YURTTA OLUP BİTENLER him bir haberi dahi "sabote" etti- ler. Buna mukabil haftanın tam ba- şında Hür. P. Genel İdare Kurulu- nun Büyük Kongreyi toplama ka- rarı sadece büyük manşetlerle ilân edilmekle kalmadı, aynı zamanda Türkiyenin dört tarafında tam tas- viple karşılandı Osman Bölükbaşının asıl keyfini kaçıran, geçen haftanın — sonunda Çorumdan gelen bir haber old M. P. Çorumu bir kalesı sayıyordu Son seçimlerde otuz bine yakıtı rey . Bölükbaşı dahıl herkes "bili- yordu ki bu reyler C. M. P. den zi- yade Çorumun sevgılısı Ahmet Ba- şıbüyüke verilmiştir. Nitekim Başı - büyük 1954 seçımlerınde tek başına aday olduğu halde n 64 bin reyine karşı 60 bin rey almıştır Fa- at seçimleri bu rey bölünmesi yü- di 57'de D. in k ceyı verecekti. O halde, C. M. çin yapılacak bir tek şey kalıyordu Osman Bölükbaşı o yola yanaşma- yınca, Başıbüyük Çorumda paçaları dı. Geçen haftanın sonunda , Çoru- ma yakın Mecıtozune gelme d en İs- met İnönünün asına karşılayı- cılar çıktı. Karşılayıcılar arasında Ahmet Başıbüy görmek Çor lu Halkçıları hem sevındırdı hem de heyecanlandırdı. İnönü Başıbuyuku kendi otomobılıne aldı. Biraz sonra arabaya Hür. P. başkanı da geldi ve Çoruma oyle girildi. O gün Çorum- da C. H. P. nin bir ocak kongresi vardı. Biraz istirahatten sonra ora- ya gidildi ve alkışlar arasında, söz dığını, Muhale fetın gucunu birleştir- mek için bundan böyle C. H. P. saf- larında çalışacağını bildirdi. Başıbüyük kompleksi politikacı olduğunu, — gösteri 1957 de hata ettık " dedı "Bu hata- da ası — yoktur. Beylerı bolduk ve 1şte Çorumda D. P. yi yıkamadık Bu hatayı bir da- ha yapmayacağız. Bizim Genel Mer- kez bu hakikati henüz görmüş de- ğil. Onları tasvip etmiyorum. Doğru yol, bütün Muhalefetin gücünün C. H içinde birleşmesidir'.. Kongre- nin yapıldığı sinema salonu alkıştan yıkılıyordu. Başıbüyükü İnönü — ku- cakladı, o da hakikaten kompleksı olmadıgını bir deha daha — gösteren bir tevazu içinde yaşlı liderin elını optu Fakat kongrenin tek sürprizi bundan ibaret kalmadı, öyle heye- canlı bir hava esiyordu kı âdeta göz yaşları içinde Hür. başkanı da mikrofona geldi. O, kendi Gene Merkezinin de zaten Muhalefet gu— cünün birleşmesi yolunda olduğunu anlatarak bu adımı şimdiden attığı- . ye girdiğini bildirdi. Hür., P. başkanı da hararetle, tebrik edildi ve onu mikrofonun başında 8 C. M. P. il idare kurulunun, bir üye- i, genç bir avukat takip etti. O da, C. H. P. ye geçiyordu. Bunun üze- rine delegeler 'bir takrir — verdiler. Takrirde şöyle deniliyordu: "Vatan Cephesı bugün Çorumda 1lâfla değil, C. C. Hür. P. ara— sınd fıılen kurulmuştur u i- den haberlere pek meraklı oldugu i- çin hâdisenin, radyolarında duyurul- ması maksadıyla Radyo Bakanı Ser- ver Somuncuoğıuya bir telgrafla ha- ber verilmesini arz ve teklif ederiz". Teklif ıttıfakla kabul olundu. Fakat Somuncuogiu radyoları buna dair ne bir kelime söylediler, ne bir ses verdiler. Delegeler Radyo Bakanının merakını yanlış tefsir — etmişlerdir. Somuncuogiu D. ye geçen vatan- daşlarla alâkalıdır. Ancak Bakan i- çin büyük talihsizlik, D. ye trans- fer olduğu İnönü Çorumdayken ilân edilen bir Çorumlu sabahın — erken saatinde geldi ve fotografçıların flaş— ları önünde Genel Başkanın elini ö perek kendisine karşı baglılıgını bıl— irdi Hür. P. nin kararı ç orumda bunlar olup — biterken, pazar günü Ankarada Menekşe sokaktaki basık bir binada bir çok ad uzun müzakerelerden — sonra 1tt1fakla bir karar, alıyordu. Bina, Hür. P. nin Genel Merkeziydi. İki gün müddetle — konuşan — adamlar partinin Genel İdare Kurulu azala- rıydı. Pazar gecesi bir tebliği ka- leme aldılar ve bunu basına verdi- ler. Tebliğde evvelâ C. P. siz bir yeni blokun kurulması teklıfı red- Ahmet Tahtakılıç Bayrak açtı! dedılıyordu Sonra Hür. P. liler Mu- halefet gücünü — birleştirmekten ne anladıklarını ima ediyorlardı. Nıha— yet Büyük —Kongrelerini toplam kararını açıklıyorlardı. Bu haftanın başında başkentte herkes Hür. P- Genel İdare Kurulunun birleşme yolunda —olduğunu ve her halde Kurulun âzalarının o saflarda çalışma niyetine vardıklarım i yordu. Buna rağmen bu istikamette bir cümlenin tebliğe konmamış ol- tebliğin iyi karşılanmasının sebeplerınden birini teşkil etti. Za- ten Hür. P. nin başyazarı Cihat Ba- ban partilerarasında papalık rolü oynamaya hevesli iyiniyetli işgüzar- lara "kışt, kışt" derken, bir başya- zısında Hür. P. nin gizli kapaklı hiç bir şeyi olmayacagını her şeyin â- çıkta cereyan edeceğ bu bakim - dan aracıya 1ht1yaç bulunmadıgını bildirmişti. Tebliğ, o yazının metni- ne sadık kaldı. Buyuk e lanacaktı ve orada Hür. P. liler l—lur mukadderatını tâyin edecek- Yalnı hava bu. şekli al- ması uzerıne C. H 1le Hür. arasındaki buzlar gevşedı ve lider- ler karşı karşıya geldiler. Bu hafta- nın başında bir akşam İnönü Kara- osmanoglunun evine bir ziyaretin i- adesi için gittiğinde orada — Turan Güneşi, Fethi Çelikbaşı, - İbrahim Öktemi, Enver Adakanı — buldu ve hep beraber memleket işleri üzerin- de görüşüldü. Bu temasın dışında da iki tarafın ileri gelenleri beraberce mütalâa etmekte gördüler. Kongre Genel'l rulunun temayülüne kar alırdı veya almazdı. Demokrasılerde kimsenin kimseyi zorlamaya hakkı yoktu. Ama Genel İdare Kurulunun elkımnın mukni sebeplere dayandı- ğı ve Hür. P. ye bağlı olanların bu sebepleri takdir edecek kabiliyette olduğu siyasilerin hesaplarında bü- yük rol oynadı. Gerçi bu haftanın ortalarında, başta Osman Bölükbaşı, bir çok po litikacı teşebbüsü bogmak ıçın gay- ret gostermedı değil. C. P. lideri C. H. "haysıyetlerden fedakar- lık yapılmadan girilemeyeceği" yo- lunda son derece parlak bir fikirle ortaya çıkarak "hassasıyet tellısı üzerinde oynamaya çalıştı. P. Genel Başkanı ise, kollarım bır 'de- fa daha "kardeşlerı ne açtı. Fakat Genel İdare Kurulu tebliğinin ılk a- kisleri böyle gayretlerin pek se re vermeyeceğini gözler, önüne koy— du.. Nitekim haftanın başında bir gun bizzat İsmet İnönü, "Hür. P. nin demokratik nizamın kurulması için guç birliğine kararı vermesi ve bu kararı büyük kongreye götürme- si Türk Milletinin demokratik nizam içinde yaşaması idealinde, samimi o- lanları sevindirmiş, kuvvetlendırmış— tir. İdealleri ugrunda z bi cadele azmini ruhlarında taşıyanlar vatanımızın bekçileri ve — gelecek günlerin temınatıdır dedi. Bu söz- AKİS, 25 EKİM. 1958