Bir Mülakat Yarbay Yıldız Diyor ki... içindi bul üphesiz, İrez pi İsli, inden DIrıde en mühim Basın Kun Milli Birlik Komitesince yeniden ele alınarak de- mokrotik rejime uygun bir kanun haline getirilmesi ve 10Oyıllık sâkit ik- tidarın bir defa olsun üzerine Medin Yikir isçisi - gazete patronu 27 Mayıs inkilâbı ile birlikte ele alınan mesele, ne çâre ki henüz Kkuvveden füle , söylentiler halindedir. Su tasav- vurların inkişafi ne merkezdedir, söylentilerin en doğrusu hangisidir ! ? İşte, ayağa emir mülâkatte Milli Birlik Komitesi ü üyesi Yarbay Ahm “H alen basınla ilgili üç konu üzerinde çalışmaktayız. Birisi ispat hakkı. İspat hakkı konusundaki görüşü- müz, bu hakkın basına tanınmasıdır. Ancak bühtan hak- kını tanıyacak bir görüşe de itibar edemeyiz. Hazırladı- ğımız kanun tasarısında, bazı kritik anlar, -meselâ se- çim arefesinde- için ispat haklımı tanımamak. Fakat hususi bayata taallük etmeyen işler hususunda ispat hali- tanımanın basının fonksiyonuna iyi ifâ etmesi ta- kımından icranın teyakkuzunu teinin edeceği inancın- dayız. Diğer bir konu, ilân ve reklâm konusudur. İlân, reklâm ve basının ihtiyaçlarını temin yolu ile Türk Ba- sını ağır tazyiklere mâruz bırakılmıştır. Bizim görüşü- müze göre, bundan anın tek çâresi, nereden ge- lirse gelsin, basında inhisar ve istismara fırsat vermeye- cek bir tertibin kabul edilmesidir. Bunun için ilân ve reklâmın, hususi veya resmi otoritelerin tesirlerine mâ- ruz kalkmadan ve tespit edilecek objektif kıstaslara göre tevziini temin edecek bir teşkilât hazırlanmaktadır. Ba- sının İhtiyaçlarını temin yolunda da yapılacak her tür- lü baskıyı önlemek iİçin ve sâdene ihtiyaç olduğu için te- nli edilmesi zaruri olduğu kanaatine uyan bir tertip hazırlamaktayız. Kısacası, şu gazete Hükümeti met- hettiği için kâğıt veya mürekkep alabilsin veya şu gaze- te desteklemediği için alamasın diyebilme imkânını Hü- nn vermemek. Bu, tertipte esas düşünceyi teşkil -Diter önemli bir konu da, 5680 sayılı Basın Kanu- nu ve onu değiştiren kanunların gözden geçirilmesidir. Demokratik rejimde hayati önemi olan basın hürriyeti, son yıllarda en çok kısıntıya, hattâ tahdide uğrayan hürriyetlerden biridir. Yayın yolu ile işlenen ve son de- rece müphem şekilde ifâde edilen suçlara ait çıkardan kanunların teminatsız hakimler vasıtasıyla tatbikinin ıstıraplarını basın mensupları herkesten daha iyi hatır- larlar. Bu antidemokratik kanunların dahi ruhuna ayları şekilde verilen yayın yasakları kararlan ile resmi ilân, kâğıt ve baskı malzemesi dağıtımın: adaletsizlikler, u büsbütün ağa aştırmıştır.. 6788 sayılı kananla S680 sayılı kanun da aynı tin gayrimeşru bir dö- lü haline getirilmiştir. Düşük iktidarın eseri olan o, ba- sun zencire vuran unlar, onları çıkaran idare gibi bugün tarihe karışmıştır. 1950 de mevcut olan ve ba- sında hürriyet nizamını tesis sayılı kanun esas alınmakla beraber 27 Mayıs İnkılâbının robuna uygun olarak daha da demokratikleştirilerek basına tam bir serbesti sağlayacak yeni bir tasarı hazırlanmıştır. AKİS, 11 KASIM 1960 vaT Iiutuyor. "Ümit ederiz ki bu kanunlar yürürlüğe girdiği za- man ve büyük, ulvi gayelerle kurulan Basın Haysiyet Divanının da aktif faaliyetleri sayesinde Türk Basım en demokratik memleketlerde olduğu gibi vazifesini ifâ edecek ve dördüncü kuvvet olmanın en hayırlı neticele- rini memleketimizde de müşahede etmek mümkün, ola- caktır “Basın- -Yayın Genel Müdürlüğü vaktiyle duyulan bir ihtiyaca göre teşkil edilmiş ve zamana göre çeşitli ilâ- veler ve değişiklikler yapılarak acayip bir şekle getiril- miştir. Modern anlayışta bir teşkilât olmaktan uzak olan bu genel müdürlüğün ifa ile mükellef olduğu vazi- felere göre yeniden teşkilâtlanması için bir kanun hazır- lanmaktadır. Bir kaç genel müdürlüğe bölünmesi icap eden bu teşkilâtın bir bakanlık halinde mi bulunması, oksa Devlet Bakanlığının nezareti altında genel mü- dürlükler halinde mi olması icap ettiği tartışılmaktadır. “Radyonun tarafsızlığı ve medeni memleketlerdeki emsalleri gibi vazifesini ifa edebilmesi hususu malarımız arasında üzerinde durulan bir husustur. Ya- bancı radyoların da statüsü tetkik edilmek üzere, geçici devremizden sonra da muteber olabilecek bir sta- tü hazırlanacaktır. Komitece hazırlanan bütün kanunla- ra ve alınan bütün tertiplere uygun olarak Basın-Yayın Genel Müdürlüğü içinde yaptığımız çalışmalardan elde e neticelerin, bizden sonra da yaşama ve itibar gör- e hüviyetini hâiz olabilmeleri bütün mesaimizde ana fikri teşkil eder." "Basında fikrini izhar edenlerin hiçbir tesir altın- da kalmadan yazı yazabilmelerini ve okuyucunun, eline aldığı bir gazete veya mecmuada okuduğa fikrin, imza sahibinin samimi inanç ve kanaatlerim ifade etmekte olduğunu inanmasını sağlıyacak düzen, bizim hayali- mizde beslediğimiz ve tahakkukuna arzu ettiğimiz dü- zendir. Demokrasi, bir müesseseler rejimidir. Muvazene- li ve teminatlı müesseseler i üzerine oturtulan bir demok- rasi rejiminin yaşıyabileceğine inanıyoruz “Fikir işçilerinin durumuna gelince, temel iş kanunu prensipleri içinde onların durumunu daha sarih bir se- klide ifade etmek istiyoruz. Fakat şunu da belirtmek isterim ki, muvazenenin ne gazete sahipleri aleyhine ve ne de fikir işçisi aleyhine bozulmasını temin etmek, bu hususta hazırlanacak kanunda esas prensibi teşkil eder." “Fikir işçileri maddi ve hukuki teminata mazhar olmalı, gazete sahibinin de hukuku korunmalıdır."