YURTTA OLUP BİTENLER mektupta kızı Zeynebi ne kadar öz- lediğini anlatırken göz yaşlarını, tu- tamıyordu Ali İhsan kızına "Sarı- Kukla" derdi. Yılbaşından bir kaç gün öÖnce kızı ile eşi kendisini Zzi- yarete gelmişlerdi. Ne var ki bu zi- yaret Ali İhsanı daha da üzmüştü. Ali İhsanın ufacık kızı babasını so- ranlara: "Babam Yozgat Gazetesin- de çalışıyor" dıye cevap veriyordu. Bu haftanın ortasında Yozgattan gelen yeni bir "iyi haber" ümitleri' kırbaçladı. — Sanıklardan biri aha serbest bırakılmıştı. Bu, — Mustafa Gülerdi. Pek çok kimse haberi oku- yunca aynı şeyi mırıldandı: Darısı ötekilerin başına! Basın Formalite merakı masyada geçen yıl içinde yapılan Bel Seçimlerinden bu yana Muhalefet partılerı 1le İktidar Partısı mayan, fakat hakikatte bütün şidde- tiyle devam eden bir mücadele hü- küm sürüyordu. Hemen herkes ken- disinin haklı olduğunu iddia ediyor, dolayısı ıle her kafadan bir ses çıkı- yordu. 27 mde ancak 1şb1rlıg1n1n tahakkuk edememesı sayesinde, a güç hâl seçimleri kazanan D. P. li- ler büyük bir kızgınlık içindeydiler. Bu arada seçimleri kaybetmiş olma- larına rağmen Muhalefetin günden güne gelişmesi de elle — tutulur bir . Bilhassa 1946 Demok- evvel muhalefet sınıflarına katılma- sı D. P. lileri ıyıden iyiye sınırlendır— mişti. İşte tam bu arada, Amasya- nın en müstakar ve geniş imkânlı o- lan gazetesi Amasya Sesinin ilânla- rının kısıldığı görüldü. Gel Akcan kardeşler ne de olsa. 1946 Demokratlarındandı, mücadeleye a- lışkındılar, öyle yollarından kolay ko- lay döneceğe benzemiyorlardı: "Tek tir ile uslanmı ıyanın hakkı kötek- tir" fetvası gereğince günün birinde kâğıt kontenjanları da kesildi. A masya Sesi gene yılmadı. Bunun üze- -ine nereden estiği pek belli olmayan bir rüzgâr idari kademeleri de hareke- te geçirdi. Günün bilinde Amasya Se— sinin basıldığı ve Akcan kardeşler ait olan matbaanın elektrikleri kesıl— di. Belediye Fen Müdürlüğü tamamiy- le betonarme olan binanın yanab le- ceği kanaatindeydi. üzerine Akcanlar Belediyeye müracaatla na- sıl bir tesisat istendiğim — sordular. Belediye kapalı bir elektrik tesisatı is- tiyordu. Akcanlar eski tesisatın yanı- na isteğe uygun ikinci (birtesisat çek- tirdiler. Ne var iki aradan geçen üç beş gun zarfında Beledıyenın tîkrı e— ğişmişti. Matbaa içi trik tesisatı plastık kablolarla çekı— len hat olabilirdi. Ancak bu tesisat 16 yaptırılırsa matbaaya cereyan veri- lebilirdi. Akcan kardeşler bir üçün- cü masrafı da göze alarak istenen bu tesisatı yaptırdılar. Matbaanın du- varları yanyana duran üç çeşitli te- sisat yüzünden Öörümcek ağlarına dönmüştü. Matbaaya çaresiz elektrik verilmişti ama, bu sefer de ortaya yeni bir isnat çıkmıştı. — Akcanlar vergi kaçakçılığı yapıyorlardı. Tah- kikat, isnadın yersiz olduğunu orta- ya koyunca bir başka itham ileri sü- rüldü. Amasya Sesinin sahipleri kâ- ğıt karaborsası — yapıyorlardı. Tabit bunun da ark çıkmadı. Derken geçen yılın son günlerinde ortaya bir başka mesele çıktı. Amasya Sisi gazetesinin basıldığı matbaa hıfzıs- sıhha kanununa göre aykırı bir du- rum arzediyordu. Hem sonra bu mat- Ahmet Demiray Yılmıyor baayı açmak için izin de alınmamış- tı. Ancak, Amasya Sesinin başında bu ışlerı çok iyi bilen bir Yazı ışlerı Müdürü vardı: Demiray tün bu kampanyanın ardında ne gi b maksatların yattığım bildiği için şiddetli bir şekilde mücadelesine de- vam ediyordu. Akcan kardeşler ise Yazı İşleri Müdürünü hararetle des- tekliyorlardı. Ne olursa olsun yılmı- yacaklar ve kanun çerçevesi içinde haklarım sonuna kadar arayacaklar- dı Vali Mehmet Varinli imzası ile ve atbaanın ruhsatsız olarak çalıştığı dolayısı ile kapatılması gerektiği yo- lundaki karara karşı derhal Mat- baalar Kanunun alâkalı maddesini neşrediyorlar ve kapatma kararına itiraz —ediyorlardı. 5681 — numaralı Matbaalar Kanununun hem de birin- ci maddesi gayet sarih olarak mat- baa açmanın izne tabi olmadıgım ancak, mahallin en büyük mülki âmi- rine yazılı bir müracaatla matbaa açıldıgının bıldırılmesının kâfi gele- ceği hükmünü amırdı Akcan kar- deşler ise bu işi 1.3.1955 — tarihinde yapmışlar ve bir matbaa açtıklarını bildirerek gerekli belgeyi almışlardı. Tuttular, gazetelerinde bu hususu da açıkladılar Matbaayı kapatmak, daha doğ- rusu D. P. lilerin sinirlerini bozan Amasya Sesi gazetesini susturmak için atılan adımların hiç bırı işe ya- ramayınca ortaya — yepyeni bir hü- küm çıkarıldı. —Matbaa hıfzıssıhha Kanununa uygun değildi. Bu yoldan elde edilecek bir rapor matbaayı ka- patmak için iyi bir mesnet olabilir- di. Nitekim böyle bir rapor elde ede- bilmek için 24.12.1957 tarihinde baş- vurulan Sağlık Mudurlugu gerekli işlemin yapılması için Merkez Hü- kümet tabibi Dr. Necati Karakaşı matbaaya göndermişti. Ancak Dok- tor yaptığı incelemeden sonra, mat- baanın hiç de ıddıa edildiği gıbı Hıf- zısıhha Kanun aykırı bulunma- dığını gorerek bu yolda bir rapor vermişti. Ama çok değil, aradan yal- nızca dört gün geçtikten sonra, mat- baa hakkında bir ikinci Trapor tan- zim edilmişti. Bu rapora göre matba- anın üst katında haftada bir iki sa- sat toplanan Musiki Cemiyeti ve ci- vardaki ev sakinleri matbaanın çı- kardığı kurşun erimesinden mütevel- lit zehirli gazlardan müştekiydiler. Bu, sıhhatleri tehdit eder bir mahi- yette olduğundan matbaa kapatılma- lıydı. İlk raporu imzalayan Vali, o a- rada yılbaşı dolayısı ile izine gitti- ğinden yerine bakan Necdet Gümüş- dara bu ikinci raporu derhal imzala- mış ve Hıfzısıhha Kanunu hüküm- leri gereğince matbaa mühürlenmişti. Amasyalı D. P. liler geniş bir nefes almışlardı. Nihayet Amasya Sesin- den kurtulmuşlardı. Ama bir gün sonra yanıldıklarını gördüler. Zira Amasyadaki matbaası kapatılan A- masya Sesi, Turhalda ufacık bir mat. baada basılmaya başlamıştı. Üstelik gazetenin ve matbaanın sahipleri es- kisinden de şiddetli bir şekilde mu- halefet yapıyorlar ve - matbaalarının kapatılma sebebine itiraz ediyorlar- dı. Sıhhat Müdürlüğü kanalıyla ve- rilen rapor hakikatlere aykırı idi. Zi- Tra Amasya Sesi gazetesi iddia edil- diği gibi, kurşun buharlarının çıktığı bir matbaa olamazdı. .Matbaada Kur- şun eritilme muamelesini cereyan et- tirecek hiç bir şey yoktu. Gazete ta- mamiyle elle dızılıyordu Elle yazı dizilen matbaalarda ise kurşun eri- tilmediğini mürettip çırakları dahi bilirdi. Üstelik Intertype veya Li- notype'le yazı dizen ve hakikaten kurşun eritilmesine sebep okul mat- baalar tehlikeli olsaydı, önce Ankara- daki Zafer matbasının — kapatılması gerekirdi. Zira burada hem kurşunun envai eritiliyor, hem de binanın üst katında D. P. Genel Merkezi topla- nıyordu. AKİS, 18 OCAK 1958