadar alınabileceği hususunda şimdiden bir şey söylemeye imkân yoktur. Bununla beraber. Üni- versitelerimizle Milli Birlik (Komitesinin bir işbirliği havası içerisinde duruma en iyi çâreyi bulacaklarına şahsen inanıyorum." "— Yapılan tasfiyenin isabeti hakkında ne düşü- nüyorsunuz ?" — Kimlerin hangi sebepten dolayı vazifelerinden affedilmiş bulunduklarını objektif (oesaslara dayanarak söyleyecek durumda olmadığım için tasfiyenin isabet derecesi hakkında da bir şey söyliyemem. Her şahsın kendisine göre, bir takım kusurları, İhmalleri veya be- ğenilmeyen halleri bulunabilir. Fakat, bunların bir tasfiyeyi icabettirecek kadar ağır Ve ciddi olup olma- dığı ancak dosyaların tetkikinden sonra anlaşılabilir. Halbuki Üniversitenin, tasfiye edilenlere ait dosyaların verilmesi hususundaki talebine henüz cevap verilmemiş' bulunduğunu gazete havadislerinden (Öğreniyoruz. Bu itibarla yukarıda söylediğim sözü tekrar ederek tasfi- yenin isabet derecesi hakkında Ur fikir beyan etmeye imkân olmadığı düşüncesindeyim. Esasen bahis konusu olan cihet tasfiyenin tatbi- AKİS, 12 ARALIK 1960 'konu üzerinde müzakereler yapmaktadır. kattaki isabet derecesinden ziyade bir prensip mesele- sidir. Ve bu işin prensibinin doğu olmadığı düşünce- sindey, iz — Senndoğa tasfiye edilen öğretim üyelerinin Üniversiteye iadeleri hakkında çalışmalar yapıldığı ve bu konuda üç kişilik bir komisyon seçildiği söylenmek- tedir. Bu hususta da biraz bilgi verebilir misiniz ?" "— Ankara Üniversitesi Senatosu öteden beri bu Son toplan- tısında da bu mevzuda bir hal çâresi tespit etmek üze- re üç kişilik bir komisyon seçmiştir. Ben de bu komis- yona dahilim. Fakat komisyonumuz yukarıda belirtti- ğim İhtimallerden Uç birisi üzerinde kesin bir karara varmış değildir. Meseleyi ciddiyetle ve etraflı bir şekil- de incelemekteyiz. En kısa zamanda çalışmalarımızın neticesini Ur raporla Senatoya arzedeceğiz." — Önümüzdeki toplantıya bu rapor gelecek mi ? Komisyondaki arkadaşlarınız kimlerdir "— Bu hususta tespit edilmiş bir tarih yoktur. En kısa zamanda raporumuzu vermeye çalışıyoruz. Ko- misyonda benden başka Siyasal Bilgiler Fakültesinden Prof. Bahri Savcı ve Veteriner OFakültesinden eski Rektör Prof. Zihni Erençin vardır." "— Milli Birlik Komitesiyle safhadadır?" "— Komisyon Mi Birlik Komitesi ile hu- susi bir temasımız yoktu "— Komisyon il mılanmızn neticesi ne olacak- münasebetleriniz ne tır?" " Komisyon raporu hazırlandıktan sonra Rek- törlük kanalıyla Mili Eğitim Bakanlığına sunulacak ve oradan, normal kanuni yollardan geçerek Milli Bir- İlk Komitesine ulaşacaktır." Nitekim Anka-