21 Ekim 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

21 Ekim 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 34
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TİYATRO değil, " hayatı kendisine zindan eden o şair ruhu"nu, içindeki İrlandalı gu- rurunu öldürmüş ve kurtulmuştur. Sahnedeki oyun air Ruhu" Büyük Tiyatroda, O'Ne- il çapında bir dram yazarına lâ- yık bir oyunla, çok iyi oynanıyor. Eseri sahneye koymuş olan Muazzez Kurdoglu, birkaç yıldanberi giriştiği reji çalışmalarının en başarılısını gerçekleştirmiş. Eserin, vakanın za- man ve mekan içindeki havası kadar psikolojik havasını, dram yüklü be- -eri havasını bütün gerginliğiyle ve isabette vermiş. Teferruata varma- ya kadar itina ile çalışılmış bu ağır- başlı reji aynı alanda çalışan erkek meslekdaşlarında gıpta uyandıracak rejiye birinci derecede yardımcı olu- Eserin kahramanı olan "Baba"da Yıldırım Önalı meslek hayatının en ölçülü, en kusursuz . yaratışlarından birinde seyretmek başlıbaşına bir zevkti. Yıldırım Önalda, bu mevsim başı, dikkate değer bir gelişme, bir olgunlaşma, bir durulma var.İlk de- faolarak başka eserlerdeki rollerini hatırlatmadan, yepyeni bir hüviyetle, tam bir 0'Neil kişisi olarak karşı- nıza çıkıyor. Oyununda, en basit, en küçük jestlerinde ve mimiklerinde bi- le ne bir fazlalık, ne bir eksiklik var. Cornelius Melody'nin mağrur, hoy- rat, zâlim, içkisine, şevkine, itiyatla- içindede asil ve "erkek' büyük komedyenlere vergi bir üslüb bütünlüğü içinde canlandırıyor. Eserin en silik, en şahsiyetsiz gö- rünen kişisi Nora Melody'ye Nermin Sarova, çok yumuşak bir oyunla, tat- lı, sevimli ve tesirli bir ifade kazan- dırıyor. Babasının bütün kusurlarını yüzüne vurmaktan çekinmeyen, dik- başlı, fakat sağduyu, irade ve azim sahibi Sara Melody'yi Gülsen Alnıa- -ık rolün tazeliğine zarar vermeyen, liri ve nüanslı bir oyunla canlandırı- lır. Sevgilisine râmolduğunu, kadın- lığını duymanın o saadetini annesine anlattığı sahne, oyun ve ifade bakı- mından, başarısının zirvesiydi. Haluk Kurdoğlu, Jamie Cregan'da, Tomris Oğuzalp Deborah'da, Haşim Hekim- oğluda avukat Nocholas'da gerçek- likleri olan tipler çizdiler. Istanbul Tevrattan sahneye yem Şehir Tiyatrosunun dram bölümünde "Kral Lear" yuhalanır- 34 ken bir başka oyun, bir saatlik bir ara ile, hayranlık uyandırdı ve uzun uzun alkışlandı. Bu eser, Amerikalı yazar Archibald Mac Leish'in "Ey- yub Etrafında beli adı altında oy- nanan -orijinal adı " B."- manzum dramıdır. Nüvit Özden dilimi- ze çevirdiği, dekor ve kostümlerini çizdiği, sahneye de koyduğu bu mo- dern trajedi Tevratdaki Eyyub hikâ- yesini sahneye çıkarıyor. Yazarın ga- yesi şu: Bugünün insanı, iman ve gü- nâh meselesinde ne düşünüyor, nasıl davranıyor? "Tanrı verdi, Tanrı al- dı" belsefesi bugün, teknik üstünlü- güne ve temiz yürekliliğine inanan dürüst rini iş adamı için hâla "Eyub Üzerine Oyun Umutların üstünde netice mevcut mudur ve bir etmekte midir? kıymet ifade Mac Leish bunu denemek için Tanrı ile Şeytanı da sahneye çıkar- maktan çekinmemiş. Kulunun iman gücüne güvenen Tanrı, Mr. J. B.'yi. hiçbir günâhı olmadığı halde felâket- ten felâkete sürüklüyor. Birer birer çocuklarını, servetini, hayat arkada- şını, sıhhatini elinden alıyor. Onu se- falete, devasız illetlere, daha kötüsü yalnızlığa düşürüyor, yerden yere vuruyor. Hepsi kulunun imanını, te- vekkülünü, sabrını denemek ve Şey- tanı yenmek için. Şeytan yenildiğini İtiraf ediyor ve Mr. J. B. kaybettiği herşeye tekrar kavuşuyor. Ama ba- şına gelenlerin nedenini sormaktan, hikmetine akü erdiremediği yaradılı- şın sırrına isyan etmekten, geri kal- lerle avunacak, körükörüne inanacak imanını . J. B. yaradılışın sır- başkasının, başka bir kuvvetin değil, gene kendi kendisinin en 0 seziyor. o Taşıyan ve "gören", "görmesini bilen", bir gün herşeyi * keşfedecektir. Başarılı bir oyun Nivit Özdoğru "Eyyub Etrafında Oyun"u Şehir Tiyatrosunda yeni- lik, hattâ hâdise sayılacak bir başa- rıyla sahneye koymuş. Çizdiği dekor- lar içinde, esere havasını ve mânası- nı kazandıran çok modern bir sahne düzeni yaratmış. Şehir Tiyatrosu ak- törleri bu düzene rahatça girmişler, eseri iyi tanıyan, hilen, doğru bir yo- rumla kendilerine de tanıtan bir re- jisörle çalışınca oumutların üstünde güzel neticeler de elde etmişler. 6 kadar ki. "Eyyub Etrafında Oyun'u seyrederken insan, kırk yıllık Şehir Tiyatrosu kadrosunu değil de, tanı- madığı ilk defa karşılaştığı Avru- palı bir sanat topluluğunu seyrediyor hissine kapılıyor. Başlıca rollerden Tanrıda. Sami Ayanoğlu çok tesirli bir okompozis- onla muvaffak oluyor. Şeytanda, en mevsimin bü başarısı için aynı şey belki söylenemez. Biraz tentral, bu yüzden de suni kalıyor. Ama rolünün bütün öteki rollerden güç olduğunu da teslim etmek lâzım Eyyub rolüne gelince: Hüseyin Kemal Gürmen son yıllarda oynadı- ğı kişilerin en inandırıcısını, gerçek- liği olanını, aym zamanda da en ifa- delisini canlandırıyor. Karısı Sarah'- da Gülistan Güzey, sıcak ve tatlı bir oyunla rolünün ilk kısmında çok mu- vaffak oluyor. Ama imanını çabu- cak kaybettiği zaman, kocasını bıra- kıp gitmesiyle neticelenen isyan fir- tınasına tutulduğu zaman, bu sıcak- lık ve tatlılık kâfi gelmiyor. Tanrıya körükörüne inanmakla, güvenmekle inanmamaktan, güvenememekten do- gan çatışmayı bütün keskinliği ve acüığı ile belirtmediği için Eyyub'un dramı da daha kuvvetle, daha vuzuh- la belirmiyor. "Eyyub Etrafında Oyun" fikir ve sanat değeriyle Şehir Tiyatrosu repertuvarı için muhakkak ki bir kazançtır. Ama yeni başlıyan saat 6 tiyatrosu seyircilerine biraz ağır gel- miyecek mi? Bunu zaman göstere- cektir. AKİS ,21 EKİM 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: