Polatkan dansediyor Rumba mı? geçen haftanın başından itibaren es- kisine nazaran bir hayli fazlalaşmış- tı. Bu nakil muamelesine muvazi ola- rak tatbik edilen çalışma temposu da tabii eskisinden farklıydı. Meselâ, ar- tık Yüksek” Soruşturma Kurulu pa- zar günleri de çalışmak lüzumunu hissediyordu. Bunun içindir, ki geçen hafta pazar günü, gene sabahın er- ken saatlerinde, Yeni Meclis binası- nın D blokunun kapısı önünde bir ta- kım meraklı vatandaşlar beklenmek- teydiler. Bunlar çilekeş basın men- supları çekmekteydiler. O gün sabah 8.30 dan itibaren D blokunun döner- kapısı dönmeğe başladı ve bu dönme muntazam olmayan fasılalarla akşa- mın 19 una kadar devam etti. Genel Kurula ilk gelenlere, gaze teciler "Erkenciler" adını taktılar Bu sıfata hak kazananlar dönerkapı- dan ilk geçen Mazhar Hiçşaşmaz, Se- lâhattin Uçur ve Doğan Tanyerdi Üyelerin sonuncusu da dönerkapıdan girince kapılar kapandı ve D bloku- nun artık meşhur olmuş paraşütçüle- rinin vazifeleri başladı. Genel Kurul, kapalı kapılar arka sında ve uzun bir masanın etrafında içtima ederek gündemindeki mesele- lerin müzakeresine başladı. İlk me- sele, sakıt iktidarın Maliye Baka- nının yeni bir yolsuzluğu idi. Soruş- turma Kurulu üyeleri bu epeyce kalın dosyanın muhtevası hakkında fikir sahibiydiler. Fakat işin bir defa da AKİS, 21 EKİM 1960 derinine inmek ve Yassıadada icra-i adalet eden Yüksek Divana, efradını cami bir kararname vermek icap edi- yordu. Bunun için üyeler önce dosya- nın bir özetinin okunmasını istediler. Bir hayli kabarık olan dosya münde- recatının hazırlanmış bir özeti yoktu. Fakat tali kurulların hazırladıkları ön raporlar bu eksiği kapatacak ma- hiyetteydi. Raporlar okundu ve son- ra müzakereye geçildi. İşin alâka çekici bir hikâyesi var- dı. Gerçi bu hikâye daha 27 Mayıs in- kılâbından çok evvel halk arasında biliniyordu. Ama hiç kimsenin bu ka- bil meselelere parmak basacak hali yoktu. Düşük Maliye Bakanının yol- suzluğu aile rabıtasının neticesiydi. Fakat kendisi de bu ailevi baskıdan bir hayli kârlı çıkmıştı. Hikâye şuy- du: Hasan Polatkan, kayınpederine ait Çiftkurt müessesesine nüfuzunu kullanarak 500 bin liralık bir komis- yon temin etmek için iki devlet mü- essesesini büyük zararlara uğratmış- tı. Zarar gören müesseseler Eskişehir Belediyesi ve Devlet Malzeme Ofisiy- di.İşin asıl dikkati çeken tarafı, bu meselede kullanılan taktikti. Polat- kanın milletvekili seçildiği bölge o- lan Eskişehirde, şehir hatlarında ça- lışan otobüslere sahip bir işletme var- dı. Bu müessese, ama iyi ama kötü, İhtiyacı gideriyordu. o Fakat düşük Maliye Bakanının plânları, i nin Belediyeye devrini ogerektiriyor- du. Nitekim yapılan siyasi baskı ve Devlet zoruyla, Otobüs İşletmesi Be- lediyeye devredildi. Ne var ki, Bele- diyenin elinde hizmet görecek otobüs yoktu. Buna çâre' bulmak güç olmadı. Eksikliği Çiftkurt (o firması kolayca giderebilirdi. Fakat o sıralarda mem- lekette alıp giden dedikodular bu işin YASSIADA DURUŞMALARI doğrudan doğruya o Çiftkurt firması tarafından yapılmasını önledi, ihti- yacı giderecek 15 otobüs bir İngiliz firmasına sipariş edildi. Ancak, Es- kişehir Belediyesinin 15 Leyland oto- büse ödeyecek parası yoktu. Ortaya müşkülât çıkınca Çiftkurt hızır gibi yetişti ve otobüs ithalini üzerine aldı. Otobüsleri Türkiyeye Çiftkurt getire- cek ve komisyonunu aldıktan sonra Eskişehir Belediyesine devredecekti Bu ithalâtı yapabilmek için lâzım olan 200 bin dolar nereden buluna caktı? Gerçi Çiftkurt bu işi yapacak ti, yapacaktı ama onun rolü sâdece bir komisyonculuktan ileri geçmiy cekti. Bunun için Maliye Bakanına iş düşüyordu. Düşük .Polatkanın ilk işi. Devlet Malzeme Ofisine bir tali mat vererek,15 Leyland'in getirilme si için gerekli 200 bin doları temin etmek oldu. Otobüsleri Devlet MAL zeme Ofisi -işi. Derlet dairelerini kırtasiyesini temin etmektir- ithalat edecek, Çiftkurt teslim alacak ve his sesine düşen komisyonu -firmadan kopardıktan sonra da otobüsleri Be lediyeye devredecekti. Tabii bu arada Eskişehir Belediyesi. Devlet Malze me Ofisine 2 milyon lira borçlana caktı. İşler, tam istenildiği gibi cer yan etti. Otobüsler geldi, Çiftkur teslim aldı, sonra Belediyeye devretti. İşte haftanın e. gün, Yük sek Soruştu Kurulu o üyeleri meşgul eden mesele bu idi. Düşük Po latkan, iki Devlet müessesesini kendi emellerine âlet ederek menfaat sağ lamıştı. Üyeler, yolsuzluğu enine bo yuna incelediler ve neticede suçu T.C Kanununun 209. maddesi ahkâmına uygun buldular. Esbab-ı mücibeli ka rarname süratle hazırlandı ve Yassı adaya sevk hazırlıklarına başlandı. — ŞURAYA BAK!... ANAYASA-TASARISI GİBİ KADIN 19