25 Ekim 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

25 Ekim 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER madılar. Zaten bütün görüşme sinir- siz, sakin, hiddetsiz, şiddetsiz cere- yan etti ve İsmet İnönü karşı batar- yayı tarümar eden endahtını, bir de- fa daha, en 1sabetlı kelımelerı seçe- rek yaptı. Ne bır agır SÖZ, ne bir hakaret, ne de "melun müfteri", "me um" nevımden ü moda ı bir sıfat.. Fakat mukabele gene de, altından kalkılmaz bir mukabele ol- du. C. H, P. Genel Başkam bir ba- sit sual sordu: "D. P. Genel Başka- nının kanun dışı hareket meydanlarda ve radyoda itham etti- ği insanların beraat ettiklerini Rad- akam ne hakla milletten saklı- yor?" Bahsettiği, Zıle hadıselerı do- layısıyla mahkemeye sevkedilen va- tandaşlardı ve bunlar hakkında A- eraat kararı v ortada Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Ka- bulunmadığı neticesine, hükmüne varmıştı. Zaten en basit tahkikatın bundan başka bir netice vermesi imkânı yoktu ya.. Fakat Ismet İnönünün, Başbaka- nın Uşakta " polıtıkacılar dan bahsettiği ve "Sen kim oluyor- n d b nden hesap soruyorsun'? me 280 milyonun değil, iki liranın bile hesabını vermen diye sinirler için- de haykırdığı gün bütün soğukkan- lılığı ve muzipliği üzerinde olduğu halde gazetecilere fikirlerini mesi dünya kadar eski bir kaidenin yeni ispatını teşkil etti: Politikada, Asabına hâkim olan kazanır! İsteri hali I smet İnönünün geçen haftanın or- tasında çıktıgı seyahat beş gün sürdü. Prog dört gün üzerinden hazırlanmıştı Gen J aşkan trenle doğruca Sivasa gidecek, oradan To- kat ve Amasyaya geçerek kongre— lerde bulunacak, konuşacak, Anka- raya dönecekti. Fakat Zile hâdisesi İnönüyü, halkla temaslarını bir gün daha uzatmaya teşvik etti. Zaten bu haftanın — ortasında yeni* bir turne başlayacaktı ve Genel aşk Çan- kırı, Kastamonu, Sinopu ziyaret e- decekti. Bu bakı dan lnonu ni derleyip toparlamak için p gecesi muazzanı tezahürat arasında ve arkasında yüz kadar otomobil, o- tobüs bulunduğu halde başkente av- det etti. Pazartesi akşamı İnönüyü basın toplantısında o kadar canlı görenler içinde yalnız bu seyahate ıştırak e- denler hiç şaşırmadılar Z Oyl bir seyahatten dönüp l mak mümkün degıldı Genel Başkan— seyahat sırasında bir akşam mekte, bunca ikbal gördüğü, bunca yuksek mevki işgal ettiği hâlde ha- yatının hiç bir ânında bu derece bü- yük tor mazhariyete erişmediğini a- çıkça söyledi. Halkın kendisine kar- şı gosterdıgı yer yer isteri halinde- ki sevgi tezahürü bir çok defa Ge- nel Başkanın ye etrafindakılerın göz- lerini yaşarttı. Zaten, ağlayarak el- erine sarılanları, "Bİzi sen kutara 10 İnönü vatandaşları selâmlıyor Millet isterse caksın, Baba" diye bağıranları ve kendısım kongrelerde yanaklarından yaşlar süzülerek dinleyen yaşlı in- sanları gördükten sonra sekiz sene içinde "İnönü sevgisi" nin memle- kette hangi mertebeye yukseldiğini anlamamak imkânı kal Bunu en iyi anlayanlar da Sivas- ta buluna P recileri, Tokata gelen B. Amasya mılletvekıl— leri ve Corumda bulunan gene D. P. li Çorum milletvekilleri — oldu. Bunların intihalarının — önümüzdeki günlerde Meclis Grubunda nakli, İktidar partisi için son de- rece faydalı olacaktır, parlak bir 1- şık yerine geçecektir. gülüm, ver gülüm I nönü beş günlük seyahati sırasın- da dört büyük konuşma yaptı. Zi- le hadıselerınin akabinde Amasya- da, kaldığı evde bir basın toplantı- sı tertipledi. Çorumda da, şerefine yerilen bir yemekte gene muzip eda taşıyan, fakat samimiyeti dolayısıy- la herkesi heyecana getiren bir kaç söz söyledi. İsmet İnönünün bu ko- nuşmalarında cümlelerim ve kelime- lerini ne derece isabetle seçtiği hiç kimsenin göz u de kaçmadı. Fazla uzayan ve dağılan tisna edilirse Genel yen hedeflere başarıyla ilerledi ve yalnız iyi stratej değil, mükemmel taktikçi de olduğunu gösterdi. İsmet İnönü İstanbulda başladığı ifade tar- zını, dozunu biraz daha arttırarak devam ettirdi. Huzurun yolu bellıy— di: D. enel Başkanı ugün "ak- saklıkları düzelteceğiz" dese ve ilk iyi niyet işareti olarak halkı haki- katen çileden çıkartan radyo neşri- yatına son verse güneş memleketin üzerinde parlamaya başlayacaktı A- ma, akam, iC.H. P. h* Serv Somuncuoglu yanında yer yer dolaşıp 'Bizde Demokrasinin en mü- kemmeli var, şikâyetçiler bu memle— keti sevmeyen bir avuç — sandalye düşkünüdür" diyecek, akşamdan sa- baha bunu radyolar tekrarlayacak, sonra da huzur gelecek. İnönü, bunu hiç kimsenin hayal dahi etme- mesi gerektiğim son derece açık şe- kilde ifade etti, İnönünün beş günlük — seyahati D. P. Genel Başkanıyla diyalogunun bir panoraması halinde cereyan et- ti. C. H. P. lideri mümkün oldukça D. P. liderinin nutuklarım okudu, o nutuklara göre taşı gediğine yerleş tirdi. Geçtiği yerlerdeki "hususi teş- kılat" da C. H. P. lderının sozlerı— n D. P. liderine bir an e ulaş- tırılabılmesı için canla başla çalıştı Böylece iki Genel Başkan, araların- da yüzlerce kilometre mesafe bu- lunduğu halde manen daimi temas halinde — kaldılar ve muhaverelerim devam ettirdiler. Yalnız, D. P. Ge- nel Başkanının 1ns1camsız birbirini tekzip eden, hatta bir kaç hafta ev- vel söylediklerini muhatabına ma- leden -sehpa meselesi gibi- konuş- malarına mukabil C. H. P. Genel Başkanının kürsülere ciddi — şekilde hazırlanarak çıktıgı görüldü İsmet Inonu seyahatinin her terinde 'hazırladı, lıştı, istişare etti. nuşmaların bır Silsile manzarası gös- termesi, falsolu ses bulunmaması o sayede kabil oldu. Heyecan başlıyor G enel Başkanın seyahatinin nasıl bir hava içinde cereyan edeceği Kayseriye yaklaşılırken belli Yerköyden itibaren bütün istasyon- larda hususi surette yola çıkmış ge- niş vatandaş kütleleri büyük teza- hürat yaptılar. Yerküylüler kafileye umanya verdiler. İsmet İnönünün bir tavuk budunu ısıra ısıra, tuza batırarak, domatesle yem vago- nu bir anda piknik yerine çevirdi. -Katarın lokantalı vagonu — yoktu-. Kayseride halk İnönüyü coşkun şe- kilde karşıladı. Fakat Sivas bütün tahminleri aştı. Vaktin gece olma- sına rağmen onbihlerce insan istas- yonu, civarını ve şehre giden cad- denin iki tarafıyla hükümet meyda- nını doldurmuştu. İsmet İnönü tren- den zorlukla indi, fakat — kendisine has usülle yol açtı ve otomobile ka- dar sevgi gösterileri arasında iler- ledi. Saat ona geliyordu. Halkın o- toımobdli havaya kaldırmasına güç mâni olundu. İnönü, C H. P. bina- sını mahşeri bir kalabalık sardığın- dan doğruca kalacağı eve gitti. Halk sokakta toplanmış, "Ya.. ya.. B Şa.. şa. şa.. İsmet. Paşa çok yaşa" dıye bagırıyordu Emniyet kuvvet- arkadaşlarıyla ça- AKİS ,25 EKİM 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: