17 Şubat 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

YURTTA OLUP BİTENLER bir gazeteden değildi. D.P. ilçe idare kurulu azasıydı ve Beyfendiye olan aşırı sevgisinden, kendisine biraz da- ha yakın bulunmak istemişti. Ali Se- pici vaziyeti Menderese iki üç keli- meyle izah etti. Menderesin yüz hat- ları yumuşadı, neşesı yerine geldi ve ü aldı. Basın mensup- bulundukları yerden hadiseyi görmüşler ve istikballerinin bu se- yahatte pek parlak olmadığını anla- mışlardı. Tevekkülle başlarını ön- lerine eğdiler ve turfanda kabak dol- masından birer parça aldılar. Yemek bittiğinde Menderes basın mensuplarına doğru ilerledi ve bu- lunanlara bir kere daha dikkatle bak- tıktan sonra kendilerini gülerek se- lamladı. Masada Havadis, Cumhuri- yet ve Milliyet gazetesi muhabirleri bulunuyordu. Ah şu Altıoklu bayraklar... Adanadan sabahın erken saatlerin- de yola çıkıldı. Yol boyunca ha- zırlıklar yapılmıştı. Kapanlı, kazala- ra Başbakanının geleceğini ve gerek- li "içten sevgi gösterileri"nin tertibi- ni bildirmişti. Bu bakımdan Mende- res Adana - Maraş yolu üzerinde sık sık duraklamak mecburiyetinde kal- dı. Osmaniye kazası alanlar arasındaydı. Vilâyettik vaadi Karşılama tö- ve belediye resminden böylece kur- tulma yolunu bulan kasaplar Mende- rese bol bol hayır dua etmişlerdi. Menderes Osmaniyede fazla durma- dı. Kömürler — mevkiinde kendisine kurban edilen meşhur deveyi zevkle seyrettikten sonra Maraşa yöneldi. Maraş, kurtuluş bayramı için ha- zırlanmıştı. Ama, Başbakanın gelişi için de hazırlanmıştı. Civar köy ve kasabalardan gelen D.P. liler mey- danın ön tarafa yerleşmişler, Baş- bakanın konuşması için hazırlanan kürsüyü sarmışlardı. Kürsünün kar- şısına iki tribün kurulmuştu. Bunlar- dan biri muhalefet partileri ileri ge- lenlerine tahsis edilmişti. Maraş Va- lisi ciddi olarak endişeliydi. Zira bir gün evvel Maraşa gelen Kemali Ba- yazıt, Kasım Gülek ve Maraş millet- vekillerinin — nasıl karşılandıklarını gözleriyle görmüş, üstelik tezahüra- ta mani olamamıştı. Sonra, Maraşta bir hayli rey adan C.K.M.P. lideri Bö- lükbaşı da şehirde bulunuyordu. O da kalabalık bir kitle tarafından is- tikbal edilmişti. Muhalefet partileri- nin yapacağı,ufak bir hareket Bey- fendiyi Zziyadesiyle sinirlendirebilir- di. Bunun üzerine ayram Tertip Komitesinde karar alındı. Hiç bir parti, taraftarlarının göğsüne rozet astırmıyacak ve parti bayraklarıyla resmigeçite iştirak etmiyecekti. Son- ra, toplanan halk tasnife tabi tutul- du. C.H.P. liler, meydanın tribüne en uzak yerine yerleştirdiler. Mü- teakiben D.P. teşkilâtıyla beraber, geçit resmine katılacak milli kıya- fetteki çeteler teşkil edildi. Gerçi çe- te teşkili bir hayli zor ve masraflı oldu ama, Beyfendinin neşelenmesi için bu kadarına katlanılırdı. Menderes Maraşa büyük bir kala- balığın arasında girdi. Belediye mey- danına gelinceye kadar etrafını alan halk, Beyfendiye karşılamanın iyi olacağı intibaını verdi ve kendisini ziyadesiyle ümitlendirdi. Aman efen- Menderes karşılanıyor Asker, asker, asker... Altıoklu Maraşlılar Zınk diye kalbe saplandı dim, o ne izdihamdı! O ne karşılanış, o ne tezahürattı! Ellerine sarılanlar, açık cipin çamurluklarına atlıyanlar, bağıranlar görülmeğe değerdi. Bele- diye meydanına gelen Menderes bu muhabbete kanamadı. Cipe daha ileri gitmesi için emir verdi. Cip ağır ağır ilerlerken muhabbet halesi ağır ağır sönmeğe başladı. Biraz evvelki teza- hürattan eser kalmadı. "Yasak Böl- ge "ye girilmişti. Başbakan şaşırmış- tı. Bir de "Hürriyet isteriz" gibi lâf- ları işitince yüzü adamakıllı asıldı. Gerçi D.P. il başkanı ve Vali mesele- yi anlamışlardı ama bu kargaşalıkta Beyfendiye bunu izah mümkün de- ğildi. Halbuki mesele pek basitti. Meydanın bu tarafını dolduran ve Emniyet tarafından orada durmaya zorlanan Maraşlılar hep C.H.P. li idi- ler... Cip geri döndüğünde — Başbakanın kürsüye çıkması için açılan yol bir müddet öylece kaldı. Sonra halk, baş- layan resmigeçidi seyretmek için bu- raları doldurdu. Zira Menderes D.P. lilere ayrılan tahta trübüne gitmiş ve yüzünü asarak konuşmaya hiç de niyetli olmadığını belli etmişti. Geçit resminin başlangıcı doğrusu D.P. lilerin ve Menderesin göğsünü kabartacak kadar güzeldi. Öylesine ki ilkokul talebeleri bile Başbakan- larına ve onun Genel Başkanı bulun- duğu DP. ye bağlılıklarını ispat edi- yorlardı. Göğüslerindeki D.P. rozet- leri, ellerinde taşıdıkları "Memleke- tin Mimarı Menderes", "Seninle ifti- har ediyoruz Menderes" gibi dövizler bunun bariz deliliydi. Ancak, Beyfendinin keyfi uzun sür- medi. Bir hayli masraf edilmesine rağmen sayıları fazla kabarık olmı- AKİS, 17 ŞUBAT 1960