ummaktadır ama, herşeyi bu ümide bağlamayı da müdebbir devlet adam- lığı vasıflarıyla kabili telif görme- mektedir. Geçen hafta, İngiliz bir- lıklerınm tahliye hazırlıklarıyla meş- gul bulunan Amman hava meydanı- nâ sekız kişilik bir Amerikan askeri heyetinin geldiğini gören Ürdünlü- ler, müdebbir krallarının ne gibi tedbirler peşinde olduğunu anlamak— ta gecikmediler. İspanya Öbür dünyadaki vatan cephesi ürkiyede siyasi davetler ve ilti- haklar devam ederken, İspanya- da da aynı mahiyette bazı hâdiseler cereyan etmektedir. Yalnız, oradaki hadiselerin Türkiyedeki vatan cep- hesi munakaşalarından tek farkı, o- lup "bitenlerin — yeryüzündeki Isp an- yalarla değil, yeraltındakı İspanyol- lara alakalı olmasıdır! Bugünlerde İspanyol halk efkârı- nı meşgul eden mesele, esas itibariy- le geçen yazın sonunda ortaya çıktı. General Franco'nun 1940 yılından beri inşa ettirmekte olduğu ve uğrun- m 400 milyon Türk lirası para sarfettiği büyük meçhul asker âbi- desi nihayet bıtmıştı "Fedailer Va- disi" denen mevkideki bu büyük eser o kadar muazzam bir şeydi ki, tepe- sindeki 200 metrelik beton haçı ta 40 kilometre uzaktan, yani Madrit şeh- rinden görmek kabildi. Franco, en nadide mermerlerden yapılan mezar- larda İspanya İç harbi sırasında ölen milliyetçi askerlerin kemiklerini mu- hafaza etmek istiyordu. Avrupanın en eski diktatörü, 22 yıldan beri de- vam ettirdiği rejimi kimlere borçlu olduğunu biliyordu, ve onlara olan minnet borcunu bu şekilde ödemeyi münasip görmüştü. Âbidenin inşası bittikten sonra, Franco'nun fikri değişti. Meçhul As- ker mezarlarına sadece milliyetçile- rin, daha doğrusu faşistlerin-ölüle- rini gömmek memleketteki bazı kim- selerin kalbini kıracaktı.İç harp sı- rasında Cumhuriyetçiler safında çar- pışmış olanlar, millet parasıyla ya- pılan bu âbideye kendi taraftarları- nın konulmamağından belki alınabi- lirlerdi. İspanyada uzun yıllardanbe- Ti sürüp gelen sükünetin bozulmama- sı ve vatandaşlar arasındaki kardeş- liğin devam edebilmesi için. Franco Cumhuriyetçi askerlerin de Fedailer Vadisine gömülmesini ve böylece yeryüzünde karşılıklı çarpışmış olan- lar arasında -hiç değilse öbür dün- yada- ebedi bir vatan cephesinin ku- rulmasını kararlaştırdı; İşte, bütün mesele de bu karar- dan sonra çıktı. Şimdi, eski Falan- jistler ezeli düşmanlarının bu mezar- lara konmasına şiddetle aleyhtar ol- duklarım belirtmektedirler. Franco rejimini kurmak için can vermiş kimselerin yanına, vaktiyle bu reji- min doğuşunu durdurmak maksa- dıyla silâha sarılanları gömmek, bu eski Falanşistlere göre, ışlenebılecek günahların en büyüğü AKİS, 25 EKİM 1958 T A. B. D. İdeal bir merkez merikada askeri tababete büyük A bir önem verilmektedir: O ka- dar ki, Amerikan Ordusu için âdeta bir şehır denebilecek muazzam te- sisler meydana getirilmiştir..-' Amerikanın kâra — ordusuna ait sıhhı tesisler ordu sa,; glık my medical center" adı altında Washıngton un Takoma parkı böl- gesinde toplanmaktadır. Burada has- talar ve yaralılar için yüksek ihti- sası icap ettiren klinikler, — sıhhiye personelinin — yetiştirilmesi için bir tekâmül okulu - Postgraduate school - araştırma lâboratüvarlârı ve biyo- lojik preparatların hâzırlanması i- çin kısımlar vardır. Bu merkez 1923 de kurulmuştur. Sağlık merkezinin hastahane kısmına "Valter Reed" genel hastahanesi denilmektedir. Ay- rıca dışardan gelen hastalara bakı- lan bir poliklinik kısmı vardır kı buna ordu dispanseri veya "outpat ent service" denilmektedir. Saglık merkezi, kapitolden altı mil mesafe- de, şehrın kuzey batı yönünde gayet geniş bir arazi parçası üzerinde kurulmuştur. Ordu sıhhiye merkezi sıhhiye dairesile, ordu sıhhiye müze- sile, ordu sıhhı e kütüphânesile de yakın bir koordınasyon halindedir. Walter Reed hastahanesi 1908 dı inşa edilmiştir. San hummanın se— bebi ve sirayeti üzerindeki araştır malarile şöhret yapmış olan askeri tabib Bnb. Walter Reed'in adı yeri- len bu hastahane 1909 da açılmış- tır. O tarihten 1944 yılına kadar hastahanede 341.000 hasta tedavi e- dilmiştir. Hastahanenin günlük mev- cudu 2000 kişidir. Poliklinikte gün- de 900 hasta muayene ve tedavi e- dilmektedir. Hastananeye sonradan, dört mil uzakta Mary - land'de bu- lunan bir nekahathane ilâve edılmış— tir. Buna da "Forest glen section" denilmektedir. Askeri personel, aile- leri ve çocukları bu hastahanede te- davi edilmektedir. — Hastahanenin yataklarının 2 45'i tıbbi B 55 i cerrahi hastalıklara ayrılmıştır.- Po- liklinik kısmı da askeri personel, a- ilelerine emekli subaylara ve aile- lerine bakmaktadır. İhtisas okulları merikada orduya ait ihtisas o- kulları da vardır. Bunlar hasta- haneden ayrı binalardadır. Ordu sıh- hiye okulu, ordu dişçi okulu, ordu veteriner okulu bu aradadır. Bu o- kullar müstakil olarak özel tedrisat yaparlar. Yeni çıkan doktor, veteri- ner ve dişçilere muntazam kurslar verirler. Daha eski sıhhiye persone- line de geliştirme kursları açarlar. Bu kurslar tıbbın ,cerrâhi,hjiyen, ko- ruyucu hekimlik konuları ile ilgilidir. Sıhhiye erlerine verilen kurslar da vardır.Bu kurslarda genel labo- merkezi B ratuvar işleri, ağız hijiyeni, diş me- kaniği, besin meseleleri — incelenir. Yine bu mekteplerin direktifi altın- da hastahanece tertiplenen diyet ve fizik tedavi kursları da vardır. Ay- rıca ordu içinden seçilen elemanlar anestezi için yetiştirilir. Sahra Sıhhiye Hizmetleri Okulu. u okullarda Sahra Sıhhiye Oku- lunun vazifesi muvazzaf ordunun, yedeklerin ve —gard nasyonallerin sıhhiye subaylarını yetiştirmekj on- ların idare ve komuta kabiliyetleri- ni , artırm ktır Acele durumlarda ordudan seçilenler sıhhi idare suba- olmak üzere bu okulda eğitime tabi tutulurlar. Bu okul, sahra sttı- hiye teçhizatının ve sıhhiye eleman- larına mahsus teçhizatın geliştiril- mesinde ve değiştirilmesinde de rol oynar. Sıhhiye eğitiminde gerekli ta- lâmatriameleri hazırlar veya tâdd; e deri Sahra hizmetlerinin ılerlemesı içi naraştırmalaryapar 1920 de Pen- sivania'dâ rlisle barakalarında kurulmuştur. Emrmde lüzumlu tat- bikatlar için, piyade, topçu, istih- kam birlikleri vardır. İdare, askeri hijiyen, sahrada tıbbi ve cerrahi hiz- metler, askerlik sanatı, talim dok- trinleri, lojistik, sahrada — dişçilik hızmetlerı sahrada veteriner hiz- metleri üzerinde tedrisat yapar, Her eğitim kısmının bir direktörü var- dır. Sıhhiye ihtisas subaylarına ilâ- veten piyade, zırhlı birlikler, kimya harbi subayları da vardır. unlar hem öğretmen, hem de liyezon su- bayı olarak ödev görürler. Bu su baylar ordu harb kolejinden ve ordu kurmay akademisinden mezundurlar, Bu okulun subay ve öğrencilerin is- tifadesine arzettiği tıbbi ve askeri yayınları takip ve teksir eden bir matbaası vardır. Ayrıca bu eleman- lara kitap satan bir kitap evi ve e- ğitim için gerekli harita, plân, kro- ki, diyagram, kanunlar, talimatna- meler istatistikler gıbı matteıyeh hazırlıyan bır şubesi vardır. Oku basın evi rmy medical bulletm adlı bir de mecmua yayınlamakta- dır. Tedrisât dörder aylık dönemler halindedir. merikan ordusunda hekimler için başka tatbikat okulları da var- dır. Meselâ hava birliklerine men- sup kimseler için "School of avlati- on medicine" deniz ordusu sıhhi e- ğitimi için. "Betesta" harb gazları üzerinde hekimlerin bilgisini amır— mak üzere de "Chemical — Warfarı school)mevcuttur. Büyük bırlıkle— rin sıhhiye hizmetini çevirecek, sıh- hiye alayı gibi büyük sıhhi birlikler- de komutanlık yapacak asker he- kimleri yukarıdaki tedrisata, ılaveten harb akademilerine de gond rilmek- kurmay subaylar gibi yetişti- rilmektedir. Bu tatbikat okulundan seferde orduda ödev alacak bütün sıhhıye personeli geçmektedir.Harb akademisine gönderilerek hekim su- 25