ortasında henüz bitmiş değildi.İt halatçılar geçen — haftadan beri it- halat talebi - tutarının yüzde 20 sini yatırmakla — meşguldürler. Paranın en geç kim Çarşamba akşamına kadar yatırılması lazımdır. Yüzde 20 peşin para talebi, sada hâkim olan kan ate göre, lat çevresini buyuk tır. Bazı de 20 ler yuzunde iade edilmiyen yüzde 10 ların sayılmasına rağmen 588 milyon dol rlık müracaatın 60— 70 milyon dolara düşeceğini söyle- mektedırler Para sıkıntısı kadar * altın fiyatları düşmektedir - tüc- carın yatıracakları yüzde 20 lerin akıbetinden tamamiyle emin bulun- mamasının bu duruma sebep olacağı ileri sürülmektedir. Hakikaten piya- sada, talebi kadar ithalât yapamayan tüccarın yatırdığı yüzde 20 nin ya- acağı — v.s. gibi maneviyat kırıcı söylentiler dolaşmakta ve bu söy- lentiler tüccarı ihtiyatlı davranmaya sevketmektedir. u kötümser düşünceler gerçek- leşirse, ithalâtın yürütülmesinde ye- ni güçlükler ortaya çıkacak demek- tir. Bu takdirde kota mallarının nasıl ithal edileceğinin tesbiti lâzımdır. Bilhassa kamyon, otomobil lâstiği vs. gibi talebin yük- sek olduğu maddelerin dışında kalan kota mallarının nasıl getirileceği bir endişe mevzuu teşkil etmektedir İhtiyaç sahipleri tabii ki bu tek— nik meselelerden çok pahalı da ol- sa ithalin bir vvel — yapılmasını beklemektedırler Ama ithal malla- rının gelmesi daha b haylı vakit alacağa benzemektedir. piya- itha- satılmayan Pakistan "Jandarma çavuşuyum. yasılerden başlıy arak, her aha- da geniş bir "tanzifat ameliyesi"- ne gırışen Pakistanın tek hakimi' Mirza, geçen hafta iktisadi bir te- mizliğe başladı. İlk jest, sokaklara işemenin yasak edilmesi oldu. Bunu, dükkânların her gün temizlenip yı- kanması mecburiyeti takıp etti. Sı- Kendi kendini Pakistanın. kurtarıcılığına atayan Mirza - tıpkı etrafındaki "evet efendimci"lere yap- tığı gibi -fiyatlara da"yıkılın kar- şımdan" demekte tereddüt gösterme- di ve bütün fiyatların yüzde 50 nis- betınde 1ndırılmesın1 emir buyurdu. Pakistan halkını demokra— si hastalıgından ve "siyaset muhte- nden sonra dinsiz, imansız tüccarın elinden kurtardıgını e müjdeyi vermekte tereddüt etmemiş, geçen haftanın sonunda yaptığı basın toplantısında, yiyecek ve diğer istih- lâk maddeleri Fiyatlarının hızla düş- tugunu açıklamış tor. bii ki bu se- vinç çok sürmiyecek birkaç korkan muhte- AKİS , 25 EKİM 1958 kirin ibret için sehpada sallandırıl- masına rağmen, yoklar ve karabor- sa alıp yürüyecektir. Çaresizlik için- de, fiyatlar tekrar serbest bırakıla- ak, bu sefer de fiyat yükselmeleri karşısında telâşa düşülerek, asarım keserimli yasaklardan yemden medet umulacaktır. Iralan başındaki genç subaylar da, Mirzadan iki hafta evvel böyle bir tecrübe geçirdiler. General Kâ- sun hükümeti kendisine tapınan Bağ- dat halkına bir lütuf olsun diye, do- mates, fiyatlarını emirle indirmeyi denedi. Ne çare ki domat sfıyatları tahtlar devıren Kasımın emri i dik- lemedi. el altından daha yü ksek fi- yatla satılmaya başlandı. Bu itaat- C S. M. Hassan Asayiş berkemal! sizlik karşısında tahtlar yıkan Ka- sım, muhtekirlere karşı ateş püskür- dü. Bereket partisiz Irakta, ihtikâr- dan mesul tutulacak siyaset adamı yoktu. Zira siyaset adamları hapis- teydiler. Bu sebeple Kasım, gazabını birkaç domates satıcısının tevkıl'ıyle teskine çalıştı. Fakat nafile, dom tes bir türlü ortaya çıkmıyor kara— borsada satılıyordu. Sara harbi ka- nılmış, ama "dom harbı kay- bedılmıştı Bağdat halkı koskoca Nu- ri Saidi ve idaresini ıskambılden bir kule gibi püf demekle deviren ada- mın fiyatlar karşısındaki aczını ve mağlübiyetini hayretle seyretti. Do- mates fiyatlarım serbest bırakmak- tan başka çare yoktu. Her felâketten "siyasiler"i mesul tutan, siyasiler sahneden — çekilince Pakistanda her şeyin günlük güneş- lik olacağını sanan İskender Mirzayı Okuyucu mektupları Politikacılar — hakkında dım adım yurdumuzu gezen m - endaz Bayındırlık Bakanı Tevf'k İleri bir memleket köşesinde yine büyük bir kelam , etmekten geri kalmamış. Tevflk "İleri bizimdir!" demiş.. Doğru. Gerçek- ten bu vatan onların.. Zira onlar bu vatanı kendi arzularına göre i- dare ediyorlar. Ama biz C. H. P. liler ne ya- palım? Bu vatanda bizler de otur- erhalde - bizlerin etsek de erin arzula- Hem biz bu v bıraz da rına gore idare etseler C.H lilerin bu konuda hakları daha fazla olması gerekır Zıra sa- yın bakana göre "1 D. i 20 C. . liye bedel" degıl mıydı" Eee, demokrasilerde idare ço- gunlugun arzularına göre hareket etmek değil miydi? Mustafa Saraç - Konya uzaffer Kurbanoglunun Kas- tamon P. nin kolları bütün muhalıflere açıktır deme- sini hayretle karşılamış bulunuyo- rum. Çünkü beni D. P. den tam 3 defa attıran bir kimseyi bu söz- leri dolayısiyle hayretten başka ne ile karsılıyabilirim ? Boşuna zahmet. Kişinin ayine- si iştir. Fakat hiç. olmazsa bu sö- zü Muzaffer Kurbanoğlu söyleme- miş olsaydı. Bence belki daha baş- ka türlü olurdu. ü z D. P. içinde uzaktır. değil mi? Dün: kü- ük, hem de pek kuçuk oldugunu unutuyoruz işte! Enver Gediz - Manisa * Radyo hakkında illetin malı olan Devlet rad- yoları neşriyatlarına son günlerde. İktidarın milleti aldat- maca propagandalarından bir ye- nisinin daha ilâve edilmiş olduğu- nu gördüm. Güya "C. H. P.'den İstifa edenlerin" tam listesini o- kumak Galiba, Sayın — Başbakanı son İzmir seyahati pek sevındırmemış, onu sukutu hayale uğratmış ola- cak ki, -zira, İzmirde 200.000 kişi yerine Başbakanı yalnız - 15.000- - 20.000 - kişinin karşıladıgı hatırlar- dadır- bunu farked nler "Patron- larının" maneviyatını yükseltmek İçin yeni bir kombınezona başvur- muşlar. Halbuki işin esası: Önceden, de- mokrat olup ta- istifa edenlerin tek- rar bazı. menfaatler karşılığı yine eski pamlerıne kaydolmalarını bil- Meyi mı Gunalter - İzmir 21