KİTAPLAR GENÇLİK ANSİKLOPEDİSİ (Hazırlayan: Baki Kurtuluş, luş yayınları, Ayyıldız Matbaası kara, 19568, ayfa 1 rUŞ). u ayın başında ilk cıldıııın birin- ci fasikülü yayınlanan — Gençlik siklopedisi, memleketimizde — şid- detle hissedilen bir boşluğu doldur- mak gayesi ile hazırlanmış. — Yalnız talebelerın değil, hayata atılmış bir takım aydın insanların dahi zaman zaman zihinlerinde çengellenen — bir takım sualler vardır. Farzı muhal, Abaza Hasan Paşa kimdir? Addis Ababa nerededir? Bir gazete okur- ken, radyo dinlerken, bir film sey- rederken ve hattâ konuşurken sözü geçen bir kelime, bir ad zihne takı- hr. Falan şey nedir? Düşünürsünüz, düşünürsünüz bulamazsınız. Hele ta- lebeler için bu hal daha çok varit- tir. Memleketimizde, — herhangi bir şey hakkında şöyle beş on kelimey- le de olsa malümat sahibi olmak i- Çin baş vurulacak bir kitap bulmak pek zordur.Gerçi bir iki ufak, bir iki de büyük ansıklopedı vardır ki Kurtu- An- -bunların büyüklerinin ne .zaman ta- mamlanacağı kestirilemez- — cidden değeri eserlerdir. Fakat "herkesin el kitabı" hüviyeti, taşımamaktadır- lar. İşte Gençlik Ansiklopedisinin İlk cildinin birinci fasikülünü — yayınla- yan Baki Kurtuluş bu yolda hayırlı bir adım atmıştır. Üç veya dört cilt tutacağı söylenen, fakat bir cildin kaç fasikülden ibaret, olacağı kay- dedilmeyen bu ansi klopedının kısa bir zamanda tamamlanması muhak- kak ki pek çok insanı sevindirecek- tir. Daha ziyade ilk okul, orta okul ve lise talebelerinin zıhınlerınde dog- sı mümkün suallere göre hazır- Baki Kurtuluş İlk adım atıldı 30 lanan bu ansıklopedı ilk fasikülünde A harfinin "ahm" bölümüne kadar gelmiştir. Bu, bir ölçü olarak kabul edilirse her cildin on fasikül olacağı tahmin edılebılır Her ay bir fasikül yayınlanacağı — düşünülürse bu ansıklopedınn de tamamlanması için en azından üç s beklemek gerekecektir. Temennı edılır ki Baki Kurtuluş bu mevzuda elini biraz ça- buk tutsun da, -hiç değilse- fasikül- lerin birkaç tanesini bir arada ya- yınlasın ve zamandan kazanılsın. siklopedinin memleketımız bılgı hayatındakı rolünün son dere- ce faydalı olacağım umuyoruz. Ye- ter ki üzerinde biraz daha durulsun ve şayet mümkün olursa biraz daha iyi bir kâğıda ve daha iyi baskı im- kânları ile basılsın. BAHAR ŞİİRLERİ ANTOLOJİSİ (Hazırlayanlar: Tahir — Hayrioğlu, Erdoğan Alkan, Sıralar — Matbaası, Istanbul 1958, 80 sayfa 900 kuruş) iç şüphe edilmemelidir ki, bizim memlekette en kolay iş bir anto- loji hazırlamaktır. Şuradan veya bu- radan kırk elli şiir toplayan, bunları bir araya getirdi mi bu derlemeye hemen antoloji adım takmakta ve bastırmaktadır. İşte Tabir Hayrioğ- -u ile Erdoğan Alkan da bu modaya ayak uydurmuşlar. Seksene yakın şairin iyi kötü bir o kadar sayıda şiirini bir araya toplamışlar. Başına bir de ön söz yazdırmış ve piyasaya sürmüşler. Hayrioğlu ve — Alkanın dikkat ettikleri tek husus şiirlerin bahardan bahsetmesı olmuş. Bun haricinde göz ünde hulımdurduk- ları herhangi bır nokta yok. Şiir adı altında bahara ait kim ne yazmışsa, hemen hepsini bir araya toplamışlar Öyle ki, en mükemmel bir şiirin ya- nında manzume adı bile verilemeye- cek bir başka karalamaca yer al- maktadır. Bahar Şiirleri Antolojisi hazırlayanların iyi niyetlerine rağ- men maalesef tatmin edici bir eser olmaktan uzaktır. ŞİNANAY Abdülkadir Gürol'un manzum hic- viyeleri. Hürbilek yayınları 1, Eski- şehir 1958, Hürbilek Matbaası, 34 sayfa 100 Kuruş), T tek şiiri Türk sanat âlemi geç- miş yüzyıllar boyunca gerçek- ten buyuk bir takım hiciv üstadları yetıştırmıştır Fuzulinin "Selâm Ver- m de rüşvet değildir diye almadı- diye başlayan şikâyetnamesin- den tutun da Nefiye, Şair — Eşrefe, Tevfik Fikrete, Neyzen Tevfike ka- dar pek çok şair ve edip bu yolda kalem oynatmıştır. Halk şaırının di- divan şairinin di- adım alan bit tarz, şiirimizin en güzel örneklerinin ya- zılmasına vesile — olmuştur.Günümüz Şinanayın kapağı "Cep delik, cepken delik...'* şiirinde de mizahın hemen yanı ba- şında hiciv mühim bir yer işgal eder. Modern Türk şiirinin sivri dilli pek çok şairi, bilhassa bu şiirin öncüleri -Orhan Veli, Oktay Rifat, Melih Cevdet- gerçekten nefis hiciv örnek- leri vermişlerdir. Eskişehirde mütevazi bir gazete- nin sahibi olan Abdülkadir Gürol, gazetecilik mesleğinin yanı başında şıırle de uğraşmaktadır. Hem de şi- irin en geç koluyla. Mizahi şiir ve hicivle. 84 sayfalık ufacık bir bro- şür olan ve Hürbilek gazetesi yayın- larının birincisi olarak piyasaya çı- karılan Şinanay adlı kitap Abdülka- dir Gürolun bu sahadaki çalışmala- rının bir kısım meyvalarını ıçınde toplamaktadır. Yirmi küsur şiiri ih- tiva edan Şinanay, şiir değeri.bakı- mından pek bir kıymet arzetmemek- tedir. Hattâ bu manzumelerdeki hi- civ dahi yukarıda birkaç tanesinin adını sıraladığımız şairlerinkinin ya- nında pek sönük kalmaktadır. Ne var ki, Abdülkadir Gürol, vezne, ka- fiyeye ve tekerlemelere dayandırır rak inşa ettiği bu manzumelerinde günümüzün bazı meselelerine cesa- retle parmak basmakta ve daha çok basit halk tabakalarının hoşuna gi- decek mısralar kaleme almaktadır. Sendıka birliklerinin — kapatılmasın- hayat pa- n hayat pahalılıgına, halılıgından demokrasi ve rejim me- selelerine, oradan da basın hürriye- tine kadar çeşitli mevzularda kalem oynatop mısra düşüren Görolun kita- bındaki Devrin Parolası adlı manzu- meden şu mısraları okuyuculara bir örnek olsun diye alıyoruz: “Büyük adam olursun yakalar- san bir dayı,. - İstersen bilme hesap, istersen bilme sayı, - Ve hattâ ister- sen ol dağdan inme bir ayı - Ar- kan varsa kafa tut, bu pay bana az diye, - Arkan yoksa tıkarlar bir kü- mese kaz diye." AKİS ,25 EKİM 1958