YURTTA OLUP BİTENLER tikrar hayli önemli olacaktır. Kurucu Meclis ayrıca, yeni Ana- yasanın ve Seçim Kanununun dışın- daki kanunların da aleniyetini sağlı- yacak ve memlekette arttıracaktır. Böylece umumi efkâr, yasama organı tarafından çıkarılan kanunları kolaylıkla benimsiyecektir. ve benimsenmesi için gerekli yollar lis tarafından hazırlanacak Anaya- sanın kabulüdür. Meselâ, halen Türkiyede yasama organı olarak va- zife gören Milli Birlik Komitesinin, bir bilim heyeti tarafından hazırlana- cak Anayasayı kabulü ve ilânı müm- kündür. Ancak, bunun ne dereceye kadar doğru olacağı asrımızda ayan beyan meydandadır. Bir ikinci sık, bu tasarının Komitece (o kabulünden sonra referanduma tâbi tutulmasıdır. Bunun da Um! bir vesika olmaktan ileri gideceği tahmin edilmemekte, halk tarafından kabul edilse bile be- nimsenmiyeceği ileri (sürülmektedir. Durum böyle olunca, bir başka çâre aramak lüzumu ortaya çıkmaktadır. Üçüncü bir şekil, daha akla uygun gibi görünmekle beraber, gene de mahzurlu sayılmaktadır. Tasarı, Ko- re edilecek ve sonra referanduma su- nulacaktır. Ancak böyle bir Anayasa, millete hediye edilen bir Anayasa du- rumunda olacaktır. Gerekçe bunları sıraladıktan son- ra, Kurucu Meclisin çalışmalarıyla ortaya çıkacak bir Anayasanın de- mokratik esaslara en uygunu olaca- ğını belirtmektedir. Gerekçenin sonlarına doğru Kuru- cu Meclise düşen bâzı vazifeler de sı- ralanmıştır. Bunların başında. Ana- yasanın yapılmasıyla işlerin bitmiye- ceğinden, 1961 yılı Ekiminde milleti genel seçimlerin beklediğinden bahse- dilmektedir. Meclis bunu da Bağlıya- caktır Bakanların telâfi teşekkülü günbe- | Meclisin başkentte bir gün yaklaşırken, başka mesele üzerinde muhtelif yo- rumlar yapılmağa başlandı: Pekâlâ, Meclis kurulup yasama yetkisini al- dıktan sonra Milli Birlik Komitesi ta- rafından tâyin edilen Kabine üyeleri- nin durumları ne olacaktı? Bunlar kalacaklar ve kurulan Temsilciler Meclisinin odenetlediği bir hükümet mi olacaklardı? (Yoksa onlar istifa edip, yeni bir hükümet mi kurula- caktı? 16 H. Veldet Velidedeoğlu Rahat nefes alıyor Bakanlara bakılırsa, onların hiç de gidici niyetleri yoktu. Koltukları- nı pek sevmiş olacaklar ki, kımılda- mak istemiyorlardı. Hükümet üyele- ri, Komitenin tâyinini kâfi görüyor- lar, Temsilciler Meclisi (o seçildikten sonra yeniden bir hükümet teşkili- nin fuzüli olduğunu söylüyorlardı. Kele içlerinde bâzıları vardı ki, bu- nun lâfına bile tahammül edemiyor- lardı. Milli Birlik Komitesi kendileri- ni affetse, kısmetten gayrisi olmaz deyip, diğerleri gibi boyunlarını büke- cekler ve çekilip gideceklerdi. Ama durup dururken Temsilciler Meclisi- nin yeni bir hükümet teşkiline elbette müsaade edilemezdi. İşte bundan do- layıdır ki İhtilâl Hükümetinin bâzı Bakanları huzursuzluk içindeydiler: Milli Birlik Komitesi, hazırlanan Anayasanın emrettiği şekilde hare- kete kararlı olduğunu belirtti. Buna göre Temsilciler Meclisi seçilecek ve Meclis yeni bir hükümet teşkiline gi- decekti. Ama ortaya bir huzursuzlu- gun çıkması istenmiyordu. Bunun için Milli Birlik Komitesi uzun uzun düşündü. Yapılacak tek iş vardı: Kurucu Meclisin teşkiline gitmek! O zaman zarfında Hükümet icra-i faali yet eylerdi. Sonra aynı Hükümet ge- lir, Temsilciler Meclisinden güven o- yu isterdi Şayet güven oyu alırsa, mesele tamamdı. Gene iş başında kal- masında zerre kadar mahzur yoktu. Ama güven oyu alamazsa, o zaman talihlerine (o küssünlerdi. (o Kalkarlar, geldikleri gibi giderlerdi. Bu, demok- rasinin cilvesiydi. ( Çekilecekti. Yeni Hükümet, Temsilciler Meclisi tara- fından seçilecek ve onun tarafından denetlenerek vazifesini yürütecekti. hükümet ister oOKurucu Meclis tarafından seçilsin isterse hâ- li hazır hükümet iş başında kalsın, hükümet üyelerinin Milli Birlik Ko- mitesine karşı sorumluluğu özel bir hal olarak bırakılmıştı. Milli Birlik Komitesi, Bakanları düşürebiliyordu. Komiteye bu kadar yetki tanınmış ve bir Ayan Meclisi gibi çalışacak olan İhtilâlin öncülerine bu hak çok görül- memişti. Büyük denetleme yetkisi her şeye rağmen gene Milhi Birlik Komi- tesine bırakılıyordu. Kurucu Meclisin oçalışmalarında eskisine nazaran bir küçük fark daha vardı. Temsilciler Meclisinden genso- usül konulmuştu. Ancak bunu Milli Birlik Komitesinin de tasvibi gereki- yordu. Bir başka husus Devlet ve Hükü- met Başkanının geri çevirdiği kanun- larla ilgiliydi. Bunları oTemsilciler Meclisi alıp yeniden gözden geçiriyor, dilerse tekrar kabul edebiliyordu. Yalnız, geri çevrilen bir kanunun ye- niden kabulü için bir şart lâzımdı: Temsilciler Meclisi bunun için beşte dört çoğunlukla karara varacakt ti. Birisi hakkında Meclis Soruşturma- sı açılacağında evvelâ Temsilciler Meclisi karara varacak, bilâhare Mil- hi Birlik Komitesi aynı şekilde karar alacaktı. Bir şahıs hakkında ancak böylece, Meclis Soruşturması açılabi- lecekti. Yetiştirilmek için Ker Meclis Anayasa Öntasarı- sında önemle ele alman bir mese- le daha vardı ki, hakikaten son de- rece önemli, son derece üzerinde du- rulması gereken bir meseleydi. Yapı- lacak Anayasa, referandum sonucun- da reddedilirse ne olacaktı? Bu, u- zak bir ihtimal dahi olsa, akla gele- bilirdi. Düşünmek lâzımdı. Nitekim Anayasa tasarısı hazırlanırken bu ih- timal de göz önünde tutulmuş ve ge- rekli tedbir alınmıştı. Bir kere, 29 E- kim 1961 de genel seçimlerin yapıl- masını sağlamak amacıyla, Anayasa müzakerelerinin en geç 1961 Mayı- sında bitmesi şart koşulmuştu. Üste- lik referandum tarihi de tespit edil- mişti. Aksi takdirde, yâni referandumun menfi olarak tecellisi şeklinde derhal tek dereceyle bir yeni Meclis seçile- cek ve Killi Birlik Komitesiyle bir- likte bu Meclis yeni bir Anayasa ha- zırlıyacaktı. O Anayasa, memleketin Anayasası olacaktı. AKİS, 2 ARALIK 1960