YASSIADA DURUŞMALARI 6-7 Eylül çarpan altı adet çıplak baştı. Bunlar, tesadüf, yanyana oturmuşlardı. Çıp- lak başlar OKöprülüyle başlıyor ve Tekinalpla sona eriyordu. En haşmet- lisi Kemal Hadımlıya aitti. Salonda tam on adet avukat yer almıştı. Bayar tanık mevkiine gelir gelmez avukatlar (arasında oturan cübbesiz, gri elbise giymiş, yaşlı bir adama doğru âdeta hücum etti. Yü- zünde derin bir sevinç o seziliyordu. Cübbesiz avukat Nail Tanerdi. O da kalkarak sanıkları ayıran parmaklık- ların yanına gitti. Nail Tanerin dü- şük Cumhurbaşkanını savunacağı an- laşılıyordu. Avukat ve müvekkili kı- deresle gözgöze geldi. Düşük Başba- kan düşük Cumhurbaşkanını ağır ve saygılı, fakat buz gibi bir baş hare- ketiyle selâmladı. Düşüklerin birbirle- rine dargın olmadıkları, fakat birbir- lerinden hiç hoşlanmadıkları (oo artık hiç kimse için sır değildi. Sanıkların yoklamasını, avukatların yoklaması takip etti. Avukatlar arasında okunan bâzı 6 sanıkları Yüksek Adalet Divanı huzurunda Bir çuval inciri berbat ettiler isimler salonda mırıltılara yol açtı. isimlerden biri Nüvit Yetkindi, öteki Sahir Kurutluoğluydu. Üçüncü sürp- riz isim Zeki Kumruluydu, Bunların üçü de C.H.P. ye mensuptular ve bi- rinciyle üçüncü son Mecliste milletve- kiliydiler. Yoklama sırasında adları Köprülünün avukatları olarak okun- du. Fakat hiç biri salonda yoktu. Nail Tanerin cübbesini giymemiş olması Başkanın ihtarına yol açtı. Salim Ba- şol "Cübbe?" diye sordu. Pek anla- yışlı olmadığı biraz sonra ortaya çı- acak avukat anlamadı. "Cübbeniz?" diye tekrarladı. man Bayarın müdafii cübbesini giyme miş bulunduğunu farketti. Çantasını açtı, içinden bir cübbe çıkardı. Giy- meye çalıştı, kolunu ters geçirdi. Ni- hayet bu zor işi başarmaya muvaffak oldu. Ama duruşmaların cübbe hikâ- yesi burada bitmedi. Oktay Enginin avukatı cübbesini oçantası içinde de getirmemişti. (O Unutmuştu. Başkan kendisini duruşmaya almadı. Avukatlar içinde bir tanesi arka sırada oturuyor, Bayarla pek göz- göze gelmemeye çalınıyordu. Bu, Hamdi Öğeydi. Hamdi Öge dü- şüklerden ekserisinin vekâletini, a-- ihaleye almıştı, istemişti. diyesi hususunda güçlük çıkınca a- vukat yan çizmişti. 6/7 Eylül dava- sında Öge, Alâadidn Erişi temsil e- Sa ararnamenin okunmasına ancak e sonra geçilebildi. Onbir tip gver sanık sandalyalarının 1 nu- maralısında oturuyordu. Salonun davetlilere n B blokunun he- men önündeydi. Elbisesi, bundan ev- velki duruşmalarda üzerinde bulunan o aynı lâcivert, kruvaze elbiseydi. Be- yaz gömleğini çizgili, mavi bir göm- lekle değiştirmişti. Yepyeni ayakka- bıları gene dikkâti çekiyordu. Ee, üs- tad otomobilden inmemişti ki pabuç- ları eskisin.. Cep mendili ipek gibi ketendendi. Bir kâtip kararnameyi okurken ellerini göğsünde kavuştur- du ve dinlemeye koyuldu. Kararna- menin pelür kâğıdma çıkarılmış bir sureti elindeydi. Zaten bu, sanıkların AKİS , 21 EKİM 1960