ta". Her iki parçanın da güçlükleri, bilhassa piyano çalanlar tarafından çok iyi bilinirdi. Jeanne Marie Dar: re'nin gayesinin eser dınletmek degıl kendini dinletmek olduğu anlaşılıyor- du. Çalışı da bunu teyit etti. Biteri- nin hafifliği ve parmaklarının sür'ati hayranlık uyandırmaktan geri kal- mıyordu. Zaten bir dinleyicinin bu çalıştan azami zevk alabilmesi için tefsir ıncelıklerı ve duygu derinliği aramaması lâzımdı. Orkestra konse- rinde pıyanıst, Chopin'in Fa Minör Konsertosunun ikinci muvmanını bile bir virtüoz gösterisi haline getirdi. Bu tarz çalış için bilhassa uygun bir eser olan Liszt'in "Ölüm Dansı" gerek piyanistin, gerekse Cemal Re- şit Rey idaresindeki orkestranın sah- nede şimşekler çaktıran ve salona yıldırımlar yağdıran canlı; calışıyla — değerlendi. Progr Mozart'ın Don Gıovannı uvertürü ve Cemal Reşit'in "savaş beygırı sa- yılabılecek olan, Faur&'nin "Pelleas Reşi- tin şeflik değerinin ve İstanbul Şe- hir Orkestrasının gün geçtikçe ka- zanmakta olduğu vasıfların deliliydi. Opera Callas meselesi Hîrşey, evvelki hafta Perşembe ge- esi başladı. O gece Roma Ope- rasında Bellini'nin Norma operası oynanıyordu ve başrolü de şımarık Diva Maria Meneghini Callas oynu- yordu. Birinci perde, halkııı mutedıl alkışlarıya kapandı. İkinci pe resi seyircilere, oyuna devam edemiyeceğini bildirdi. Artık bu kadarı fazlaydı. Halk bu bildiriyi yunalarla karşıladı. Hattâ sopranonun kaldığı otelın önünde de aleyhte tezahüratta bulunuldu. Callas'ın oyna devam etmemesi- nin sebebi neydi? Hırçın mizaçlı sop ranonun yakınları, alkış azlığı yüzün. den Callas'ın sahneyi terkettmiş ol- duğunu söylüyorlardı. Fakat bir müdettenberi sopranoyu yanındaıı ayırmıyan, erikalı şişm de- dikodu kraliçesi Elsa Maxwell Ma- ria Callas'ın sesini kaybetmiş oldu- ğunu etrafa bildiriyordu. — Soprano- şöhretine ve mesleki itibarına düş- kün bir sopranonun s kaybetme gibi bir hâdiseyi dört tarafa ilân etmıyecegı bilindiğinden, — şımarıklı- ğının bu derece büyü âdiseler do- ğurabileceğini tahmin etmemiş olan Maria Callas'ın, olup bitenleri ört- bas etmek ve kendini mazur göster- mek için böyle bir çareye başvurmuş olduğuna ihtimal veriliyordu. — Ger- çekten hâdise, İtalyan parlâmento- suna kadar aksetmişti. Geçen haftanın başında Callas'- ın, milyoner kocası vasıtasiyla Roma AKİS, 18 OCAK 1958 Maria Callas - Elsa Maxwell Dert ortağı ihtiyacı Operasına müracaat ettiği ve rolünün tekrar kendisine — verilmesini iste- diği Aaçıklandı,. Bu hareketi Ro- manın sanat çevreleri büyük bir sürpriz olarak karşıladılar. Soprano, Roma operasıyla arasında olan kont- ratı hatırlatıyor ve rolü kendisine i- ade edilmediği takdirde mahkemeye başvuracağı tehdidim — savuruyordu. Fakat artık ok yaydan çıkmıştı. İ- talyan basını Callas'a ateş püskürü- yor, sopranonun Romada gene şar- kı söylemesinin opera idaresince de- ğil, polis, tarafından verilecek bir ka- rarla mümkün olabileceğini yazıyor- du. Emniyet makamları da, çı km sı muhtemel hâdiseleri — düşünerek böyle bir karara — yanaş ıyorlardı Zaten opera idaresi Callas'ın rolünü, genç neslin en vaitkâr sopranoların— dan Anita Cerguetti'ye vermi genç şarkıcı Norma rolünde büyük bir başarı kazanmıştı. Gözden kaçmıyan bir husus, Ro- ma hâdisesi dolayısiyle Maria Cal- lasın dünya basınını günlerce kendi- sinden bahsettirmeye muvaffak 0- luşuydu. Zaten şöhreti, sanat değe- rinden çok, şımarıklıgına, huysuzlu- guna, mukaveleleri yerine getirme- yişine, opera idarelerinden — istediği astronomik ücretlere, kocasının mil- yonlarına ve Elsa Maxwell'e daya- nıyordu. Fakat Callas'ın ifrata kaç- mış olduğu bu yüzden itibarını kaybedeceği anlaşılıyordu Son aylar zarfında Edinbu rgh Festivalindeki angajmanını yerine getirmiyen, Francisco operasıyla olan kontratını bozan ve opera idaresinin aleyhine dava açmasına sebebiyet veren -bir yandan da Leyla Gencerin Lucia'da- ki büyük başarısına imkân — hazırlı- yan Maria Callas, bir ay kadar ön- ce Texas'ın Dallas şehrinde bir kon- ser vermeyi kabul etmiş, fakat Dal- laslılar, sopranonun gene şımarıklık MUSİKİ edip sahneye çıkmıyacagını tahmın, ettiklerinden konsere büyük rağbet gostermemışlerdı, Callas da böylece dolu sopranonun, rü Luchino Visconti'yle birlikte fo- tografları çıktı. Roma hâdisesinden nra soprano, İtalyan film şirket- terınden teklifler almıştı. Belki şim- iden sonra Maria Meneghini Cal- las'ı Metropolitan veya La Scala de- ğil, Cinecitta paklıyacaktı. Besteciler Usmanbaş "Forum"da nkara, bu ayın 26'sında Milli Kü- tüphanede — yapılacak olan ilk "Türk Besteciler Forumu"na hazır- lanırken bir Ankaralı besteci New Y0 k'ta, Public Library ve Colum- a Üniversitesi tarafından hazırla- nan ve Rockefeller'den maddi yardım ören Besteciler Forumunun bu yıl verilen dördüncü konserine iştirak e- diyordu. Bu besteci İlhan Usman- baştı ve programı, Illinois Üniversi- tesi öğretmenlerinden ve genç A- merikalı bestecilerden Kenneth Ga- buro ile paylaşıyordu. Programın iki kısmı vardı: Önce iki bestecinin musikisinin icrası ve bunu takiben de çalınan eserler hak- kında dinleyicilerin bestecilere sual sorması ve eserler üzerinde tartış- ma. Programı sunan ve tartışmaları idare eden, ünlü Amerikalı tenkitçi Virgil Thomson'du. Konserde, Us- manbaşın üç eseri icra edildi: rano Atıfet U manbaş Piyan Maxim Schur tegannı edılen "Uç Müzikl list Seymour Barab'ın le beraber çaldığı ' ki, No 2" ve nihayet "Piyano İçin Altı. Prelüd" İlhan Usmanbaş, A- merikaya gideli daha beş ay bile ol- madıgı halde, bu kısa zaman zarfın- da üçüncü defadır ki musikisi Ame- rikan — dinleyicilerine — sunuluyordu. H Tribuna gazetesinde — bu konuda çıkan bir yazıda Usmanbaşın musıkısınden şoyle bahsediliyordu : "Çalınan eserler" yakın bir tarihte bestelenmemiş olduklarından ve us- lup benzerlikleri de arzetmedıkle— rinden, bunlara dayanarak Bay manhaşm tercih ettiği uslübun ne olduğu hususunda bir kanaate var- mak mümkün değildir. Mamafih bes- teci, bir suale cevap olarak şimdiki çalışmalarının atonal olduğunu söy- lemiştir." Sop- tarafından refakatiyle i Şiir", çel» aynı pıyanıst Çello için Musi- New York Times tenkitçisi — isal Usmanbaşın Prelüdlerinin "melodik mutedil" olduğunu ifade etmekte, bestecının çello musıkısınde oniki ton usulleri kullandıgını dolayısiyle bu eserinin "tabiatiy le atonal oldu- ğunu söylediğini belırtmekte, fakat diğer bestecinin -Kenneth Gaburo'- nun oniki ton anlayışının atonalite- âı degıl tonalıte duygusuna yönel- etmektedir. 31