YURTTA OLUP BİTENLER Yeni B. M. M. inşaatı Görülmemiş Alt kademeler maddi dertlerle uğraşırken, üst kademeler de mane- vi bir derde tutulmaktan kurtulama- dılar. Bu, yeni bir dert değildi. zaman büyük, bir zat Ankarayı şe- reflendirse nüksederdi: Kasım Güle- kin Dulles'la görüşmesine nasıl ma nı olunacaktı" Bu derdi tecrubeyle öğrenen Amerikan Sefiri bile şimdi- den endışedeydı Çok iyi biliyordu ki, siyasi hayata — gözlerini — Amerikan dış sıyasetını iki partinin ortak yü- rud üğü bir devrede açan Mr. Dulles, ekserıyet partisinin Genel Sekre- terı ile görüşmeyi mutlaka istiyecek- Daha bir iki ay evvel NATO top- lantısındaki Amerikan tezini, siyasi sahadaki amansız rakibi Demokrat Stevensonla başbaşa verip mıştı. Bu zihniyetteki bir adam karadaki usul ve erkanı kavramakta her halde çok zorluk çekecekti. Bu ayın sonlarına doğru "Gülek mesele- si" herhalde yeniden nüksedecekti. C.H.P Kaynayan İzmir Geçen haftanın sonunda bir gun pehlivan karşı karşıya geldiler. Peh- lıvanların biri 105, diğeri 108 kiloy- cak bunlar minderde güreşen pehlıvanlar değildi. Siyaset — saha- sında elense çekıyorlardı İkisi —de aynı partili -C. .-, ikisi de ayni bölgeli -İzmir- idiler. 105 kilo o- _lıaıîn adı Dr. Lebit Yurdoğluydu. “Harikalar diyarı" 103 kiloyu başarıyla muhafaza eden ise Hulusi Selekti. H. P. teşkilâtında son vahim bir anlaşmazlık çık- mıştı ve taraflar meseleyi Genel Başkana — etraflı şekilde anlatma- ya gelmişlerdi. Zira İzmirde Ü- tün gayretlere Trağmen bir anlaş- maya varmak imkânı bulunamamıştı. Taraflardan birini Dr. Lebit Yurdoğlu -Necip Mirkelamoğlu ekibi, ötekim Selâmi Savran-Hulüsi Selek takımı teşkil ediyordu. İsmet İnönü hepsi- ni kemâli sükünetle ve sabırla dinle- di. Zaten bir akşam evvelbir başka lzmırlıyı Şerif Remzi Reyenti de ka- bul etmiş ve fikir edinmişti. Fa - kat bu haftanın başında İzmirliler Ankaradan ayrılırlarken ihtilâf hal- ledilmiş değildi. İsmet İnönü bir ara- bulucu vaziyetinden ileri gitmeyi is- tememiş ve tarafları uzlaştırmaya bakmıştı. Kendisi bir yol "empoze" ediyor durumuna girmekten dikkatle kaçınmıştı. Fakat uzlaşma — çaresi bulunamamıştı. O zaman Genel Mer- kezin bir karar vermesi gerekiyor - du. Karar ihtimal bugünlerde veri- lecekt Izmırde 1954 seçimlerinden bu yana bir ihtilâf devam ediyordu. İh- tilâfa pek âlâ 'Yeniler Eskiler" 1h— tilâfı denilebilirdi. " Yeniler"i Dr. bit Yurdoğlu-Necip Mırkelamoglu grubu temsil ediyordu. Gerçi karşı hizip olarak Ankaraya Selâmi Sav- ran-Hulüsi — Selek gelmışlerdı ama ashnda o tarafın liderleri Şevket A- dalan ve Münir Birseldi. 1954 seçim- rinden sonra Yeniler, seçimlerin kay- bedilmiş olmasından faydalanarak Parti içinde iktidarı ele geçirmiş- ler ve 1957 seçimlerine kadar çalış- mışlardı. Bu devre zarfında Yeni derece lerin Eskiler tarafından ta ma - nasıyla rahat bırakıldıkların) mek zordu. Ancak şurası hakikat - ti ki, İktidarı ellerinde tutmuşlardı. 1957 seçimleri de kaybedil- mişti. 1954 seçimlerini müteakip yenilerin yaptıkları darbeyi, bu se- fer eskiler tekrarlamışlardı. Orta- ya bir "Seçim masrafları" mese- lesi atılmış, bir takım yolsuzluklar olduğu ileri sürülmüştü. Gerçi son- radan bir suistimalin mevcut bulun- madığı anlaşılmıştı ama, idare Ku- rulu içindeki Eskiler o zamana ka- dar Yenileri tutan bir kaç -nasılsa aday — olmayan üyeyi kendi taraflarına çekmek su- retile beşe karşı altıyla Başkana -Dr. Lebit Yurdoğlu ademi itimad beyan etmişlerdi. Bunun üzerine Dr. Lebit Yurdoğlu arkadaşlarıyla — be - raber İdare Kurulundan çekilmişti. kan çekilir çekilmez, teş- vka kilâttaki taraftarları bir fevkalâ- e kongrenin akdi için imza toplamışlar ve İdare Kuruluna başvurmuşlardı. lu, bazı imzaların sahte olduğu mu- cip sebebiyle talebi reddetmişti. nun üÜzerine yeni bir "imza tonla - ma" kampanyası başlamış ve dele- gelerin ekseriyetinin Yenileri tuttu- ğu anlaşılmıştı. Eskiler bunu tabii karşılamışlardı, zira kongre — dele- geleri Yenilerin iktidarda bulunduk- ları sırada seçilmişlerdi. Bu, bir şey ifade etmezdi. Delegeler yeniden se- çilmeli ve kongre normal şekilde, yeni delegelerle toplanmalıydı. Ankara görüşmelerinde taraflar görüşlerinde Iısrar ettiler. Yeniler diyorlardı ki: "Ya fevkalâde kong- re toplansın, ya da bir Geçici Kurul tâyin edilerek teşkilât kongreleri o- Şevket Adalan Gölgedeki adam,