T İYA T R O Amerika Yeni mevsimin piyesleri merikanın adedi sayılamıyacak ka dar çok olan tiyatroları . merkez de yeni dünya tiyatrosunun şahda- marı Broodway ve etrafında diğer bolgelerın tıyatroları- her sene ol- duğu gibi bu ne de uzun çalışma- ların meyvaları olan yeni piyeslerini halkın karşısına çıkarmışlardı Bu tiyatroların salonları şimdi her gece tıklım tıklım dolup boşalıyordu. Her gün davarlara rengârenk yeni afişleri çıkıyordu Herkes (biliyordu kı dünyada tin salan pıyeslerın büyü bir kısmı Broodway da gün ışığına çıkardı Bu yüzden her yeni mevsi- min başlayışıyla beraber dünyadaki tiyatro adamlarnn gözü kulagı Broodway'e — çevri Acaba yeni mevsimde hangi yazarların hangi ye- ni piyesleri sahneye konuluyordu? Dünyanın her tarafındaki tiyatro idarecileri Broodway da temsili baş- ayan han gı piyesin — tutunduğunu, hangi piyesin daha çok gişeyi mem- nun ettiğini gazetelerden, mecmua- lardan ve gelen haberlerden takip ederlerdi. Böyle bir piyesi yakalayın- ca da rakiplerinden önce kapmaya Çünkü bu tiyatroların hiçbiri bizim Devlet Tiyatrolarımızda olduğu gibi dünyanın dört bir tarafın- da oynanıp posası çıkarılan bir piye- si repertuarlarına almak istemezler- di. Bir piyesi herkesden önce seyırcı- sine takdim edebılmek onlar için mü. him bir problemi Broodwayda ünyanın gözlerini üzerine dıktıgı Broodway pazarında bu sene or- taya ne değerde mallar surulmuştu Bu her tiyatro aşığı için merak edil- meye değer bir sualdi. Broodway tiyatrolarından bir kıs. geçen sene temsiline başlayıp da gışelerını bir hayli memnun eden pi- yeslerini bu sezo a temsil etmeye devam ediyorlardı. Bir kısım tiyatro- lar da Avrupanın muhtelif memleket- lerinde oynayıp sükse yapan pıyeslerı ai'ışe çıkarıyorla rdı. Üçüncü ve asıl ö- nemli olan kısımdaki tıyatrolarsa bel- ki de sonradan dünyayı saracak ola! piyeslerin ilk temsillerini veriyorlar- dı Bu sene Broodway de ilk temsi- li verilen piyeslerin başında Ermenı asıllı, yazılarındaki şiirli ve mental havayla tanınan William Sa- royan'ın "The C wellers" yeni piyesi geliyordu. İkinci yeni oyunsa Broodwayde şimdiden büyük sükse yapmıştı. "Romanoff ve Juli- et" adam taşıyan piyes memleketi- mizde daha çok bir aktör olarak bi- linen Peter Ustinof'a aitti. Ustinov- ilk oyunu olan Kolonelin Aşkı" — Avrupanın hemen her tarafında büyük sükse yapmıştı. AKİS, 18 OCAK 1958 Dıger şehirlerde rikanın diğer bölgelerindeki ti- yatrolarsa ya Avrupadan getirt- tikleri piyesleri repertııarlarına alır- lar, yahut da bir mevsim önce Brood- wayde tutunmuş oyunları afişe çıka- rırlardı. Nitekim Jean Anuilh'in geçen yıl Broodwa'de bir hayli alkış topla- yan "Toreodorların Valsi" adlı piye- si mevsim başında Amerikanın diğer bölgelerindeki ona yakın tiyatro ta- rafından oynanıyordu Amerikadan gelen — programlara bakanlar "Subaylara — Vakit Yok" adlı piyesin de hemen hemen yirmiye yakın tiyatro tarafından temsil edil- diğini göreceklerdi. Öte yandan geçen senenin Brood- way de gişe rekoru kıran piyesi "My Fair Lady" Amerikanın diğer bölge- lerinde de turneye çıkarılmış ve bu bölgelerde de bir seyirci akınıyla karşılaşmıştı "My Fair Lady"n Detroit'de kısa bir müddet içinde bı— raktığı hasılat 500.000 dolardı. Det- roit den Los Angeles'e e geçen piyes burada da haftada yirmi bin dolar hasılat bırakmaktaydı... Bu arada, eski piyesleri yenibaş- tan repertuarlarına alan tiyatrolar da vardı. "Anne Frankın Hatıra Defteri", "Ümitsiz Saatler" "Kara Ağaçlar Altında" gibi bu yıl memle- ketimizde seyrettiğimiz piyesleri de afişler arasında görmek mümkün- dü. Bu sene Amerikan tiyatrosu İi- çin çok önemli sayılabilecek bir ha- dise de birkaç yıldır Avrupanın altı- nı üstüne getiren, Eugene Tonesco adlı fransız yazarının iki piyesinin Broodwayde repertuara alınmış ol- masıdır. Çünkü Broodway anlaşıl- Güneşi Akol - Güner Sümer "Merhaba — Dışarıdaki" maz bir inatla Tonesconun her han- gi bir pıyesını repertuara almamak- başlıyacak olan iki piyesi "Kel Şarkıcı" ve "İskemleler"- di... Amerikan tiyatrosuna — bakanlar böyle bir panoramayla karşılaşacak- lardı.. Ama bu, her an hareket ha- Tinde olan, değişen bir panoramaydı. Gençlik Yeni bir tiyatro emleketimizde, gençlik arasında en çok alâka gören sanat kolu artık iyiden iyiye tiyatro olmaya baş. lamıştı. Gün. geçmıyordu ki bir takım gençler toplanıp yeni bir tiyatro kurmasınlar. Hem kurulan bu tiyat- rolar bir saman alevi gibi parlayıp sonmuyorlar, fasılalarla da olsa de- vamlı temsiller veriyorlardı. m bu mevsim başında ku- rulan Istanbul Genç Oyuncular Der- neği çalışmalarını programlı bir şe- kilde yürütüyordu. Şimdi de, uzun Zzal mandanberı ha- zırlanmakta olan nçlerden müte- şekkil bir grup arada yeni bir Gençlik tiyatrosu kurmuşlardı. "Sah- ne Z" adını taşıyan tiyatro hazırlık- larını tamamlamıştı. Tiyatronun ku- rucuları Rüçhan İşık, Bekir Çiftçi ve Guner Sümer gibi üniversiteli genç- anne Z Gençlik tiyatrosunun ga- Syeleri çeşitliydi. Bir kere avant-gar de piyesler oynayıp seyirciye bu zevki getirmek istiyorlardı. — Ayrıca en büyük iddialardan biri de genç Türk piyes yazarlarını tiyatro dün- yamıza tanıtabilmekti. Tiyatronun kurucuları bir de kültürel görevleri olduğuna inanıyorlardı ki bunu da tıyatroyu hiç görmemiş veya pek az gormuş yerlere yapacakları turneler- le yerıne getirmek istiyorlar e Z nin bundan önce bırçok amator faalıyetlerde bulunmuş olan artistik kadrosu uzun zamandanbe- ri Türk-Amerikan Dernegının kendi- lerine tahsis edilen salonunda geceli gündüzlü çalışıyordu. Gençler, Wil- Ham Saroyandan Seçkin Selvinin çe- virdiği "Merhaba Dışardaki" adlı pi- yesin çalışmalarım tamamlamışlardı. Eugene Ionesco dan Ülkü Tamer ve Genco Erkalın çevirdiği "Kel Şar- kıcı" adlı piyesinde çalışmaları ta- mamlanmak üzereydi. Sahne Z, ha- zırlanan bu piyeslerle ayın sonunda seyirci Karşısına çıkaracaktı. " e Z Gençlik Tiyatrosu bır de repertuar tesbit etmıştı Bu repertu- arda Ghelderode nın "Escurial" Tones c e "“Bundan Nasıl Kur tulmalı Arthur Adamov'un "Ping- pong" Samuel Beckett'in "Partinin sonu" ve telif piyes olarak da Gü- ner Sümerin "Sekiz Buçuk", Ada- let Ağaoğlunun "“Açık Perde “adlı piyesleri bulunuyordu. Gençliğin tiyatro alanındaki ça- İışmalarına bir yenisini ekliyecek 0- lan "Sahne Z"nin temsilleri muhak- kak ki merakla beklenmekteydi. 29