Politikacılar İyileşen Paşalar u haftanın başlarında bir sabah, Ankaranın en meşhur evinin ö- nünde -Ayten Sokak, No: 20- gene kalabalık bir gazeteci kafilesini gö- renler ertesi sabah gazetelerinde İs- met İnönüyle alakalı bir haber bula- caklarını tahminde güçlük çekmedi- ler. Hakikaten de bir gün sonraki ga- zeteler Muhalefet liderinin yünlü bir robdöşambr işinde çekilmiş resmini yayınlıyor, aynı zamanda müstakbel partiye basanlar dileyen o sözlerini manşette veriyorlardı, , Aslında, gazeteciler İnönünün u- zun zamandır peşinde koşuyorlar ve bir fotoğrafını çekmek için taraf e- diyorlardı. C.H.P. Genel Başkanı bir hafta kadar evvel, yorgunluktan Mü- tevellit olduğu sanılan bir rahatsız- lık geçirmişti. Rahatsızlık haberi hem yakınlarında, hem de umumi efkarda telâş uyandırmıştı. Fakat hemen o gün endişe edilecek bir durumun ol- madığı, İnönünün rahatsızlığının bir damar spazmından ibaret bulunduğu, kısa bir istirahatla her şeyin halle- dileceği meydana çıkmış, İnönünün yakınları ferahlamışlardı. Ama, umu- mi efkârın vaziyeti aynı değildi ki.. Bir anda bin rivayet birden piyasayı kapladı. İnönü ağırdı. İnönü bir kalp krizi geçirmişti. İnönüye felç inmişti. İnönü koma halindeydi. Genel Başka- nın bir müddet ziyaret kabul etme- mesi, kendisini tedavi eden Prof. Dr. Zafer Paykoç tarafından münasip gö- rülüp te kesin talimat şeklini alınca dedikodular büsbütün arttı. Alınma- yan ziyaretçiler arasında, gazete fo- toğrafçıları da vardı. Fakat bitirdiği- miz haftanın sonlarında İnönü hasta- lığı tamamen yenip te çalışmaya baş- layınca ambargo kalktı ve Dr. Pay- koç Genel Başkanın fotoğrafçıları ka- bul edeceğim bildirdi. Gazetecilere ilk randevu pazar gü- nü verildi, Fakat randevu saati 16 i- di. Foto muhabirleri bunun kendileri için uygun bir saat olmadığım söy- lediler ve ertesi sabah gelip geleme- yeceklerim sordular. Ama bir şartla- rı vardı: Hiç bir fotoğrafçının e gün resim çekmesini istemiyorlardı. Tek- lif kabul edildi ve ziyaret ertesi sa- baha bırakıldı. Zaten ertesi sabah Partinin başarılı Genel Sekreteri İs- mail Rüştü Aksal da gelecek vs iki adam beraberce çalışacaklardı. Ha- kikaten ertesi sabah gazeteciler Ak- salı İnönünün yanında buldular. Fa- YURTTA OLUP BİTENLER kat yeni Genel Sekreter hiç eskisine benzemiyordu. Gazeteciler İnönünün resimlerini çeker ve flâşlarını ardar- da patlatırlarken Aksal bir köşede duruyor, âdeta resminin çekilmesine değil de çekilmemesine dua ediyordu. Ancak fotoğrafçılar Genel Sekreteri Genel Başkanın yanında istediler. İ- nönü de kendisini çağırınca Genel Sekreter gitti ve gazeteciler Büyük Partinin iki liderinin başbaşa pozları- nı tesbit ettiler. Ancak İnönünün iyileştiği sıralar- da yayınlanan bir tebliğ, umumi ef- kârı yemden üzdü. Bu sefer de Cemal Gürsel hastaydı. Aslında, Devlet Baş- kanının da rahatsızlığı Öyle mühim değildi. Onunki de aşırı yorgunluk neticesiydi ve doktorlar biraz dinlen- mesine lüzum göstermişlerdi. Ama o- nun hakkında da kulak gazetesi der- hal yayma başladı. o Gürseli yarala- mışlardı. Bu, kaba bir yalandı. İki Paşa birbirlerine sıhhat, afiyet dile- diler, geçmiş olsun dediler. Temas te- lefonla yapıldı ve nezaketin hudutla- rını aşmadı. Bu satırlar yazıldığı sırada iki Pa- şa da hemen tamamile iyileşmiş vazi- yetteydiler ve ikisi de kendilerini bek- leyen işlerin üzerine eğilmek için ha- zırlanıyorlardı. İnönü İyileştikten sonra evinde Basın mensuplarıyla sohbet ediyor Özlenen lider AKİS 2 ARALIK 1960