Cilt: XVILI, Sayı: 290 YURTTA B.M.M. Maraton! Bu haftanın başında salı sabahı D. P. nin muteber organı Zafer ga- zetesini ellerine alanlar daha man- şetlere baktıklarında gürültülü bir kahkaha atmaktan kendilerini ala- madılar. Muteber organ belki de ne- şir hayatının en büyük gafını yap- mış, kelimenin tam manasıyla "bir çuval inciri berbat etmiş" ti. Man- şetlerin biri şuydu: "Müzakereler neticesinde şa Zile ile ilgili takrirler reddedildi". Halbuki, gene birinci sayfada, çerçeve içine hususi itinayla yerleştirilmiş bir yazıda şöy- le deniliyordu: "Gazetemiz makineye verildiği sırada... Zile hâdiseleri hak- kında Meclis Tahkikatı — açılmasını tazammun eden takririn müzakeresi devam etmekte idi". Ancak, muhar- rir, neticeyi bildiğinden buna ikinci bir cümle ilâve etmekten çekinme- miş, ateşli gece sekreteri de taraftar- larını içine düşürdüğü eğlenceli du- rumdan habersiz, bunu manşete çı- karmıştı: "Müzakereler sonunda Zi- le hadiseleri hakkında Meclis Tahki- katı açılması ile ilgili takrir de red- dedildi!" Hiçbir şey, bu haftanın ba- şında B.M.M. de girilen "Tahkikat Maratonu" nun kararının zaten peşin verilmiş olduğunu bundan daha açık, daha mükemmel şekilde gösteremez- di. Muteber organ, müzakere devam ederken neticeyi açıklıyordu. Pazartesi günü Meclis, Maraton sayesinde heyecanlı anlar yaşadı. Da- ha saat 14 de Ziraat Bankasının hey- betli ve şöhretli Um. Müdürü Mithat Dülge heyecanlı bir tarzda Ankara Palas salonlarında dolaşıyordu. Mec- lise gitmeye niyetli görünüyor, fa- kat sanki bu işi tek başına yapmak- tan çekiniyordu. Birkaç defa dışarı çıkacak gibi oldu, çıkamadı. En son- da İstanbul milletvekili Muhlis Erde- neri buldu, onunla birlikte karşıya geçti. Saat 14.35 di ki Meclis kapısı önündeki fotoğrafçıların flâşları par- ladı. Gelen, "Günün Adamı" Dr. Na- mık Gedikti. Asık suratlı İçişleri Ba- kanı siyah bir palto giymişti. Ace- leyle Meclisten içeri girdi. Heyecanlı ve endişeli görünüyordu. Onu İleri, 4 A K İ S HAFTALIK AKTUALİTE MECMUASI OLUP 17 ŞUBAT 1960 BİTENLER Bayar B.M.M. ye geliyor “Tarihi celse" Benderlioğlu takip ettiler. Benderli- oğlu şoförünü Ankara Palasa gön- dererek Kırdarı sordurdu. Kırdar kendisini kapıda bekliyordu. İkisi birlikte Ali Fuat Cebesoyun odasına telefon ettiler. Cebesoy indi, üç De- mokrat bir odaya kapanarak onbeş dakika kadar konuştular. Müteakiben Bakanlar Meclise gittiler. — Cebesoy otelde kaldı. Arkadan sırayla Ataman, Aker, Akçal, Ethem Menderes ve Ökmen göründüler. Artık gazeteci kovmaya başlamasıyla şöhretini arttırmakta olan Medeni Berk mavi bir Station Wagon'dan indi. Üzerinde gri bir el- bise, koltuğunun altında yüklü bir çanta vardı. Fotoğrafçılara pek yüz vermedi. Saat tam 15.35 di ki Başbakan- lığın siyah Cadillac'ı Meclis kapısı- na yanaştı. İçinden Cumhurbaşkanı ve Başbakan çıktılar. Bayarın üzerin- de siyah bir palto vardı. Menderes, son talihsiz seyahatindeki kılığı için- deydi: Açık kahverengi bir elbise ve bordo çizgili kravat. Birkaç kişi Ba- yarın ellerine saldırarak öptüler. Menderes içeri girerken fotoğrafçılar resim çekemediklerinden şikâyet et- tiler. Başbakan durdu, poz verdi. Gü- lümsüyordu. Bu sırada başlamıştı. Meraklı bir celse Başkanlık makamında bizzat Ko- raltan vardı. Sâdece bu, celsenin "tarihi" vasfını sağlamaya yetecek bir hadiseydi. Salon, iki tarafın mil- letvekilleri tarafından ağzına kadar doldurulmuştu. Dinleyiciler arasında Dr. Gedikin eşi ile kızı Ayla Gedik göze çarpıyordu. Ayla Gedik, aşağıda oturan nişanlısı Muğlanın Demokrat milletvekili Turan Akarca ile ara- da işaretleşmekten kendisini ala- içeride müzakereler madı. Gedikler, büyük Gedikin söz lerini hararetle tasvip edere benzi- yorlardı. Ele alınan ilk takrir, Uşak ha- diseleriyle ilgili olarak İçişleri Ba- kanı hakkında Meclis Tahkikatı ta- lep eden takrirdi. Müzakereler süku- net içinde başladı. C.H.P. Grubunun bu yolda bir karar almış olduğu an- laşılıyordu. Kavgaya müsaade etme- mek, söylenmesi — gerekenlerin söy- lenmesini ve zabıtlara geçmesini sağ- lamak C.H.P. Grubu için asıl hedef AKİS, 17 ŞUBAT 1960