YURTTA karşılamıyan öğretim üyeleri kadro- -u, bugün, çok kifayetsiz bir durum- daydı. Kendisinin, hukuk prensipleri ve Üniversite İhtiyaçları bakımından Üniversite mevzuatının tekrar göz- den geçirileceğine ve Üniversitemizin tam bir huzura kavuşturulacağına iti- madı vardı. Onarın sondan bir önceki cümlesi aynen şuydu: "Milli Birlik Komitesi ve Üniversite dün yanyana ve el ele oldukları gibi, bugün de yarın da aynı surette demokrasimizin, milli refahı- mızın ve huzurumuzun, emniyetimi- zin tahakkukuna çalışacaklardır". eyaz - sarı cüppeli Onarın bilek- lerini kürsüye dayayıp ağzını mikro- fona yaklaştırarak tane tane ifade et- tiklerinin, en ön sırada ve rahat kol- tuklarda oturan Milli Birlik Komitesi mensuplarınca anlaşılmamış olması imkan ve ihtimal dışıydı. Onar kalın çerçevesi şeffaf san - kahverengi da- marlı miyop gözlüğünü elinde tut- maktaydı Muhteşem açılış törenine paralel olarak bir grup dertli genç, ilgili ma- kamlara müracaat etmek üzere te- şebbüse geçti. İstanbul Üniversitesi- nin test imtihanlarını kazanamayan 10 hine yakın lise mezunu, aralarında harıl hani imza toplamaktaydılar. Üniversiteye girememekle boş geçire- cekleri bir senenin manevi ve maddi yükü altında ezileceklerini ileri süren talihsiz gençler, şu iki hâl çâresini or- taya atıyorlardı: Ya bütün; Fakülte kontenjanları arttırılmalıydı veya çift tedrisat usülünün tatbikine başlan- malıydı. 10 bin kişinin açıkta kalmasına OLUP BİTENLER mukabil (İstanbul (Üniversitesinin 1960 - 61 ders yılında kabul edebildi- ği yeni öğrencilerin adedi sadece 4,384 tü. Açıkta kalanlar B ir gün sonra bu sefer Gümüşsuyun- da, Türkiyenin bir başka ilim ve irfan merkezinin 187. açılış töreni başlamıştı. 114 ve 115 sayılı kanun- ların yarattığı okeşmekeşten sonra, İstanbul Teknik Üniversitesinin ka- palı Spor Salonu titizlikle tezyin edil- Öğrenciler sabah saat 8 den Spor Salonundaki tanbul Üniversitesi Konferans Salo- nundakinden daha muntazamdı. Hiç olmazsa davetliler oturacak yerler bulabildiler. Bir gün öncenin aksine, Gümüşsuyundaki açılış töreninde 15 sayılı kanunun keskin ve insafsız pa- lasının İstanbul Teknik Üniversitesi- nin . nasibine düşen 28 kurbanından bazılarına tesadüf ediyordu. 28'lerden birinin Spor Salonuna girip öğrencile- rin arasına karışması coşkun tezahü- rata yol açıyordu. Günün sürprizi Ka- sım Gülekin arzı endam edivermesi oldu. Gülek hayli alkış topladı. Sıra- ların önüne geçerek belinden itibaren eğilip selâmlar yağdırmak ve sert ha- reketlerle sağ elini havada sallamak gibi kendine has profesyonelce usül- lerle kopan alkışı uzatmasını da be- cerdi. Salona girer girmez, birinci ve ikinci sıradaki Milli Birlik Komitesi azası olmayan üç resmi üniformalı subayın elini gösterişli şekilde, hara- retle sıktı. Gülekten sonra Milli Birlik Komitesi üyelerinden İrfan Solmazer Numan Esin, Orhan Erkanlı ve Or- Milli Birlik Komitesi üyeleri üniversitenin açlışında Gene bir ve elele Rektör Onar konuşuyor İlmin sesi han Kabibay Spor Salonundan içeri girdiler, ancak Gülek kadar bile alkış ve tezahürat toplayamadılar. Milli Birlik Komitesi üyelerinin etrafında, İstanbul Üniversitesine alınamıyan biçare gençlerin temsilcileri vardı. Fen Fakültesinin Konferans Salo- nunun beşte biri kadar olmasına rağ- men Spor Salonunda bir gün evvelki dehşetli izdihamdan eser yoktu. Se- bep, İstanbul Teknik Üniversitesinin beş Fakültesindeki öğrenci adedinin 3,434 ten ibaret olmasıydı. Fakat ge- ne de dışarıda kalanlar mevcuttu. İs- tanbul Teknik Üniversitesi de 1960 - 6l tedris senesi için 3,500 talipten an- cak 535 Türk ve yabancı lise mezunu- nu kabul edebilmişti. Alkış ve tezahürat infilâkleri A Sedemik kıyafetleri oiçinde başta iki Rektör Onar ve Narter olduğu dan girerek sağlı sollu yerleştirilmiş plâtformlardaki yerlerini almaları, neredeyse Spor Salonunun yıkılması- na sebep olacaktı. Onar, bir gün On- ceki törende hazır bulunan Narterin Ziyaretini iade ediyordu. Gene İstiklâl Marşı söylendi ve Atatürk ve şehitle- rimizin ruhlarım tazizen ihtiram du- ruşu yapıldı. Değişik olan Narterin Onardan daha cesaretle ve direkt o- larak tasfiye hareketine dokunmağıy- dı. Narter diyordu ki: .. 1959 yılının Eylül ayında Dijon'da toplanan... Rektörler Konfe- ransında tebarüz ettirildiği gibi bir öğretim üyesi veya yardımcısına 10 AKİS, II KASIM 1960